Şehrin kitaplık memurunun dikkatini bir adam çekmiş.
Dökük saçık kıyafetli bir adam her gün geliyor.
Hep aynı kitabı istiyor…
Aynı sayfayı açıyor…
Bir süre baktıktan sonra kitabı geri verip gidiyormuş.
Bir gün aynı adam gene gelmiş...
Aynı kitabı almış...
Oturup aynı sayfayı açıp bakmaya başlamış.
Kitaplık memuru dayanamayıp adama arkadan bakmış.
Adamın baktığı sayfada bir adamı kovalayan köpek varmış...
Adam resme bir süre baktıktan sonra sayfayı kapatıp:
“Vay anasını” demiş…
“Adamı gene yakalayamadı”.
--//--
Eskişehirspor yönetimi tamamlandı…
Başkan Halil Ünal’ın işi gerçekten zor...
İçinde bulunduğumuz günlerde, toplantı üstüne toplantı yapılıp:
“Takımı geleceğe hazırlamanın yolları aranıyor.”
İlk iş:
“Teknik direktör olayını çözmek.”
İsimler sıralanıyor:
“Bülent Uygun... Mehmet Özdilek… Rıza Çalımbay... Ümit Özat... Tugay Kerimoğlu…”
Halil Ünal, sağa sola gidip geliyor...
Öyle sanıyorum, çok yakında:
“Teknik direktörlük sorun olmaktan çıkacaktır.”
Daha doğrusu:
“Çıkmalıdır ki, sıra:
“Takımı oluşturmaya gelsin.”
---//---
Diyeceksiniz ki:
“Bu olaylar sorun olarak karşımıza çıkıyor mu?”
Kolay değil…
Şöyle ya da böyle…
Takım küme düşmüş…
Var olan teknik kadro ayrılmış.
Sözleşmesi sona eren futbolcular gitmiş.
Siz başta teknik kadro olmak yeni baştan, düştüğünüz yerden kurtulmak için bir yapılaşmaya gireceksiniz…
Dedim ya...
Kolay değil…
Ama ben ‘Kolay gelsin’ diyorum yeni yönetime…
İnanıyorum ki:
“Es-Es yönetimi başarılı olacaktır.”
--//--
Gittiğim her yerde, konuştuğum herkes:
“Es-Es’in başarılı olacağına inanıyor…”
Daha fazla yazmıyorum ama:
“Takımın bu duruma düşmesinde bazı yöneticileri suçlayanlar var.”
İçinde bulunduğumuz ortam:
“Karşılıklı suçlamalarla vakit geçirecek kadar uzun değil.”
Onun için diyorum ki:
“Geçmişe ders alarak bakmak zorundayız.”
Şimdilik Halil Ünal ve kendisi gibi inanmış arkadaşlarına:
“Kolay gelsin” diyor, başarılar diliyorum…
Günlerin getirdiği
--MHP’de dananın kuyruğu mu?—
MHP’de tabir yerindeyse “bitmeyen kavga” sürüyor. Gene tabir yerindeyse, Pazar günü “Dananın kuyruğu” kopacak. Politik gözlemciler MHP’deki gelişmelerin “salt partiyi değil, aynı zamanda Türkiye’yi de ilgilendirdiğini” yorumluyorlar…
MHP’de Meral Akşener ve arkadaşları iddialı. Prof. Dr. Ümit Özdağ kongre tarihi hakkında kesin konuşup diyor ki “Oyuna gelmeyin. Kurultaya gelin”. MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise “Bizim kurultayımız 10 Temmuz’da. 19 Haziran’ı tanımıyoruz.” Büyük olasılıkla muhalefetin Genel Başkan adayı olacak olan Prof. Dr. Ümit Özdağ “Pazar günü MHP’nin kurultayı var. Bu konuyu tartışmak bile yanlış” diyor..
MHP konusunda Eskişehir’den şimdilik ses çıkmıyor. Kongre için 700’den fazla delegenin imzasının olduğunu belirten parti içi muhalefet kanadı ise ısrar ediyor ve üyelere “Oyuna gelme kurultaya gel” çağrısı yapıyor. Bekleyip göreceğiz. Pazar günü MHP’nin olağan üstü genel kurulu yapılacak mı? Yapılırsa neler olacak? İşler Devlet Bahçeli’nin söylediği gibi 10 Temmuz’a sarkacak mı?
--Ataç’ın havası. Yasemin hanımın gönlü--
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın halk arasında ayrı bir havası var. Nereye gitse sevilip saylıyor. Tepebaşı’nın bütün mahallelerini hemen hemen ev ev dolaşan Ataç’ın, geçtiğimiz günlerde Gündüzler Mahallesi’nde verdiği iftar yemeğine CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran da katılmış. Yemekte yaşanan samimi havayı gören Cankurtaran “Eskişehir’i çok sevdim. Aranızda bulunmaktan son derece mutluyum. Gösterdiğiniz yakın ilgiden dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Belediye Başkanımız Ahmet Ataç’ı da böyle bir hizmet ağı kurduğundan dolayı kutluyorum. İyi ki varsınız. Yolunuz açık olsun. İnanın Eskişehir’i ve Gündüzler köyünü çok sevdim… İzin verirseniz bundan böyle kendimi fahri Eskişehirli ilan ediyorum” demiş...
Yemeğe katılan kadın, erkek ve çocuklarla teker teker konuşan Yasemin Öney Cankurtaran, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı da kutlayarak “Hizmeti sosyal gelişmelerle bütünleştirmek çok güzel bir olay. Sayın Ataç bunu başarmıştır. Kendisine kolay gelsin diyor, kutluyorum” diye konuştu. İlginç bir olay değil mi? Biz de Yasemin Öney Cankurtaran’a bu güzel duyguları için teşekkür ediyor, “kolay gelsin” diyoruz.