Üye Girişi

Üye Ol

Eskişehir

Alpu

Spor

Gündem

Eskişehir Hava Durumu

Resmi İlanlar

Eskişehir Nöbetçi Eczaneler

Afyon

Bilecik

Eskişehir Gezi Rehberi

Eskişehir Parkları Eskişehir Müzeleri Eskişehir Yemekleri Eskişehir Camileri, Külliyeleri ve Anıtları Eskişehir Alışveriş Merkezleri Eskişehir Restoranları (Yeme İçme) Eskişehir Gece Hayatı

Magazin

DİĞER

Kütahya Ekonomi Eskişehir etkinlik Kültür Sanat Dünya Sağlık Teknoloji Eğitim Röportaj Biyografi Eskişehir Siyasetçileri Yaşam Ramazan

Eskişehir Videoları Foto Galeri Yazarlar Eskişehir İş İlanları Seri İlanlar İletişim

22.11.2024 - Cuma

Ömer Duru

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Yargının temsilcileri

3 Haziran 2016 08:31

Ülkemizde Hukuk Fakültelerinin sayısı 100’ü geçti.
Sadece İstanbul Barosu’na kayıtlı hukukçu sayısı için:
“32 binden fazla” diyorlar.
Toplam avukat sayısı içinse “80 binin üstünde” diye yorum yapılıyor.
Vatandaşın haksızlığa uğradığı için devlete karşı açtığı davalar konusunda ise:
“Avrupa’da birinci ülke olduğumuz söyleniyor.”
Çok ilginç…
Yargının en yüksek makamında oturanlar:
“Rize’de çay makaslıyorlar…”
Eleştirildiklerinde ise savunup:
“Devletin başı davet etti gittik. Gitmeseydik mi?” diyorlar.
Cumhurbaşkanı ise konuşuyor:
“Ben tarafım. Partiliyim.”
Ardından da ekliyor:
“Partili Cumhurbaşkanı olmak için Anayasa’yı değiştireceğim.”
Önceki gün okudum…
Deniyordu ki:
“Türkiye’de avukatlar bağımsız hakim yürüyüşü yapsalar. Ne olur?”
İlginç gerçekten de...
Yargının bağımsızlığını kabul etmiş bir ülke vatandaşı olarak:
“Böyle bir yürüyüşe katılır mıyız?”
Başka bir deyişle:
“Yüksek yargı başkanları bu duruma nasıl bir yorum getirirler?”

--//--

Her neyse?..
Usta gazeteci Emin Çölaşan yazmış:
“Sayın büyüğümüzün bir bildiği var.
Dolayısı ile insanların yatak odalarına karışmaktan kendisini alamıyor.
Bir süre önce karşısına çıkan gariban bir devlet memuruna sormuş.
“Senin kaç çocuğun var?”
Memur “iki” dediğinde, bey efendi unutulmaz yanıtını vermiş:
“Bas gaza bakalım… Üç lazım anladın mı?”
Çölaşan şöyle bağlamıştı yazısını:
“O memuru tanısam soracağım… Bastın mı gaza?” diye, ama:
“Tanımıyorum ki?”

--//--

Gezi olayları için hazırlıklar tamam…
Taksim çevresine bariyerler kuruldu.
TOMA’lar meydana konuşlandırıldı.
Yakınları üç yıl önce hayatını kaybedenler için anma yapacaklar.
Ama yasak çıkıyor karşılarına.
Kurban giden:
“Mehmet Ayvalıtaş… Abdullah Cömert… Ethem Sarısülük… Ali İsmail Korkmaz… Ahmet Atakan… Berkin Elvan… Burak Can Karamanoğlu… Mehmet İstif ve Elif Çermik” için anma töreni yapılmasına izin yok…
Diliyorum ki:
“Bu kutsal anma gününde yeni acılar yaşanmasın. Göz yaşları akmasın…”

--//--

Dün ucundan kıyısından yazmış ve:
“Vali Güngör Azim Tuna başka bir ile atanacak” demiştim.
Dediğim çıktı...
Vali Tuna:
“Şanlıurfa’ya atandı…”
Kendisi gitmeden Eskişehir’deki çalışmaları aktarılmıştır mutlaka.
Onun için fazla bir yorum yapmadan:
“Güle güle sayın Tuna” diyoruz…
Batman’dan ilimize atanan Azmi Çelik’e de:
“Hoş geldiniz... Hayırlı olsun” dileklerimizi sunuyoruz…
Hani derler ya:
“Gelen gideni aratır.”
Göreceğiz…
“Gelen gideni mi, yoksa giden geleni mi aratacak?”

Günlerin getirdiği

--Gaye Usluer sevilmiş—

Geçtiğimiz günlerde şirin ilçemiz Han’da düzenlenen “Bahar Çiçekleri Sanat ve Kültür Festivali’ne” katılan CHP’nin Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer vatandaşlar tarafından ilgiyle karşılanmış. Han’ın geleceğinin parlak olduğuna işaret eden Usluer “Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı turizm konusunda olumlu adımlar atmaya başladı. Sanırım gelecek günlerde bu çalışmaların arkası gelecektir. Frig Vadisi’ni içine alan bu çalışma hayırlı olsun. Belediye Başkanı Erdal Şanlı’ya bu konuda her türlü desteği vereceğiz. Kendisini kutluyor, başarılar diliyorum. Han’ın tarihi ve turistik gelişmeleri için yeni Bakan Nabi Avcı’nın kendilerine destek vereceklerine inanıyorum” demiş. Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı da, ‘çuhadan yapılma nazarlık’ armağan ettiği Gaye Usluer’e teşekkür etmiş...

--Bu yasak niçin Kaymakam Bey?—

Olay çok basit… Odunpazarı Kent Konseyi “Politikaya bulaşmadan sosyal içerikli etkinlikler düzenler…” Hatta bu etkinliklerin birine katılmış, beğendiğimi belirten yazı da yazmıştım. İşte bu Kent Konseyi bölgedeki okullarda okuyan çocuklar için bir yarışma düzenlemiş. Amaç çocukları isteklendirmek… Çalışmalarında birlik ve beraberliği sağlamak olan bu çalışmayı, eğer doğruysa Kaymakamlık yasaklamış. Yarışmaya katılmak için hazırlanan öğrencileri hayal kırıklığına uğratan bu yasaklamanın anlamını kimse anlayamamış. Duyumlarımıza göre okul müdürlerine bir yazı gönderen Kaymakamlık yetkilisi tarafından, “Bu yarışmaya katılmayacaksınız. Katılan öğretmen ve öğrencilerin isim listesini bize yollayın” yazısı yazılmış. Doğrusu biz inanamadık. Hiç böyle yasaklama olur mu? Olursa gerekçesi nedir anlatılsa da okurlarımıza duyursak…