Yarın geç olabilir…

Şehrimizin yarım asırlık eğitim abidesi Süleyman Çakır Lisesi’nin hüzünlü yıkılışını ve akibetini dün manşet haberimiz ve köşe yazımızla paylaşmıştık.

Herkesin altı otopark olsun isteğine rağmen bu konuda herhangi bir girişim olmayınca, alanın ihaleye çıktığı ve 1 hafta 10 günlük bir süre zarfında içinde otopark olmayan yeni okul projesi için kazmanın vurulacağını ve şayet proje değişsin istiyorsak hepimizin sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdik.

Dün birçok Eskişehir’li mail ve telefon ile bana ulaştı ve mevcut alan ile ilgili hassasiyetlerini paylaşarak, ne yapabileceklerini sordu. Bende her ulaşana aynı şeyi söyledim. Şayet burası otopark olmalı ve Eskişehir bu fırsatı kaçırmamalı diyorsak, en azından kurumları aynı masada oturtmak için baskı yapmalıyız.

 

Valilik, Belediyeler, Belediye Meclis Üyeleri, İnşaat Mühendisleri Odası, Anadolu ve Osmangazi Üniversiteleri ve ilgili diğer kurumlar, meslek örgütleri bir araya gelebilir, asgari müşterekte buluşursa bir umut çıkar ve o umut Eskişehir adına kazanca dönüşür. Siyaset, Bürokrasi v.s. değil kazanan Eskişehir olur. Yeter ki iş imzaların atıldığı yazılı bir protokolün elde hazır olduğu şekilde sonuçlansın.

 

Malumunuz mevcut alan Eskişehir’in en merkezi noktalarından birinde yer alıyor. Her gün enikonu öfkelendiğimiz, çaresiz kaldığımız trafik sorununa bir parça merhem olacak yegâne bir yer burası. Hamamyolu’nda var olan park yığını ve sorununu azaltacak başka bir çare de yok. Kamulaştıracak ne bir alan ne de ona yetecek bir bütçe var. O zaman geç kalmadan, proje başlamadan değişmesi için çaba harcamamız, en azından ben denedim dememiz lazım.

Bu konuda Odunpazarı Belediyesi’nin bir girişimi olduğunu tahmin ediyorum. Bir adım atıldı diye biliyorum ama sonuç nasıl olacak hep birlikte göreceğiz.

 

Ayrıca konu hakkında duyarlılık gösteren herkese sonsuz teşekkürler. Bir Eskişehir’li olarak elimden gelen ne varsa yapmaya hazırım, bu konuda her göreve hazırım diyen Eskişehir’in hatırı sayılır isimleri de vardı. Umutlandım ama… Aması inşallah sükûtu hayale uğramaz ve bu fırsatı kaçırmayız. Zira yarın çok geç olabilir.

 

 

Sucular Odası Başkanı Eskişehir’de uzunca süredir hissedilen Kalabak Su sıkıntısının çözüldüğünü, ufak tefek sorunlar dışında sıkıntı kalmadığını söyledi.

Vatandaş adına güzel bir gelişme. Zira epeydir elinde damacana ile geze geze helak olmuşlardı. Dilerim tekrar yaşanmaz.

Sucular Odası Başkanı’na önceki akşam Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen’in “su sorunu yok, sakalar ve dağıtım sorunu var” söylemi hatırlatıldı.

Başkan Kaya, bu duruma pek itiraz etmemiş. Hem su kaynağı sıkıntısı hem de dağıtımdan kaynaklı, bir de vatandaş 2 yerine 3 damacana alıyor diyerek cevap vermiş.

Şayet dağıtım’dan kaynaklanmıyor ise şiddetle karşı çıkar diye düşünmüştüm. Ama bu cevap biraz soru işaretli oldu.

Biz yinede olaya barışçıl ve alttan alarak yaklaşmış diyelim. Su sorunu çözülmüş ya, amacımız da bu değimliydi zaten.