Yalan bir sanat mı?

Önder Baloğlu yazdı

8 Aralık 2015 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Bugün her şeyin kolayı var ama, insanlar tarih öncesinden "üretmemek" için hile önlem almışlar...

M.Ö. 1850 yıllarına ait "Petri ve Kahun Papirüslerinde", timsah pisliği kullanılması, ya da yanan bir ateşin koklanması gibi korunma öğütlerine rastlanmış...

Amerika'da Kızılderililer, "Runderale" adlı bitkiyi, 882 yılında "Bağdatlı Razı", nar kabuğu ve sönmüş kireci korunma çareleri olarak önermişler...

Bugün Mısır'da hâlâ cesareti olanlar uygular:

"Yüzükoyun raylar arasına tren geçerken yatan kadın korunur..."

İnsanlar, yeni insanların dünyaya gelmemesi için çaba gösterirken, yok etmek için daha çok kafa yormuşlar...

Genç bir subay olan "Frederich Bernardi" adını koymuş:

"Savaş, biyolojik bir gereksinimdir..."

***

Bugün "Erdoğan" ve "Putin" in karşılıklı atışmalarını dünya izliyor ve diyorlar ki:

"İkisinden biri yalan söylüyor..."

İşte insanlık, "korunmak" gibi, asırlar öncesinden "yalan"ı da kanıtlamak için çeşitli yöntemler denemiş...

İlk bilinen Hintiler'in kullandığı "eşek" yöntemi...

Sanığı kutsal olduğu söylenen bir eşekle karanlık bir odaya koyuyorlarmış...

Sanık, eşeğin kuyruğunu çekecek...

"Eşek anırırsa yalan söylüyor, sessiz kalırsa doğrucu..."

Çinliler de "pirinç" kullanırmış...

Sanığın ağzına bir avuç pirinç tıkılırmış...

"Pirinçler ıslanmışsa doğrucu, kuru olursa yalan söylediği ortaya çıkarmış..."

Bugün ise, herkesin bir "yalan makinesi" var...

Peki, yalan da bir gereksinim midir?

"Evet... Hatta bir sanattır!.."

//////////////////////////

Günün Balı

Toplumsal muhalefet yükselir de, bu başkanlık hevesi rotasından sapar, demokrasiye doğru kıvrılır mı?

Bilemiyoruz ama, keşke öyle olsa!

Balthör

//////////////////////////

Gerilim

Faşizme göre, her şey devletin içindedir ve devletin dışında insani veya ruhsal hiçbir şey yoktur. Dahası onun dışında hiçbir şeyin değeri yoktur.

Mussolini

///////////////////////////

Özdeyiş

Dostluk, menfaate dayanmıyorsa bir ömür sürer.

////////////////////////

Günün İncisi

Sadece bir deli, suyun derinliğini iki ayağıyla anlamaya kalkar...

Afrika Atasözü

////////////////////

Günün Kötüsü

İktidar hırsı, kötü bireyi en kötü birey yapar...

///////////////////////

Günün Sözü

Adamı deli eden her kadına karşılık, deliyi adam eden bir kadın vardır.

La Rochefoucauld

///////////////////////

Cuk

Evlenen her oğul bir anne kaybeder, iki kaynana kazanır...

Tristan Bernard

///////////////////////

Kıssa-dan

İktidar ülkenin birçok sorunu için "Yok" diyor ama, körler görmese de yıldızlar vardır.

///////////////////////////////

Asgari ücret

Büyük bir üst düzey kıvırma olmazsa asgari ücret yılbaşından itibaren 1300 liraya çıkacak. Verilen söz tutulur da bu artış yapılırsa iş, işçi, işveren dünyasında neler yaşanacak?

Bir sendikacı diyor ki:

- İlk olarak ciddi miktarda asgari ücretlinin işten çıkarılması gündeme gelecek.

“Kimi işverenler çıkaracakları işçilerin listelerini çoktan hazırlamıştır bile.”

Sonra asgari ücret 1300 liraya çıkınca daha önceden bu parayı almakta olanlar, "biz nitelikli işçiyiz" deyip kendi aylıklarına da zam yapılmasını istemeye başlayacaklar!

Bu asgari ücret...

"Sadece kaçak işçi çalıştıran işverenleri etkilemeyecek, onların eleman bulmasını kolaylaştıracaktır."

///////////////////////

Günün Şiiri

Gecelerden

Son gemi benim için kalkar limandan

Son kampanalar benim için vurulur

Siz uyursunuz geceleri

Yalnız benim sesim duyulur

Her sefer ışıyan bir şey kalır gerilerde

Beli divaneye döner içim

Bütün gücümle asılırım çarklarına geminin

Bir türlü dönmezler geriye

Usulca beni de sarar çarkların sarhoşluğu

Apaydınlık düşlerle çıkarım sefere

Siz uyursunuz bütün gece

Ben bir ilmek daha atarım

Gecelerden gecelere...

Tekin Gönenç (Varlık-1956)

 ///////////////////////////////

Ahmet Başkan, Gazanfer ve Gizem

Tepebaşı Belediye Başkanı "Ahmet Ataç", ilk döneminde Bozüyük Belediyesi'nden bir transfer yapmıştı...

"Gazanfer Çeviker"i aldı getirdi ve Hesap İşleri Müdürlüğü koltuğuna oturttu...

Ataç da rahatladı Belediye de...

İşte o günlerde tanıdık Gazanfer'i...

Daha sonra ailece de gidip-geldik...

Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı kazandığı maçı evimizde izledik...

Kızları çok küçüktü...

Geçenlerde "Anadolu"da tam sayfa bir ilanda gözümüze çarptı...

"Özel Sakarya Hastanesi"nin ilanındaki genç doktor kızın soyadı çağırışım yapmıştı...

"Gizem Çeviker..."

Doğruydu, Gazanfer'in küçük kızıydı Gizem...

Özgeçmişini şöyle bir okuduk, neler neler?

“ODTÜ mezunu ve Uzman Psikolog...”

Hem okulunda ve Türkiye'de, hem yurtdışında öyle başarılara imza atmış ki, çok sevindik Çeviker ailesi adına...

Bunda "Ahmet Başkan"ın da payı vardır desek, yanlış olur mu acaba?

Onu bilemiyoruz ama, Gizem'in başarılarını sıralasak hastane yönetimini kızdırırız gibi geliyor!..

"Kaparlar genç doktorlarını..."

///////////////////////////////////

4 öğrencinin sınavı

Dört üniversite öğrencisi, uyanamadıkları için matematik finaline geç kalırlar ve okula gidince hocaya arabalarının lastiğinin patladığını söylerler...

Hoca, ilk başta inanmaz ama öğrencilerinin yalvarmalarına dayanamayarak, onları üç gün sonra sınav yapacağını söyler.

Sınav günü gelince, dört öğrencinin hepsini boş salonun ayrı köşelerine oturtur.

Sınav geçme sistemi şöyledir: "100 üzerinden 50 puan alan geçer..."

Hocanın hazırladığı sınavda ise ön sayfada 10'ar puanlık 4 tane basit matematik sorusu vardır. Bunları kolayca çözerler...

Arka sayfada ise 60 puanlık bir soru vardır:

"Hangi lastik patladı?"

///////////////////////////

Birden fazlası!

Adam arkadaşına neden evlenmediğini sormuş. O da "şartlarım tutarsa" demiş... Nedir onlar?

"Güzel olsun, akıllı ve zengin olsun, kültürlü ve ciddi olsun, itaatli ve esprili olsun..."

"Ama abi" demiş öteki:

"Birden fazla evlilik yasak artık!"

///////////////////////////////////

Günün Olayı

Obama "Rus uçağının düşürülmesini destekliyoruz" diyor ya…

Madem öyle!

"Rusya'nın çıkardığı faturaya da destek çıksınlar!"

//////////////////////////

Günün Biberi

Doğal gazı Katar'dan alacakmışız!

Doğal gaz faturalarına şimdi de "Putin'e dayılanma bedeli" eklenecek demektir!

Akif Kökçe

/////////////////////

Sevmek mi, sevilmek mi?

Bir bilgeye sormuşlar: "Dünyada en güzel şey nedir?"

"Sevmek" demiş...

Peki sonra?"

"Sevilmek" yanıtını vermiş...

Meraklı, "Neden sevmek sevilmekten önce geliyor?" diye sorunca da, noktayı koymuş bilge:

"İnsan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir..."

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi