Eskişehir’in merkezinde iki inşaat çalışması var.
İkisi de Kentsel Dönüşüm Projesi içinde. Birisi malum eski otogara yapılan proje…
Daha temeli kazılırken yol göçtü…
Bitmesi gerekiyordu, ne yazık ki bitmedi. Esnaf tedirgin, bölge halkı tedirgin…
İki gün önce yine Kentsel dönüyüm kapsamında
Adalar’da Şair Fuzuli Caddesi ile Adalar’ın kesiştiği noktadaki bina yıkılırken, göçükler oluştu…
İşçiler göçükten aşağıya düştü. Tek tesellimiz bu göçüklerde can kaybının olmaması…
Ancak, ortada bir sorun olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz.
Yaparken de göçük oluşuyor, yıkarken de…
Olay sadece belediyelerin ya da Çevre Şehircilik il Müdürlüğü’nün sorunu değil! Genel olarak böylesi önemli projeleri yaparken, güvenliğin 3-4 kat daha fazla düşünülmesi gerekiyor…
Ek önlemler alınmalı!
Önemli projeden anlatmak istediğim projenin kendisi değil! Olduğu yer! Nüfus yoğunluğunun bulunduğu bölge…
Yıkım ya da yapım işleri yapılırken yandaki binaların yolların, köprülerin hepsinin kontrol edilmesi gerekiyor. Yapım işi olduğu kadar “yıkım işi” de büyük uzmanlık gerektiriyor…
Can kaybı olmaması sevindirici…
Ve alacağımız çok büyük dersler olması gerekiyor. Öncelikle belediyelerin var olan yasaların haricinde
yapım ve yıkım ruhsatı verirken daha titiz davranması gerekiyor.
Yoksa, bu göçükler şehrimizde sıradan hale gelir…
TEĞMENLERE HAKARET SERBEST Mİ?
Şu çok popüler olan “kılıç çekme ve yemin etme” konusuyla ilgili savunma Bakanlığı’nın yürüttüğü bir soruşturma var. Bu soruşturma sonucunda bir karara varılacak.
Ancak bu olay sürerken, teğmenlere sosyal medyadan olmadık hakaretler ediliyor.
Eskişehirli hemşehrimiz Emekli Albay Alican Türk, sosyal medya hesabından bu konuyla ilgili dikkat çekici bir paylaşımda bulundu. Kamuoyunun bilgisine aktarmak istiyorum…
Sn. Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı'na;
1. Hakkında soruşturma yürütüldüğü bilinen Tğm. Ebru EROĞLU, her halükârda halen şanlı
TSK'nın bir subayı olup, emir komutanız altındaki bir personelinizdir.
2. Soysuz ve uğursuz bir alçağın, bu genç kadın subaya sosyal medya üzerinden asla kabul edilemeyecek küfürlerle hakaret ettiği öğrenilmiştir.
3. Askerlik yapan herkes, bir komutanın en önemli görevlerinden birinin personelinin
hak ve hukukunu korumak olduğunu, bunun bir "komutanlık sorumluluğu" olduğunu bilir.
4. Bu anlamda, Genelkurmay Başkanlığı ve / veya Kara Kuvvetleri Komutanlığı olarak; personeliniz Tğm. Ebru EROĞLU'nun uğradığı hakarete kurumsal herhangi bir müdahalede bulunulmuş ve bir tepki gösterilmiş midir? Örneğin bir
Türk subayı olan Tğm. Ebru EROĞLU'na o ahlâksız mesajları gönderen soysuzların TSK olanaklarıyla ya da Emniyet marifetiyle tespiti için bir girişimde bulunulmuş mudur?
5. Eski bir TSK personeli olarak biliyorum ki, eskiden bir TSK personeline bu şekilde yapılacak bir söylem bütün TSK'da infial yaratır, bütün TSK o personelin yanında yer alırdı
. Aslına bakılırsa kimse bir subaya böyle soysuzca küfürlerle hakaret etme cür'eti gösteremez, buna cesaret edemezdi.
(Nitekim şundan eminim ki, Ebru EROĞLU Polis Kolejinden mezun bir polis olsaydı ve uğursuz alçağın biri kalkıp medyaya yansıyan o küfürleri bir kadın polise etseydi, Emniyet camiası o alçağı 1 saat içinde bulup, anasından emdiği sütü "hukuk çerçevesinde" burnundan getirirdi.) Bu anlamda, kadın subay Tğm. Ebru EROĞLU'nun moralinin çok bozuk olacağı değerlendirilerek, kurumsal olarak yanında olunduğu kendisine hissettirilmiş midir?
6. Görev sürecinde "
Askerî Liderlik" dersi öğretmenliği de yapan eski bir subay olarak bu soruların yanıtlarını samimiyetle merak ediyorum.
GÜLER’İN MAAŞ VE VERGİ UYARISI!
Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Başkanı Metin Güler, ücretlerle ilgili şu uyarıda bulunuyor:
-Vergi dilimleri sebebiyle çalışanlarımızın maaşları eriyor ve yaptığımız zamlar da vergiye gidiyor. Öte yandan dolaylı vergide de dünyada en üst sıralardayız. Hem firmaların
hem de çalışanların ekonomik olarak güçlenmesi için vergide reform yapılması büyük önem taşıyor.
Güler’in uyarısı şu bakımdan önemli…
Eskişehir’de birçok kuruluşta asgari ücretle çalışan zaten yok. Asgari ücretin üzerinde maaş alıyorlar. Ancak bu kez de aldıkları maaş nedeniyle vergi dilimine giriyor
ve kimi zaman işverenle çalışan karşı karşıya kalıyor…
Güler’in uyarısı yerinde ve önemli…
Mutlaka dikkate alınması gerekiyor.
DEVLET KUŞU!
Sosyal medyada etimoloji sayfası var. Kimi deyişlerin kelimelerin nereden nasıl geldiğini anlatıyor.
Bunlardan birisi de “Devlet kuşu” deyimi…
Şöyle açıklanıyor…
Başına devlet kuşu kondu, deriz. Çünkü devletin bir anlamı da talihtir.
Güç, mutluluk mânâsına da gelen devlet kelimesinin kökünde “dönüp dolaşmak” anlamı var.
Talih, güç, mutluluk… Hepsinin ortak noktası geçici olmalarıdır.
Ne güzel demiş eskiler, ne dem baki ne gam baki. (
GÜNÜN SÖZÜ!
Değerli şeyler, her zaman az sayıda olanların arasından çıkmıştır. Bir sürü kör bir tek görene eşit olamayacağı gibi, bir yığın aptal da bir tek akıllıya eşit olamaz. Küçük ve zorba insan, hep kendisine saygı gösterilmesini ister ama saygının ne olduğunu bilmez
. GiordanoBruno
GÜNÜN KARİKATÜRÜ