Yeni valinin sazı!..

Yıllardır süre gelen bir gelenektir…
Yeni bir ile ataması çıkan vali, daha göreve başlamadan araştırılır…
"Nasıl biri?"
"Sabah erken kalkar mı?"
"Öğlenleri piyaz mı sever?"
Neticede bir insandır ama, meraklısı o kadar çoktur ki...
Ama bu kez gelenek yıkıldı...
Çünkü Eskişehir'e yeni atanan Vali "Azmi Çelik", daha önce de vali yardımcısı olarak görev yapmıştı...
"Ayhan Aydıner" in yazılarından öğrendik...
"Türk Dünyası Kültür Başkenti"nin başladığı günlerde, Vali "Kadir Koçdemir" Kayseri'den getirtmiş Azmi Bey'i...
"Bu tür işlerden anladığını" düşünmüş ve yardımcı olmasını istemiş...
Azmi Bey de...
"Çelik gibi anlıyormuş!.."
 "Dürüst ve doğruya doğru..."
Bu kadar doğruluk da, ikisini de uzaklaştırmış Eskişehir'den...
"Mehmet Kılıçlar," Mardin'den Eskişehir'e gelirken, giden de "John Wayne" dı...
Yani “Kadir Çalışıcı...”
Geleni eksik bırakmadık..
Onu da "Yull Brynner" yapmıştık...
Çok kısa sürdü...
Koçdemir’e "Cengiz Han" diyemedik!..
Ama o giderken, gelen "Güngör Azmi Tuna"yı "Necip Fazıl Kısakürek"ten bir şiirle tanıtmıştı:
"Bir gün akşam olur biz de gideriz,
Kalır uzaklarda şarkımız bizim..."
Güngör Bey de, gelirken “Aşık Mahzuni Şerif”den çalmıştı sazını:
"İşte gidiyorum heyecanı bile kalmamış,
Eski bir şehre doğru..."
……..
Valilerimiz böyle gelip gidiyor işte...
Sazı eline alan çalıp söylüyor...
Çelik de, içinden mırıldanıyor olabilir:
"Tecrübesi kanıtımdır, Oltu değil
Lüle Taşı'ndan efkarlıyım!”
-Bir daha olmasın…
“Beni iyi kollarsan, ne Alâ!”
****************************************
2 lira için helallik istenir mi?
 Geçtiğimiz hafta içinde gazetelerde haber:
"Yolsuzluk sıralamasında ikinci olduk!"
Hem de dünyada...
 OECD ülkeleri arasında yapılan araştırmaya göre, Meksika birinci, Türkiye ikinci olmuş...
Dünyada ikinciyiz ama Avrupa'da birinciliği kimseye kaptırmamışız.
Bu araştırmanın yanında, bırakın "yolsuzluğu", yaşanan "insanlık ölmedi" olaylarımız da var...
Öylesine ki, bazılarına inanmak bile güç...
İşte Eskişehir'de yaşanan son örneği...
Otogar'da "kayıp eşyalar" için bir bölüm var...
Bulunanlar buraya teslim ediliyor ve sahipleri aranıyor...
Son bulunan da "6 TL'lik" yüklemesi bulunan bir Estram kartı...
Üzerinde de bir not:
"İhtiyacım olduğundan bir defa kullandım... Ve de içine 2 TL yüklettim. Hakkınızı helal edin..."
Estram kartı olduğu için "BİLEM"e yollanmış bu kayıp kart.
İlgili bayan görevli "Çiğdem Elbasan", sahibinin bulunmasında yardımcı olmamız için aradı bizi...
Ama daha önce...
"2 TL'lik" eksikliği tamamladığı halde "helallik" isteyen nottu ilgimizi çeken...
“Böyle insanlar da var...”
"Babek Zencani" İran'daki ifadesinde ne demişti?
"Üç Türk bakana 137 milyon dolar rüşvet verdim..."
Kim bu bakanlar?
Neden geçen dönemin ve bu dönemin bakanları açıklama yaparak "Babek"in isim vermesini talep etmiyor?
"İşte, böyle insanlar da var!.."
 *********************************************************
Uçan Kuş'tan
Eskişehir'de deprem için riskli alanlar çoğalmış...
Bir an önce sana da…
"Uçmayı öğretsek mi abi!"
*********************************************************
Gerilim
Ensar Vakfı yurtlarında çocuklara tecavüz skandalı ile gündeme gelen "Karaman" da, utanç, sanki suçu işleyenin değil, tüm kentin olmuş...
                                                        Şeyma Elaman
***********************************************************
Günün Sorusu
Hillary Clinton, "Başkan seçilirsem UFO'larla ilgili bütün gizli belgeleri açıklayacağım" demiş...
Bu sözü ile seçilir de...
"Ama açıklar mı dersiniz?"
                                                  Balthör
************************************************************
Günün Sözü
Suruç'u yazamayan basın seri katile atladı...
                                                                 Ahmet Ümit (Yazar)
****************************************************************
Cuk
E-Dünyada, hayatımız Web sitesi...
"Tıklayanın haddi hesabı yok!"
**************************************************************
 
Temel’in talihsiz ineği
Temel'in ineği hastalanmış. Hangi veterinere götürmüşse iyileşmemiş...
Temel, biçare bir şekilde düşünürken ellerini açıp yalvarmış;
"Yarabbi, sen ineğimi iyi et, edersen 15 gün oruç tutarım..."
Aradan bir hafta geçtikten sonra, "Bu hayvan üç gün yaşamaz" diyen veterinerlere rağmen inek iyileşmiş...
Temel de sözünde durmuş ve 15 gün oruç tutmuş, 16. gün ise inek ölmüş...
Temel ne yapacağını şaşırmış!
İnek ölü, havadan 15 gün de oruç tutmuş, yine ellerini açmış havaya ve "Yarabbi, sen sanıyorsun ki Temel aptaldır" demiş:
"Hiç itiraz kabul etmem, ineği kurbana sayar, tuttuğum oruçları da Ramazan'dan düşerim. Hiç kusura bakma..."
*************************************************************
Diktatör ve oğlu
Ülkenin diktatöründen oğlu para ister... Diktatör, "Meşgulüm, git annenden iste" der...
Çocuk annesinden tomarla para alır, ancak annesi "Bak oğlum" der:
"Bu parayı fakir köylülere vermek istiyorsan aşağıya at. Yok eğer bütün milleti sevindirmek istiyorsan, babanı aşağıya at..."
**********************************************************************
Eryürük'ün kuru soğanı
 
İlginç konular buluyor "Adem Eryürük..."
Sonhaber'in köşe yazarlarından öğretmen arkadaşımız Adem'in son konusu da "Kuru soğan"dı...
Soğanın insanlık tarihinde önemli bir yeri olduğunu belirterek, vazgeçilmez bir besin kaynağı olduğunu vurgulamış...
“Şimdi canınız balık soğan istemiş olabilir” diyor :
“Balığın yanında mor soğan yemesi nefis olur...”
Güzel yazmış Adem, ama balığı da kuru soğanla harcamış gitmiş!
"Rakısız olur mu?"
“Hele rokasız...”
Ne demiş kavga eden balıklardan biri diğerine:
"Rakısız-rokasız gidersin inşallah!"
Adem bu ayrıcalığı, çay’la da anlatabilirdi...
**********************************************
Günün Olayı
Çifte standart:
1 günlük ulusal bayramlar "terör" bahane edilerek kutlanmazken, 3 günlük Ramazan Bayramı kutlaması 9 güne çıkarılıyor...
                                                                      Akif Kökçe
***********************************************
Günün Biberi
Ortaçağ'a gidelim, Osmanlı'yı yeniden yaşayalım.
1918'leri yeniden yaşayalım.
"Atatürk"ü yeniden bekleyelim.
Belki gelir...
                                                        Erdal Atabek
 **********************************************
Günün Şiiri
N. V. Gukovski’ye
Her şey yağma edilmiş, bırakılmış, satılmış
Ölüm kanat vurup geçmiş renk göklerinden
Aç bir kurt yemiş her şeyi, öne atılmış
Baktığımız bu ışık ne öyle derinden?
İçin için ağlar vişne çiçeklerinin kokuları
Dilden dile dolaşan ormanda, kentten ötede
Yepyeni takım yıldızları ve gece
Taç giydirmiş temmuz göklerine yüce ve arı
Yaklaşır, sokulur içimize, gelir daha yakın
Kör ve yıkık evlere umutlu, şen
Henüz lanetlenmemiş olağanüstü bir şey
Bir yeni buyrum ülkenin isteminden...
                                            Anna Ahmatova (Varlık-1966)
********************************************************
 
Efsaneler düşmez!..
Eskişehirspor’un ligden düşmesi, yalnız Eskişehir'de değil, Türkiye'de istenilmeyen bir olaydı... Spor yazarları bu konuyu defalarca dile getirdiler, ekranlarda da konuştular...
İşte son örneğini "Melih Aşık" yazıyor:
-Türk futbolunun efsane takımlarından Eskişehirspor bu sezon Süper Lig'de tutunamadı. 1. Lig’e düştü. Ama Eskişehirsporlu taraftarlara göre düşmedi. Bunu Eskişehir’in çevre yolundaki bir üst geçitte şu yazıyla açıkladılar:
“Efsaneler düşmez, lig değiştirir.”
Eskişehirspor’un önümüzdeki sezon da lig değiştirmesini ve geldiği yere dönmesini diliyoruz…