Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü, EJER ve Anı Yayıncılıkla birlikte uluslararası online eğitim kongresini başarıyla gerçekleştirdi!
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi ve Eğitim Bilimleri Enstitüsü, EJER ve Anı Yayıncılıkla birlikte uluslararası online eğitim kongresini başarıyla gerçekleştirdi!
Bugün bir gazete yazısı için bir konuyu alışık olmadığımız bir biçemle işlemeye çalışacağım.
Yazıyı iki ana alt başlıkta oluşturmaya çalıştım. Birinci bölüm Yedinci Uluslararası EJER Kongresi üzerine notlar ile ilgili bilgi ve değerlendirmeyi içermekte. İkinci bölümde ise genel olarak akademik kongreler üzerine bir değerlendirmeye yer verilmiştir.
Birinci bölüm önceden de belirttiğim gibi Uluslararası Yedinci Eurasian Eğitim Araştırmaları Kongresi (7th Eurasian Journal Eductional Research Congress -International EJER Congress) 10- 13 Eylül 2020 tarihleri arasında online olarak yapılan kongreyle ilgili. Kongrenin aslında 24- 27 Haziran tarihlerinde yüz yüze yapılması planlandığını belirtelim. Ancak covid 19 nedeniyle Kongre 10- 13 Eylül 2020 tarihlerinde online yapılmak durumunda kalındı.
Kongre yedi yıldır aralıksız düzenlemekte ve her yıl bir üniversite ile birlikte yapılmakta. Bu yıl sıra Anadolu’ya gelmişti diyelim. Diyelim diyorum çünkü çok istemiştik hem kentimizi, üniversitemizi tanıtmak hem de bilimsel bir etkinliğe ev sahipliği yapmak… Ne yazık ki salgın bizleri bu kongreyi online yapmak durumunda bıraktı.
Kongrenin onursal başkanlıkları Anadolu Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fuat ERDAL ve EJER kurucu editörü Prof. Dr. Veysel SÖNMEZ tarafından ifa edildi. Kongre başkanlıkları Prof. Dr. Ferhan Odabaşı ile EJER adına Doç. Dr. Şakir ÇINKIR tarafından yürütüldü. Prof. Dr. Ali ERSOY, Prof. Dr. Bahadır ERİŞTİ ile Dr. Öğretim Üyesi Dilruba KÜRÜM YAPICIOĞLU Kongre Düzenleme Kurulu’nda yer aldılar. Kongre Alan Koordinatörlüğü Doç. Dr. Funda NAYIR tarafından yürütüldü. Kongre sekreterliği görevini ise Dilek ERTUĞRUL yerine getirdi.
Kongrede benim ilk defa izlediğim koca çınarlar adıyla bir dizi söyleşiye yer verildi. Prof. Dr. Veysel Sönmez, Prof. Dr. Hüseyin Başar ve Prof. Dr. Aytaç Açıkalın izlediklerimdendiler. Yılların deneyimi ile şarap misali son derece değerliydiler. İmbikten süzülmüş az söz çok değer aktardılar eski tüfekler ve dikkat çekiciydiler. Tüm koca çınarlarla söyleşiler Prof. Dr. Mustafa Gündüz hocamız tarafından kolaylaştırıldı. Prof. Dr. Hüseyin Başar hocamız bakmak ile görmek arasında fark olduğunu belirtti. Eğitimin amacının bakmak değil görmenin öğrenilmesidir diye ekledi. Türkiye’de eğitimin Köy Enstitüleri kapatılması ile bitmeye başladığını ve günden güne güç yitirdiği ve bozulduğunu ifade ettiler…
Dikkat çekici panellerden biri Dekanlar Paneliydi. Panelin yönetimi ev sahibi olarak Prof. Dr. Ferhan Odabaşı tarafından üstlenildi. Katılımcılar Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgül Keleş, ODTÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgül Yılmaz Tüzün ile Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Doğanay’dan oluşuyordu. Dekanlar öğretmen yetiştirmeyi covid 19 salgınının olumsuz etkilediğini ancak farklı alternatifler üzerine de deneyim sahibi olmaya başlanıldığını ifade ettiler…
Online kongrede deneyiminden edindiklerimizi nasıl özetleyebiliriz?
Öncelikle artık dünya covid 19 öncesi ve sonrası olarak iki döneme ayrılmakta olduğunu belirtelim. Biz bunları covid öncesi (CÖ) ve covid sonrası (CS) diye kısaltalım. CS artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak gibi… Artık özellikle uzak coğrafyalar; kongreler için hiç sorun olmayacak gibi. Eğitim ve onun parçası her etkinlik hemen hemen her yaştan öğrenen için artık karma ‘hibrit’ yani ‘melez’ olacağı kesin. Belki de yeni normale geçtiğimizde kongrelerde bildiri ya da diğer etkinlikler online ve yüz yüze diye iki biçimde icra edilecekler gibi… Gelişen iletişim teknolojisiyle kısmi etkileşimli canlı oturumlar daha da yoğun kullanılabilecek… EJER’de de görülen aynı anda farklı dillere simültane çeviri çok dilli etkileşim olanakları gelişeceği çok açık…
* * *
Peki genel olarak sorarsak kongre ne demek ve kongrelerle ne amaçlanıyor?
Kongre Latincede beraberce anlamına gelen ‘congressus’ sözcüğünden türetilmiş. Bizim kültürde kongre denildiğinde genel olarak parti kongreleri akla gelmekte. Bunun öz Türkçe’de karşılığı kurultay sözcüğüdür. Parti ya da örgütün genel başkan ve alt birim yönetimlerinin seçildiği; ana çalışma ilke ve stratejileri ile güncel sorunlar üzerine değerlendirmelerin yapıldığı çalışmalar bütünüdür. Kongrelerin sonunda genelde bir grup kararla birlikte sonuç bildirgesi açıklanır. Ancak akademik dünyada kongre ile bir dizi araştırma ve akademik bildiri ve benzeri çalışmaların sunulduğu, alanın güncel sorun ve konularının görüşüldüğü akademik düzenlemeler anlaşılmaktadır. Ayrıca akademik kongreler sonunda genel bir değerlendirme yapılması ve sonuç bildirgelerinin yayınlanması eskiden daha yaygın ve etkiliydi.
Kongrelere ilişkin kimi görüşler şu biçimde ifade edilebilir. Öncelikle alanın farklı üniversite ve kurum çalışanlarını bir araya topluyor olmasının çok yararlı olduğunu belirtelim…
* Göreceli olsa da farklı uluslardan meslektaşları görme olanağı bulunmakta...
* Farklı türde araştırma ve kuramsal çalışma örneklerini dinleme, görme ve tartışma olanakları bulunmakta…
* Deneyimli popüler kişiler, araştırmacı ve öğretim elemanları yüz yüze gelme olanağı bulunmakta...
* Katılımcılar kendi kurumları dışına çıkma, kendini gösterme ve gerçekleştirme olanağı bulmaktalar…
* Ulusal ve uluslararası dünyada alana ilişkin yapılanlardan haberdar olma olanağı bulmaktalar.
* Araştırma çalışmalarını belirli bir disipline oturtma, kıyaslama ve düzeltme olanağı yakalanmakta…
Kongrelere yönelik öneriler neler olabilir?
* Sözlü sunum bildirilerinin daha az; poster bildirilere daha çok yer verilebilir. Böylece nitelikli örnek çalışmalara uzun süre verilerek daha detaylı sunulması ve tartışılması olanakları geliştirilebilir.
* Konferans ve benzeri etkinliklerin daha güncel daha pratik sorun ve konulara odaklanması bir gerekliliktir.
* Ders sunumu, laboratuvar çalışması gibi öğretim etkinleri için uygulamalı örneklere yer veren çalıştay gibi etkinlikler düzenlenebilir.
* Örnek kitap, ünite yazımı, akademik yazma çalıştaylarına yer verilebilir.
* Kongrelerin yapıldığı yörelerdeki örnek okul veya eğitim kurum gezilerine yer verilebilir.
* Eğitimin tüm paydaşları örneğin Milli Eğitim, özel okul temsilcileri, dershaneler, eğitim araçları üreten kurumlar ve eğitim alanı sivil toplum örgütlerinin daha çok katılımının sağlanmasına çalışılmalıdır.
* * *
Birkaç söz birkaç teşekkür ve birkaç güzel anış…
Özcesi yedinci EJER Kongresi ile Anadolu Üniversitesi ile birlikte Anı Yayıncılık ve EJER tüm çalışanları ile örnek bir kurultay yaptıklarını söylemek mümkündür. Bendeniz de online ders ve oturumlara katılmış bir kişi olarak bu kadar yoğun katılımlı kongreyi bütünüyle olmasa da izlemeye çalıştım. Herkese teşekkürler özellikle çalışmanın bir bakıma mutfağında yani yayını sağlamaya çalışan Eğitim Fakültesi BÖTE, bilişim birimi ile Anı Yayıncılık çalışanları isimsiz kahramanları isimleriyle anmak da bir değerbilirliktir. Sosyal politika ve sendikacılık jargonuyla ifade edilirse bilişim emekçileri Ali Haydar Bülbül, Yasin Caner Gürbüz, Murat Çelik, Esra Barut Tuğtekin, Rıza Diktaş, Alper Gökada, Ayşe Taşkıran, İsmail Tatar, Özgür Güler, Beste Kaya ve İnci Cumur’un özverileri unutulmazdır.
Daha nice kongrelerde buluşmak umuduyla…