Tarihe doğru tanıklık etmek ve not düşmek namuslu insanların, aydınların, sanatçıların ve yurtseverlerin asal görevidir. Ozanlık geleneğinin yegâne kalıcılığı, bu tanıklığı yaparken yürekli olmaktan geçer. Aksi haldekiler (her ne kadar da kendilerini ozan sansa da) sadece borazandırlar…
Bu bağlamda, önümüzdeki süreçte (mucizeler yaşanmadığı sürece);
1-Olağan Üstü Hal (OHAL)’in; iktidar partisinin alacağı erken seçim kararına dek süreceği, sürekli uzatılacağı görüşündeyim...
2-FETÖ'nün AKP içerisindeki sirayetinin, partide olası bir kaosu önlemek adına erken seçim gününde dek asla ve asla söz konusu edilmeyeceği görüşündeyim...
3-Devlet Bahçeli yönetimindeki MHP'nin barajın altında kalacağını, bunun olumlu yansımasının da AKP'ye yarayacağı görüşündeyim...
4-Yine aynı biçimde; Amerika’dan icazet almadan politika üretemeyen HDP’nin de baraj altında kalma olasılığını yüksek görüyorum…
5-Yeni CHP'nin son bir kez daha yenilgi alıp artık başka bir yenilgi yaşamayacağı görüşündeyim (gülücük ikonu)…
6-Bana şu an köpüren kimi sosyal demokratların, Atatürk posteri ardına sığınıp tribünlere oynamayı yaşam biçimi olarak kanıksamış sözde Atatürkçülerin; erken seçimlerin ertesi gününde yılbaşı hindisi gibi düşünürken, bu yazdıklarımı anımsayacakları görüşündeyim...
7-İnançları uğruna uzun yıllar özgürlüğünden olan (hapis yatan)
Doğu Perinçek’in, hapisten çıktıktan sonraki (devamında da 15 Temmuz sonrası) süreçte; R.Tayyip Erdoğan’ın Atatürk çizgisine geldiğini açıklayan (bence komik) dünya görüşü ile AKP’ye oldukça ılımlı olduğunu gözledik. Bu politik hamle belki de bu millete asla umut olamayacağı giderek netleşen yeni CHP’nin oylarından bir kısmını alıp meclise girme hamlesidir kim bilir! Gerekçeleri ne olursa olsun, ben Vatan Partisi’nin oylarının yine binde üç-beşlerde olacağı görüşündeyim…
8-Emekçi, bağımsızlıkçı, cumhuriyetçi halk kitlelerini sarmalayan bir UMUT partisi henüz olmadığına (maalesef kısa vadede olmayacağına) göre; AKP’nin umduğundan çok daha fazla milletvekili çıkaracağı görüşündeyim…
9-Dolayısı ile başkanlık sistemi dâhil, Türkiye’yi nice yeniliklerin beklediği görüşündeyim (bu yenilikler kısmını siz istediğiniz gibi zenginleştirebilirsiniz)…
10-Bu yenilikler içinde tüm eski partilerin yerinde yeller eseceğini, liderlerinin ise adlarının dahi anılmayacağı (unutulacağı) yepyeni bir dünyaya yelken açacağımız görüşündeyim…
SİZİN SESİNİZ
Teakwondo’da Eskişehir’i gururlandıranlar…
Peru’da düzenlenen 10. Dünya Taekwondo Poomsae Şampiyonası’na katılan Tepebaşı Belediyesi Taekwondo Spor Kulübü’nden Busenur Sevük ve Gülsena Karakuyulu Türkiye’mize (Eskişehir’imize) 1 altın 2 gümüş ve bir bronz madalya kazandırarak bizleri gururlandırdılar. Busenur Sevük ve Ramazan Aydın ikilisinin pair (çift) müsabakasında 1 altın Mix takım da Gülsena Karakuyulu ve Busenur Sevük gümüş madalya ve Gülsena Karakuyulu Ferdi de bronz madalya alarak Peru’da tarih yazdılar…
Öncelikle sporcularımızı ve onlara emek veren herkesi canı gönülden kutlarım…
ES TV’de bu sporcular gibi daha nice gizli kahramanlarımızı programımda konuk edip geniş kitlelerle tanıştırmıştım. Bu sporculardan Gülsena Karakuyulu’yu Anadolu ve Yenigün Gazetelerinin spor servisindeki arkadaşlarımla da tanıştırdığımda oldukça ilgi göstermişti arkadaşlarım. Sevgili Soner Uçak, Ahmet Deniz Canoruç ve Aytaç Ersoy fotoğraflı haberler yapmışlardı. Şunu dediğimi unutmadım spor servisindeki sevgili arkadaşlarıma; bakın göreceksiniz Peru’da tarih yazacak ve tüm ülke gururlanacak bu güzel (Gülsena) kızımızla…
Beni yanıltmadığın için teşekkürler Gülsena Karakuyulu…
Teşekkürler sevgili Busenur Sevük…
Bu yazımda bir gerçeğe daha değinmeden geçmek istemem.
Tepebaşı Belediyesi sahip çıkmasaydı ne olurdu peki?
Ne olacak hemen söyleyeyim; voleybol branşında yaşanan talihsizlikler (dramlar) ne ise bunda da o olurdu öyle değil mi? Kargadan başka kuş tanımayan Eskişehirlilerin, varsa yoksa futbol diyen Eskişehirlilerin diğer spor branşlarını görmezden geldiğine tanıklık ettiğimiz için net söyleyebiliriz. İş adamı sıfatlı insanların ilgisizliğini görüp, tanıklık edip olacaklar hakkında net bilgi verebiliriz…
Bu kentte Kazım Tokat gibi kendini voleybola adamış spor adamlarının yalnızlıklar içinde boğuşarak bir şeyler yaptığını gördükçe sadece hüzünlenmekteyiz…
OZANCA
SORMAYIN BİR ŞEY
(Akrostiş)
Şanslımı şanslıyım, sormayın bir şey;
İkiyüzlülere kızan bir dostla...
Nerede hinlik var, susmaz haykırır;
Ahdetmeden yazan, çizen bir dostla...
Soruyu, cevabı süzen bir dostla...
İyi, kötü günde kula yoldur o,
Kara kalemiyle dile dildir o,
Umudun dalına konan koldur o,
Laf ebelerini ezen bir dostla...
Atatürk aşkıyla gezen bir dostla... Mehmet KAHVECİOĞLU