Odunpazarı'na bağlı Sevinç Mahallesi'nde bir yeraltı kömür madeni açılmasına ilişkin, bazı planlar yapıldığını öğrendik.
Odunpazarı'na bağlı Sevinç Mahallesi'nde bir yeraltı kömür madeni açılmasına ilişkin, bazı planlar yapıldığını öğrendik. Eskişehir'in gündemine bomba gibi düşen bu haber karşısında ne diyeceğimizi şaşırmış durumdayız. Yani utanmazlığın bir sınırı olduğunu zannederdim. Bu yaşıma geldim, sevgili yetkililerimiz bana yeni bir şey öğrettiler; meğer pişkinliğin sınırı yokmuş... Şimdi yeraltındaki madenlerimiz bizim milli hazinelerimizdir. Ancak yer üzerindeki sularımız, ovalarımız ve bereketli meralarımız da milli servettir. Hepimizin bildiği gibi madencilik pek çok yerde tabiattaki değerlerimize zarar verebiliyor. Alpu Ovası öyle bir yer ki, gökte uçan kuştan bile sakınmamız, kıskanmamız lazım. Kimse bana kömürün stratejik bir maden olduğunu anlatmasın. Yaşadığımız süreç gösterdi ki en stratejik ürün ekmekmiş... Şimdi Eskişehir'in sorunlarını üst üste koysak, dağ kadar olur. Yapılmayan yollar mı ararsınız, işletilmeyen Havaalanları mı istersiniz, yapılmayan barajlar mı ararsınız yoksa hiç başlanmayan termal projeler mi ararsınız... Hepsinden var. Bu sorunların hiç birine çözüm üretilmezken, yeni sorunlar ortaya çıkartmak ne derece akıllıca? Üstelik Sevinç Mahallesi'ne kurulacak yeraltı kömür madeninin peşinden ne geleceğini de biliyoruz; Sayın Cumhurbaşkanımızın "Asla yapılmayacak" dediği Alpu Termik Santrali. Kentimizin hiçbir sorununu çözemeyen yetkililerimiz, nur topu gibi yeni krizler yaratarak "Güzel kardeşim yemin içtim bi şeycik olmaz" diyorlar ve saf, hatta saftirik zannettikleri Eskişehirlilerin buna inanacaklarını zannediyorlar. Gerçekten Eskişehirlilerin; Alpu Termik Santraline karşı kahramanca direnişinden ve yetkililere "Kuzu kuzu" geri adım attırmasından ders almadılar mı? Gerçekten Eskişehirlilerin, "Büyüklerimiz öyle emrettiyse, biz kullara susmak düşer" filan diyeceğini mi zannediyorlar? Yani birileri Eskişehir'in altını üstüne getirecek, servetlerine servet ekleyecek, vatandaş da sesini çıkartmayacak öyle mi? Ne içiyorlarsa söylesinler; birlikte içelim. Mutlu mesut hayal dünyalarında birlikte dolanalım...
Aman nazar değmesin
Sivrihisar'ın geleneksel dövme sucuğunu tanıtacak olan festivalin bu sene 6 Şubat'ta düzenleneceği duyuruldu. Öncelikle Sivrihisarımızın dövme sucuğunun lezzetinden gururla bahsedelim. Elbette Afyonkarahisar'ın ve Kayseri'nin sucukları da çok ama çok güzel. Fakat Sivrihisar dövme sucuğunun da kendine özgü bir lezzeti var ve bir yiyenin bir daha unutması imkansız. Bu festivali düzenleyen Sivrihisar Belediyesi'ne teşekkür ederiz. Ancak aynı festivalin türlü talihsizlikler yaşadığını da unutmayalım. Milletçe terör saldırılarının, depremlerin yasını tuttuk ve bu festivali düzenleyemedik. Tam "Her şey düzeldi" dediğimiz zaman ise korona virüs denilen illet ortaya çıktı. O yüzden nazar değdirmiyoruz ve "Bu kez ağız tadıyla ve afiyetle dövme sucuk festivalini kutlayalım" diyoruz. Yani parmaklarımızı ısırmak için, dilimizin ucunu ısırıyoruz