Görüşler
Yalnız kalan demokrasi
ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, "yalnızlık" da "mutluluk" gibi bulaşıcıymış...
Chicago ve Harvard Üniversitesi'nde yapılan çalışmada, yalnız insanların yalnızlıklarını, içinde bulundukları sosyal ağa duydukları güvensizliği, diğer grup üyelerine de yansıtmak yoluyla bulaştırdıkları belirlenmiş...
…………..
Ve bir yalnızlık öyküsü:
Dışarı kaçan kedi, önce hızla merdivenleri inmiş... Sonra bodruma girmiş, arkasından yağmur borularından dama tırmanmış.. Üç-dört kez damdan dama atladıktan sonra, bir evin camından içeri dalmış... Bütün bunlar, ihtiyar iki bakire arkadaşın sarmaş dolaş olup, hal hatır sorması bitmeden gerçekleşmiş... Misafirliğe gelen bastonlu kadıncağız, kedinin yaptıklarını görünce "Nesi var bunun?" diye sormuş...
"Merak etme" demiş arkadaşı:
"Yeni hadım ettirdim de, eski randevularını iptal etmeye çalışıyor..."
……………..
Bu öyküyü son günlerde yabancı diplomatlar çok sevmiş... Çünkü Ankara'ya yakıştırmışlar...
"Kıbrıs sorunu çıkmazda..."
"Süreç frenlendi..."
"AB üyeliği askıda..."
"Milyon dolarlar ayakkabı kutularında..."
"Telefon görüşmeleri ortalıkta..."
"Her yerde kumpas, her yerde montaj…”
Yani?
"Bütün randevular ertelendi!.."
Tüm bu gelişmelerden sonra, yalnız kalan kimdir dersiniz?
"Demokrasinin ta kendisi.."
“Bütün randevularını erteledi!”
" Sesimiz bile kodlanıyor!.."
AKP'nin en güvenilir isimlerinden biriydi "Abdüllatif Ş ener..."
Başbakan Yardımcısıydı... Ama bir süre sonra istifasını yerdi...
6.9.2009'da imzalayıp verdiği "Adım da benimle beraber büyüdü" adlı kitabında yakınıyordu: "Bunların işi gücü telekomünükasyon..."
Kitabı derleyen de, halen Cumhuriyet'te yazan "Çiğdem Toker"di...
O günlerde pek sesi çıkmayan, hatta "Ben bunların savcısıyım" diye bağıran Erdoğan’ın bugünkü sözlerine bakın :
"Bunlar montaj, haince kumpas..."
"Bumerang" gibi dönüp kendisine geldi ya!
Bakın 5 yıl önceki kitapta Çiğdem’in birkaç sorusuna nasıl yanıt veriyor Şener...
-Telekulak konusunda ne düşünüyorsunuz?"
"Bir yargı kararına dayanmadan kimse kimseyi dinleyemez. Türkiye’de yaygın bir dinleme mekanizması olduğuna inanıyorum...
-Bu inancınıza dayalı bilginiz var mı?
"Telefonunuz kapalıyken bile dinlenebiliyor. Hangi telefondan konuşursanız konuşun cihaz tanıyor..."
-Telefondan değil, sesten takip mi?
“Evet... Sesiniz bir anlamda kodlanıyor. Kendimin de gece gündüz dinlendiğine inanıyorum..."
- Bu konuda Türk toplumuna vereceğiniz bir mesaj var mı?
"Susma, sustukça sıra sana gelecek sloganını çok severim. Bunu sadece slogan olmaktan çıkarmamız lazım..."
(Adım da benimle beraber büyüdü-S:473)
Günün Şiiri
Kedi
Ben bütün yıl bekledim Anadolu’da
Okullar tatil olsun dedim
Küllükle Beyazıt’ta İstanbul’da
Bütün gün oturacağım
Sen bütün yıl İstanbul’daydın
Acaba duyar mısın benim duyduğumu
Bir yıl sonra Küllük’te otururken
Yaban kestanelerinin altında
Duyar mısın benim duyduğumu
İstanbullu kedi…
Adnan Ardağı (Varlık-1953)
Papağan gazetecileri!
Uygar ülkelerde "Savcılık sözcüsü" diye bir kurum bulunur...
Savcılık, ihtiyaç duyduğu açıklamaları bu sözcü aracılığıyla yanıtlar... Bizde böyle bir kurum yok!
"Ama onun yerine gazeteci görünümünde savcı sözcüleri var..."
Siz istediğiniz kadar hukukun nasıl çiğnendiğini, kanıtların sahteliğini, tanıkların sakatlığını eleştirin..
"Onlar papağan gibi tekrarlarlar!..."
"Kolayı var, şişe çek!"
Neyzen, bel ağrılarından yakınmaktadır. Tanıdık doktorlardan biri "En iyisi şişe çekmek" der...
Ertesi gün bir dostu, Neyzen'i kaldırıma uzanmış, elinde rakı şişesini tepesine dikmiş vaziyette görünce şaşırır:
"Üstad, bırakacağını söylüyordun, bakıyorum büsbütün kaçırmışsın!"
Yattığı yerden "Yok yok" der Neyzen:
"Doktor reçetesini uyguluyorum!"
Kıssa-dan
"Ne yapabilirim ki?" demeyin...
Daha fazla okumak, daha fazla öğrenmek, daha fazla bilgilenmek de direnmenin bir yolu
değil midir?
Günün Balı
Sırtı yere gelenin kazandığı yalnızca siyasette görünür...
Edgar Paure (Eski Fransız Başbakanı)
Kolsuz Yaşar’dan
Hiç "Asteriks” gördün mü abi?
Eğer bir finans kaynağı bulursam ben de "Hassssstrksi" çevireceğim…
Cuk
Dik dur ama dikleşme...
Dış politikamızı kısırlaştırma!
Asla yatmadım efendim!
Restonanda garson olarak çalışan delikanlıyı müdüriyete çağırmışlar. İçeri giren garson bütün çalışanların odada kendisini sessizce beklediğini görünce telaşlanmış...
Restoran sahibi sormuş:
"İşe geçen ay aldığımız sarışın garson kızla hiç yattın mı?"
Delikanlı, "Yooo... Asla efendim. Hiç öyle bir şey olur mu?" diye yanıt verince odadaki şefler, aşçılar, otopark görevlileri birbirine sarılıp kucaklaşmışlar…
"Tamam" demiş restoran sahibi müthiş rahatlayarak:
"O zaman sen onu bir ara çağır ve görevine son ver!.
Temel’in yeni işi
İşsiz kalan Temel hırsızlığa başlamış.. Çok da başarılı olmuş. Olmadık yerleri soymuş, gazetelere manşet olmuş ama sonunda yakayı ele vermiş...
Hakim sormuş:
"Söyle bakalım, o dükkanları nasıl soydun?"
Temel gülmüş:
"Meslek sırrı efendim, siz olsanız söyler miydiniz?"
Günün Olayı
Bülent Ecevit, bir vatandaşın boş kasa fırlatması sonucunda düşmüştü.
Erdoğan, yandaşların dolu kasalarıyla dimdik ayakta!..
Akif Kökçe
Günün Biberi
Çocuk Esirgeme Kurumu olaya el koysun!
Anne, baba, amca, enişte bir olmuş çocukları “rüşvet ve yolsuzlukla” kullanıyorlar!
Gülhan Elmas
Günün Sözü
Bir ülkede dalkavukluğun getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise o ülke batar.
Montesquie
Günün İncisi
İyi kararların kaderi hep geç alınmalarıdır.
Oscar Wilde
Özdeyiş
Beynini varsayımlarla dolduranlara gerçekleri anlatmak boşunadır.
Balthör