Yaşamın İçinden: Ömer Duru

13Kasım 2012

Yaşamın İçinden: Ömer Duru

--Yüzler değişmedikçe—

Pazar günü Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde Emre Kongar konuştu.”

Toplantıdan önce gittiğim salonda Fuat Gürcüoğlu, Recep Yıldız, Tugay Aladağ ve Murat Kahyaoğlu ile bir yandan sohbet ettik, bir yandan da salona girenleri izledik.

Bir ara dedim ki:

“Bu toplantılara hep aynı insanlar geliyor. Bazı çevrelerin haberi bile olmuyor.”

“Haklısın” dedi Kahyoğlu:

“Bu durum çalışmaların plan ve programlı olmayışından kaynaklanıyor.”

Peki dedim:

“Plan ve programı kim ya da kimler yapacak?”

Murat Kahyaoğlu yanıt verdi:

“Aynı siyaseti benimseyen insanlar birbirinden kopmadan yapacaklar programı. Bu da koordineli bir çalışmaya bağlıdır. Bizde herkes kendine çalışıyor.”

--//--

Her neyse…

İlkin 29 Ekim , ardından 10 Kasım…

Dolu dolu yaşandı Eskişehir’de.

Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelenlere Eskişehir de katıldı.

Şunu gördük ve yaşadık:

Gazi Mustafa Kemal’in eserleri sahipsiz değil.

Büyük kurtarıcı aradan 74 yıl geçse de “yaşıyor-yaşayacak”

Sayın Emre Kongar’ın söylediği gibi kim ne derse desin.

“Atatürk’ün en büyük eseri Eskişehir’dir.”

--//--

Eskişehir’de 29 Ekim’in izi silinmeden, 10 Kasım için hazırlıklar yapılırken, AKP’nin de bölge toplantısı yapıldı.

Altı ilden gelen belediye başkanları , meclis üyeleri, il ve ilçe başkanları katıldılar bu toplantıya.

Bakan Veysel Eroğlu eski belediyeci olarak konuştu.

Menderes Türel de öyle.

Her ikisi de dikkatleri yerel seçimlere çekti.

Burhan Sakallı’nın bastonu, Süleyman Reyhan’ın “Zaferli Nazar değmesin teberi…”

Bakalım Eskişehir’de kime ne kazandıracak?

Gerek Eskişehirli katılımcılarda, gerekse dışarıdan gelenlerde dikkatimi çeken olay parti disipliniydi.

Bu disiplin nereye kadar gider belli değil ama kimse söylenenin dışına çıkmıyor.

Bir ara yakından tanıdığım AKP’lilerden birine sorduğumda aynen şöyle yanıt verdi:

“Bizim partide böyle. İşine gelmeyen çeker gider.”

Evet. Politika sosyal bir bir konu. İçinde demokrasi ve sandık var.

Ancak uygulama partiden partiye değişiyor.

Tıpkı değişmeyen yüzler gibi.

 

Günlerin Getirdiği

-Muttalip Caddesi’nde yazarım dedim--–

Önceki gün Işıkspor lokalinin önünde çay içerken tanıdıklardan biri dedi ki ”Bu caddenin üzerinde aylardır yıkılmış bir işyeri var. İstersen sana göstereyim. Birkaç kez söyledik, ama gelip bakan olmadı.” Bu tanıdıkla gittik söylediği yere. Hatırladım. Yazmıştım çünkü. Cadde üstünde üç işyeri yıkılmış. Duvarları berbat. İtsen yıkılacak.

Akşamları gelip geçenler tuvaletlerini yapıyor ki, her taraf ıslaktı. Yanımıza gelen bir esnaf gösterdi. Yıkık işyerinin yanında yukarıya çıkan bir merdiven vardı. Esnaf okurumuz anlattı. Buradan yıkık yerin üstüne çıkıp şarap içenler varmış. Uzun uzun anlattı. Etrafındaki çalışan işyerleri de rahatsızmış. Yanımıza gelen birkaç esnaf rica etti. Benim hem gazeteci, hem de Tepebaşı Belediye Meclis Üyesi olduğumu bildikleri için “Köşenizde burasını yazın da gereken yapılsın” dediler. Yazarım ve resmini koyarım diye söz verdiğim için olayı alıyorum köşeme. Muttalip Caddesi 61-B 1’deki yıkıntı işyeri hem tehlikeli, hem de çirkin. Sanırız gereken yapılacaktır.

 

--MHP’de hedef—

MHP’de olağan Genel Kurul yapıldı. Ve Koray Aydın’ın ayak seslerinin duyulmaya başladığı üzerine yorumlar yapılmaya başlandı. Ve Eskişehir’den Koray Aydın’a oy veren oldu mu açıklanmadı. Verdi diyenler de var, vermedi diyenler de. Yalnız MHP’ye yıllardır hizmet eden, il başkanlığı olmak üzere partinin değişik kademelerinde görev almış Hayri Önder dahil bazı isimlerin kırgın ve dargınlığından söz ediliyor. Aynı şekilde yıllardır MHP’nin önde gelen ismi, olan Ahmet Vural sessiz. Dahası emekli vali MHP’nin Afyon Milletvekili adayı Kadir Çalışıcı konuşmadı. Gelişmelerin içinde değil de, ardında olduğu ileri sürülen Gürol Yer, nasıl bakıyor acaba bu gelişmelere. İl Başkanı Ayhan Sezer diyor ki “Kurultaydan sonra kırgınlık ve dargınlık ortadan kalkmalı. Öncelikli hedefimiz yerel seçimler olmalı. Parti içinde olumsuzluğa prim verilmeyecektir.”

İl Başkanı Sezer doğru söylüyor. Fakat MHP içindeki kırgınlık bitmeden tek hedefe yönelmek çok zor. Onun için MHP’de herkesin eteğindeki taşı dökmesi gerekiyor