Yeni sezonda herkese merhaba, sezonun ilk yazısı ile karşınızdayım. Eskişehir spor 2014/ 2015 futbol sezonuna geçen yıllardan gelen sıkıntılarla başladı. Herkesin malumu ciddi ekonomik sıkıntılarla beraber, sözleşmeleri bol sıfırlı maliyeti yüksek oyuncular yönetimin elini kolunu bağlıyordu. Yönetim ilk işi önce elindeki maliyetli oyuncuları elinden çıkarmaktı, çıkardı. Çünkü zararın neresinden dönülürse kardı. Ekonomik olarak önünü göremeyen yönetim, transferde de kontrollü gitmeyi ilke edinmiş, maliyet olarak takıma fazla yük bindirmeyecek genç ve gelecek vadeden oyunculara yöneldi. Rakip takımların transfer listelerini süsleyen Tarık ve Erkan’ın transferi de taraftarın canını sıkıyordu.
Tabi ki taraftarlar bu olaylar karşısında endişelerini dile getiriyorlardı. Çünkü Eskişehirspor takımı istediği transferleri yapamamıştı. Geçen sezonda takımın önemli oyuncularının sakatlığı devam edince, içerde oynayacağımız Tortu Konyaspor maçının sonucu her kesim tarafından merak konusuydu. Birde passolig uygulamasından dolayı taraftarların ilgi göstermemesi ve girişlerde yaşanan aksaklıklar işin tuzu biberi oldu. Bu durum yöneticileri, Teknik kadroyu ve futbolcuları tedirgin etmişti. Konya maçı bu olumsuzluklar gölgesinde başladı. Eskişehirspor oyuna iyi başlamadı. İyi oynamadı, ama sonuç olarak iyi bitirdi. Tortu Konya galibiyeti kara bulutları biraz olsun dağıttı.
Yönetimin ısrarla almak istediği, rakamı almadan Tarık Çamdal’ı vermemesi Eskişehirspor’a ciddi bir getiri oldu. Maddi konuda yönetimin derin bir nefes alınması sağlandı. Olumsuzluklar bir bir dağılırken, Tarık Çamdal’da sessiz sedasız yeni takımına transfer oldu.
Tortu Konyaspor galibiyeti ile Eskişehirsporumuz daha güvenli bir şekilde Galatasaray deplasmanına çıktı. Maçın seyircisiz olmasını fırsat bilen Teknik Direktör Sayın Ertuğrul Sağlam, Berkay ve Kaan’a taraftar baskısı olmadan Lig de oynama fırsatı verdi. Maçı kaybetmediği gibi Süper Toto Süper Liginde oyuncularını hazırlama fırsatını iyi değerlendirdi. Oyuncular hocalarının sayesinde iyi bir deneyim kazandılar. Bu deneyim önümüzdeki haftalarda takıma olumlu katkıların habercisi oldu.
Ancak şu unutulmamalı alınan bu galibiyet ve beraberlik, sadece takımın özgüven kazanması açısından önemliydi. Eskişehirspor ilerisi için büyük bir ışık verdi. Ligin uzun bir maraton olduğu unutulmamalı. Bir galibiyetle göklere çıkarıp, bir mağlubiyetle yerin dibine sokmamalıyız. Sakatların takıma katılmasıyla, alternatifli bir kadroya sahip olacak, hem genç hem dinamik hem de mücadeleci bir Eskişehirspor izleyeceğiz. Genç oyuncular ve lig tecrübesi olmayan oyuncular şımarmadan, profesyonellikten uzaklaşmadan çok çalışarak hocalarının sözünden çıkmadan devam ederlerse, gelecek onlarındır. Aksi halde kaybolur giderler.
Cuma günü oynayacağımız Gençler Birliği maçı gelecek adına çok önemli bir maç. Eskişehirspor taraftarıyla bütünleşen onlarla daha iyi oynayan bir takım ve bu maçta şartlar ne olursa olsun takımlarının yanında olmalılar.
Çünkü onlarsız stadın hiçbir anlamı da tadı da yok.