30 Ocak 1997'de Sincan Belediyesi "
Kudüs gecesi" düzenledi. Belediye başkanı Bekir Yıldız, İran büyükelçisi de misafir olarak geceye katıldı.
Gazeteler bu olaya sert tepki gösterdi.
Belediye başkanı İç işleri Bakanı Meral Akşener tarafından görevden alındı.
4 Şubat tarihinde Sincan’dan askerler
20 tank ve 15 zırhlı araçla geçiş yaptı. Bir gün sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Erbakan’a uyarı mektubu gönderdi…
Ardı ardına
“irtica uyarısı” yapıldı, sert tepkiler gösterildi!
11 Şubat'ta Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü Ankara'da yapıldı. 23 Şubat 1997'de Fatih Camii'nde öğlen namazının ardından bir
grup ellerindeki yeşil bayraklarla "şeriat isteriz", "yaşasın Hizbullah" sloganlarıyla yürüdü.
Ve 28 Şubat'ta yapılan MGK toplantısı 9 saat sürdü.
MGK laikliğin Türkiye'de demokrasi ve hukukun teminatı olduğu açıklandı…
İşte bu süreç tarihimizde 28 Şubat postmodern darbe olarak geçti!
Ne yazık ki yıllar sonra
Ergenekon-Balyoz kumpas davaları gibi 28 Şubat, davasında da bir çok Türk subayı kumpasa uğradı. Haksız hukuksuz bir şekilde yıllarca cezaevinde yattı. O subaylardan birisi de hemşehrimiz olan emekli
Albay Ali Can Türk’tü…
Mahkemelerde belgelerle, delillerle kendini savundu.
Gerçeklerin açığa çıkmasıyla var gücüyle uğraştı, didindi.
Bu çabaların sonunda ortaya harika bir kitap çıkardı “
Bitmeyen Sömürü 28 Şubat”
YAKIN TARİHE YÖNELİK ÖNEMLİ BİR KAYNAK!
Ali Can Türk’ün “Bitmeyen sömürü” kitabında neler var…
Yalanlar var…
Gerçekler var…
Belgeler var…
Tanıklar var…
O döneme ait haberler var…
Gözden kaçmış ayrıntılar…
Dört dörtlük bir 28 Şubat kitabı olmuş.
Tüm olaylar kronolojik sırayla ve olduğu gibi aktarılmış. Abartma, çarpıtma yok!
Türkiye’nin yakın tarihine yönelik çok önemli bir kaynak!
MGK KARARLARINI ERBAKAN’A ZORLA MI İMZALATTILAR!
Yıllardır hepimizin üstünde durmadığımız bir gerçek vardı. 28 Şubat’ta alınan MGK kararlarının
Erbakan’a askerler tarafından zorla imzalatıldığı yönünde…
İlgisinin olmadığını Alican Türk hocamızın “
28 Şubat bitmeyen sömürü” kitabından öğrendim.
Açıkçası bende bu şekilde biliyordum! Bir çok kişi de böyle biliyordu! Doğrusu çok daha farklı.
MGK toplantısı çok uzun sürünce Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kararların imzalanmasının yarına bırakılmasını istiyor. MGK Genel Sekreteri ilhan Kılıç paşa kararları imzalatmakla görevli.
28 Şubat davasında bu durumu anlatıyor zaten…
MGK toplantısı sonrasında alınan kararları imza altına almak için İlhan Kılıç Paşa önce
Genelkurmay başkanına gidiyor. Daha sonra da Başbakan Erbakan’a! Ancak Erbakan yerinde olmadığı için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e gidiyor ve “
Efendim Başbakan yerinde olmadığı için imzalatamadım. Başbakan’a imzalatıp mi geleyim” diye soruyor. Demirel “Getir” dedikten sonra imzayı atıyor. Bir gün sonra ilhan Kılıç Paşa başbakanlığa gidiyor ama bu kez
Erbakan’ın Meclis’te olduğunu öğreniyor. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, Mecliste imzalatabileceğini söylüyor.
Ama Kılıç Paşa, üniforma ile meclise gitmek istemiyor. Bunun üzerine Tansu Çiller “Ben imzalatırım” diyerek MGK kararlarını içeren dosyayı alıyor.
Bilinenin aksine dosyayı Erbakan’a Çiller imzalatıyor!
28 ŞUBAT DAVASI OLMAZDI!
Kimi çevreler tarafından şöyle bir propaganda yapılıyor.
28 Şubat’ta FETÖ’ye dokunulmadı!
Alican Türk hocamız, belgelerle, tanıklarla, bu iddialara net olarak yanıt veriyor…
Yazar aslında tüm olan biteni şu cümlelerle özetliyor:
-Eğer 28 Şubat olmasaydı, o kararlar alınmasaydı, TSK’nın bastırmasıyla başta Fetullahçılar olmak üzere siyasal İslamcı tarikat ve cemaatlerle iyi-kötü bir mücadeleye girişilmeseydi
FETÖ 15 Temmuz darbesini 2016’da değil 2008’lerde gerçekleştirecekti. Yani 28 Şubat FETÖ’nün harekete geçmesini yaklaşık 10 yıl geciktirmiştir!
Ve dahi, eğer 28 Şubat Gülen cemaatine zarar vermemiş olsaydı bugün
28 Şubat davası diye bir dava olmazdı!
KİTAPTAN NOTLAR
- Alican Türk kitabını 28 Şubat kumpas davası sanığı olarak yargılanan, ancak yargılama sonucunu göremeden yaşamını yitiren askerlere adıyor .Genel Kurmay başkanı İsmail Hakkı Karadayı, jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal başta olmak üzere 11 general ve albay dava devam ederken yaşamını yitirdi.
- Kitap 6 bölümden oluşuyor…Yasal mevzuat, 1970-1995 dönemi, Refahyol süreci, Refahyol’dan sonrası, sorular yanıtlar ve sonuç!
- Kitaptan ilgi çekici birkaç başlık: Kudüs gecesi, Refahyol, Anasol-D hükümetleri, Sinan’da tankların yürümesi, 8 yıllık kesintisiz eğitim, irtica brifingleri, Minareler süngümüz şiiri, Merve Kavakçı krizi, Fettullah Gülen hakkında gıyabi tutuklama kararı…