Sadi Seda yazdı
Haziran ayında yayımlanan “Valiler Kararnamesi” ile Mersin Valiliğinden Eskişehir Valiliğine atanan Vali Özdemir Çakacak, dün öğleden sonra eşi Kevser Çakacak ile birlikte vilayet binasına gelerek makamına oturdu…
Son görev yeri olan Mersin’den gözyaşları ile uğurlanmıştı…
Mersin’de önemli izler bırakmış…
Kendisini yaptığı icraatlarla anıyor Mersinliler.
Dün karşılama törenine bende gittim…
Yeni valimizin vereceği ilk mesajlarına canlı olarak tanık olmak istedim…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve bakanlar zaman zaman çat kapı yaparak vatandaşın evine, sofrasına konuk oldular…
Vatandaşlardan gelen istek, talep ve şikâyetlere mutlaka ama mutlaka geri dönüş yaparak olumlu veya olumsuz cevap verdiklerine bizzat şahit oldum…
Vatandaşın çözülebilir bir işi var, ancak bürokrasiyi aşamıyorsa bunu cumhurbaşkanı veya başbakana iletiyor…
Cumhurbaşkanı ve Başbakanın, zaman zaman da bakanlar ve valilerin bürokrasinin çözmesi gerekirken vatandaşları kapılarından çeviren bürokratlara kızdıklarını, hatta görevden aldıklarını haber ajanslarında okuyoruz…
Kamu Kurum ve Kuruluşların müdür ve amirlerinin görevi, vatandaşın işini “bugün git yarın gel” yapmak değil, anında çözüme kavuştura bilmektir…
Vali Özdemir Çakacak, “bismillah” diyerek oturduğu Eskişehir Valiliği koltuğunda ilk mesajı kamu kurum ve kuruluşlarının müdürlerine ve çalışanlarına oldu…
Önemli bir konu idi…
Zaman zaman Eskişehir’de de şikayet söz konusu olmuştu…
KAPILARIMIZI
AÇIK TUTALIM
Yeni Valimizin ilk mesajı şöyle:
“Eskişehir’imizin tüm dinamikleri ile birlikte bizden önce görev yapan vali arkadaşımızdan devraldığımız hizmet bayrağını daha yukarılara dikmenin gayreti içerisinde olacağız. Milletimize hizmet ederken ana felsefemiz, ulaşılabilir olmaktır. Ben Kırşehir’de görev yaptım. Ahi Evran’ın memleketinde ve Kırşehir’de görev yaptığımız süre içerisinde biraz daha derinlemesine bilgi sahibi oldum Ahi Evran felsefesi ile. Ahi Evran der ki elin kapın sofran açık olsun güler yüzlü olun tatlı dilli olun. Biz sadece bu ilkeyi kamu yönetiminde vatandaşlarımıza karşı uygularsak, vatandaşımızın devletine olan güveni artar. Toplumsal huzura toplumsal barışa en büyük katkıyı yapmış oluruz. Onun için kamu görevlisi tüm arkadaşlarımdan benim ricam kapılarımızın vatandaşımıza açık olması. Kapının vatandaşa açık olması demek tabi ki ulaşılabilir olmak demektir. Göreve başladığımız günden bugüne kadar hep felsefem şu olmuştur. Daire müdürü arkadaşlarıma da tavsiyemiz, vatandaşlarımıza karşı tutumumuzla ilkemiz kendimiz, eşimiz, annemiz, babamız ve çocuklarımız bir resmi daireye gittiğinde nasıl davranılmasını istiyorsak bizler de böyle davranmak zorundayız. Böyle davranırsak vatandaşın gönlüne girmiş oluruz. Önemli olan vatandaşın gönlüne girmektir, vatandaşımızla ilgilenmektir. Vatandaşımız aslında ilgi istiyor. Gösterilen tatlı dil vatandaşın resmi dairlerden huzur içerisinde ayrılmasına vesile olur. Bugünden itibaren aldığımız hizmet bayrağını ilimizin tüm dinamikleri ile birlikte daha ileriye götürme noktasında elimizden gelenin en iyisini yapmanın gayreti içerisinde olacağız.”
BİRLİK BERABERLİK
VURGUSU YAPTI
Vali Çakacak, ülkemizin şu son zamanlarda birlik beraberliğe son derece ihtiyacı olduğuna dikkat çekti ve atalarımızın bize emanet ettiği cennet vatanı genç kuşaklara birlik beraberlik içerisinde aktarmak görevimiz olduğunu hatırlattı…
STK’ların, kamu kuruluşlarının, basının ve vatandaşların bir ve beraber olması gerektiğine de dikkat çekti ve hem Eskişehir’in hem de ülkemizin buna ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı…
Valimiz Özdemir Çakacak’ın koltuğa oturduğu ilk dakikalarda verdiği mesajlar, bende gelecek için olumlu hizmetlere imza atılacağının beklentisi yarattı…
Bugüne kadar kaç cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, genelkurmay başkanı, valiler, belediye başkanları geldi gitti…
Vatandaşa sorulduğunda kaçını hatırlıyor acaba?
Önemli olan vatandaşın gönlüne girebilmek, sorunlarını yasalar çerçevesi içerisinde, “bugün git yarın gel demeden” çözebilmek…
Görev süresi dolduğunda ise arkasından teneke çaldırmamak ve “Allah senden razı olsun. Seni asla unutmayacağız” dedirtebilmek…
*-******
Adana’da da ES TV izleniyor
Cumartesi günü akşamı İzmir’de yaşayan ablam Sevgi ile Hamamyolu Caddesinde geziniyoruz. Daha doğrusu ablam çocukluğumuz ve gençlik yıllarımızın geçtiği Hamamyolu Caddesinde özlem gideriyor…
Tam Abacılar’ın yıkılan mağazasının önüne geldiğimizde kendisini Tepebaşı Belediyesi’nde Hesap İşleri Müdürlüğü yaptığı yıllarda tanıdığım, emekli olduktan sonra gönül verdiği CHP’nin etkinliklerinde sık sık rastladığım Gazanfer Çeviker ile karşılaştık…
Kendisini çeyrek asırdır tanıyorum desem yalan olmaz…
Ayaküstü sohbet ederken yanında kızı ile birlikte yanında bulunan iki misafiri tanıştırdı…
“Dünürüm ve eşi. Adana’dan geldiler. Eskişehir’i gezdiriyorum. Eskişehir’i çok beğendiler” dedi…
Gazanfer’in tanıştırdığı dünürlerinden bayan olanı yüzüme dikkatlice baktıktan sonra, ”Siz ES TV’de program yapan bey değil misiniz? Adınızı da söyleyeceğim. Sadi Seda değil mi?” diye sordu…
Şaşkınlıkla “evet benim” diye cevap verdim…
“Beyefendi Eskişehir dünürü olduğumdan dolayı Eskişehir’i çok merak ederdim. O nedenle Eskişehir televizyonlarını izlemeye başladım. ES TV’yi takip ediyorum. Eşim ile birlikte sizin programlarınızı devamlı izliyoruz. Uydu alıcımızda ES TV 60. Sırada kayıtlı. Sizi TV’den izliyordum. Tanışmakta kısmet oldu” dedi…
Eskişehirli bir izleyicim aynı sözleri sarf etse, bu kadar çok üzerinde durmazdım…
“Eskişehirli olup da ES TV izlemiyorsan zaten o senin ayıbın” derdim…
Ama Adana’da ikamet eden, Eskişehir dünürü olmaktan başka Eskişehir ile bağları olamayan karı-kocanın “Adana da ES TV’yi izliyoruz” demeleri beni çok ama çok mutlu etti…
Demek ki Türkiye’nin dört bir köşesinde yaşayan bırakın Eskişehirlileri, Eskişehir ile ucundan bucağından bağı olanlar bile ES TV’yi izliyorlar…
Cuma günkü yaşadığım olay ilk değil…
İnanın Eskişehir dışına çıktığım ve Eskişehirli hemşerilerimle bir araya geldiğimiz ortamlarda da ES TV’yi izlediklerini söylemişlerdi…
Ancak Eskişehirli olmayan, Adana’da yaşayan bir çiftin ağzından “ES TV’yi izliyoruz” diye duymak ES TV mensubu ve program moderatör’ü ve yapımcısı duymaktan gerçekten çok mutlu oldum…
Kendileriyle sohbet ederken fotoğraf çektirmek aklıma gelmedi…
Sevgili Gazanfer’e rica ettim, o fotoğraf gönderdi…
Teşekkürler sevgili Adanalı çift…