Yaşamın İçinden
-Yaraya tuz basmak--
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın, Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünden sonra yaptığı;
“Bir takım gruplar işi Provoke etmeye çalıştı. Hatta aldığımız duyumlara göre kendi arkadaşlarına bile zarar verip bunu polis yaptı diyen gruplar oldu. Bu tür durumlar varken farklı bir görüntü yaratmaya gerek yok. Türk polisi kesinlikle bir saldırı yapmaz ve kimseyi öldürmez” şeklindeki açıklaması…
AKP’nin Büyükşehir Belediye meclisi üyesi Ahmet Süzer’in,
Komiser Mustafa Sarı ve Gezi Park olaylarında yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşuna katılmayıp dışarıya çıkması…
Yaraya tuz basma olarak değerlendirildi.
Eskişehir’de gördük,
Her iki olayda büyük tepki aldı
--//--
Vali Tuna için Eskişehir barosu bir açıklama yaparak,
“Vali hukuk devletin çiğniyor” dedi.
Ve Eskişehir Barosu iki soru sordu sayın Tuna’ya:
“ Gezi park olayları sırasında sivil giyimli polisler görev almış mıdır?”
“Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi ile ilgili başlatılan adli soruşturmada en önemli kamera kaydının 20 dakikalık bölümünün ustaca silindiği ve kaydın hard disk bölümünün sıfırlandığından haberdar mıdır?”
Bilemiyorum.
Vali Güngör Azim Tuna kamuoyunu rahatsız eden yorumunu hangi belgelere göre yapmıştır? Adli soruşturma sürerken şehrin en yüksek mülki amirinin davayı etkileyecek bir açıklama yapması doğru mudur?
Kamuoyu şimdi bunları merak ediyor.
Hem Valilik makamının , hem bağımsız yargının saygınlığı , hem de suçsuz insanları suçlamak adına önemli çünkü.
--//--
Ahmet Süzer’in ne yapmak istediğini partili arkadaşları da anlamamışlar.
Bunlardan birisi aynen:
“ Süzer’in dini bilgisi iyidir. Kim olursa olsun ölene saygı duyulması gerektiğini bilir. Neden böyle yaptı şaşırdık” dedi.
Çok görmemek gerekir.
Üstelik bu durum tamamen AKP’yi ilgilendiriyor.
Vahap Ata ve Zihni Çalışkan bakalım Süzer olayını nasıl yorumlayacaklar?
Bir yanda 19 yaşındaki gençler için analar ağlayıp, Türkiye yas tutarken,
AKP’li Ahmet Süzer’in çıkışı doğrusu yanlış oldu.
Dedim ya kamuoyu, Süzer’in çıkışına AKP’nin vereceği tepkiyi merak ediyor.
--//--
Lütfen beyler.
Kim olursanız olun.
Yangına körükle gitmeyin.
Acıyı Bal eyleyenlerin yarasına tuz atıp ortalığı karıştırmayın.
Eğer elinizden geliyorsa.
Günlerin Getirdiği
--En çok polis uğraşmalı—
Ali İsmail Korkmaz’ın hunharca dövülerek öldürülmesinin yankıları Türkiye’yi sardı. Eskişehir basını olayların üstüne duyarlı biçimde gidiyor. İstanbul basını üstüne basa basa yazıyor. Karanlık noktaların aydınlanması vurgulanıyor. Eskişehir’de adli soruşturma sürerken, Eskişehir’de 40 kameradan 29’unda hiç görüntünün olmadığı konuşuluyor. Otel kamerasında Korkmaz’ın dövüldüğü 18-20 dakikalık bölümün kaydının silindiği ileri sürülüyor.
Ne olursa olsun. İş varıp Eskişehir polisinin üstüne yıkılıyor. Öyleyse, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ne yapıp edip, bu sorunu çözmeli. Sivil giyimli olarak söylenen Ali’nin katillerini bulmalılar. Ve en önemlisi, Otel Kamerasından silindiği ileri sürülen18-20 dakikalık bölümü bulmalılar ki, Polis aklanabilsin. Sivil giyimli, kişilerin polis olup olmadıklar çıksın ortaya. Osmangazi Üniversitesi –Tıp Fakültesi içinde önemli yorumlar okuduk gazetelerde. Ailenin delil için istediği kafatası parçasının hastanede tıbbi atık denilerek çöpe atıldığı iddialarına bakalım ne yanıt verilecek.
--Sanayi Çarşısı unutuldu galiba—
Boşaldı, boşalacak, denilen Sanayi Çarşısında ki esnaflar diken üstünde bekliyor. Çarşıdaki işyerlerinde emanetçi gibi beklediklerini belirten esnaflar “Kimsenin bir şey bildiği yok. Bazılarımız yeni yerden işyeri kiraladık. Şimdi ki yerimize yeni bir araç alıp koyamıyoruz. Politikacıların hepsi ayrı şey söylemekte. Belediyeler boşaltacağız demişlerdi. Verilen süre doldu. Bazıları olduğunuz yerde kalacaksınız diyor. Ne olacaksa olsa da tedirginliğimiz son bulsa” diyorlar.
Gerçekten de çok ilginç. Yaklaşık on beş yıldır Sanayi Çarşısı konuşuluyor. Ama, kimse bir şey bilmiyor. Şu var ki, buradaki esnaf rahatsız. Taşınacaklarsa bir an önce taşınmalarını, taşınma olmayacaksa kendilerine sağlıklı bir söz verilmesini, istiyorlar.