Avrupa Milli takım teknik direktörlerinin aldıkları maaşlar açıklandı.
Bir de en çok kazanan teknik direktör listesi yapıldı.
İşte en önemlileri…
“R. Hudson- İngiltere... 4.5 milyon Euro”
“A.Conta- İtalya… 4.1 milyon Euro”
“Fatih Terim- Türkiye… 3.5 milyon Euro”
“J.Löv- Almanya… 2.8 milyon Euro..”
“Del Bosque- İspanya… 2.7 milyon Euro”
--//--
Yapılan araştırmaya göre…
Fatih Terim’in maaşı:
“Yılda 3.5 milyon Euro…”
Ayda ise:
“962 bin 500 lira.”
Bu miktar ülkemizdeki bir insanın aldığı maaşın aşağı yukarı:
“2 bin 900 katı” oluyor…
Hani derler ya…
“Devlet malı deniz…”
Aynen öyle…
Şimdi gözler Çek Cumhuriyeti maçına çevrildi.
Neymiş?
“Çek Cumhuriyeti’ni farklı yenersek en iyi üçüncüler arasında şansımız olurmuş.”
Öyle diyor bir yorumcu:
“Geçin efendim geçin…”
Önceki gün yazmıştım…
Başka ülkeler Fransa’ya maçları izlemek için 30-40 görevli gönderirken, ülkemizden tam 90 kişi gitmiş.
Bunun adını ne koyarsanız koyun.
Yorumunu nasıl yaparsanız yapın...
“Devletin malı deniz” işte…
Var mı diyeceğiniz…
--//--
Şimdiden yorumlar başladı…
Bana kalırsa umutlar bitti…
Oynanan futbolu değil:
“Ülkemiz adına yaptığımız savurganlığı konuşacağız sadece.”
Öyle diyor bir yorumcu:
“İyi oynayıp kaybetseydik hiç yanmazdık.”
Ardından da ekliyor:
“Oyun kötü… Sonuç kötü”.
Çek Cumhuriyeti’ni yensek bile değişen bir şey olmaz…
Milli Takım’ın Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki ilk iki maçını gördük çünkü.
Dediğim gibi:
“İyi oynayıp kaybetseydik hiç yanmazdık.”
--//--
Her neyse…
Alınan sonuçlar ortada…
İlk iki maçta en fazla gol yiyen takım olduk…
Yapılan masrafların saklısı gizlisi yok…
Önemli olan bundan sonrası…
Fatih Terim “Kabahatli ben olacağım” dediğine göre:
“Göreceğiz sonucu…”
Kabahate nasıl bir ceza kesilecek?
Harcanan bunca bedeli kim ve nasıl karşılayacak?
Fatih Hoca:
“Bundan sonra nasıl bir yol izleyecek?”
Bana kalırsa “Avrupa Futbol Şampiyonası” maceramız sona ermiştir...
Fransa’ya beleş götürülen 90 kişi… Bakalım futbolumuz adına, neler anlatacaklar?
Neler söyleyip, nelerle uyutacaklar halkı…
Neymiş:
“Fatih Terim’in maaşı dudak uçuklatıyormuş.”
Geçin efendim geçin…
Burası Türkiye…
“Yenmesek de kazanır, kazanmasak da yenmiş gibi gururlanırız.”
İşte örnekleri ortada…
Günlerin getirdiği
--MHP’de kimler gitti? Kimler kaldı?—
Devlet Bahçeli ve kendisine yakın bazı isimler katılmasa da MHP’nin tüzük kurultayı Ankara’da gerçekleşti. İsim vermediler ama Eskişehir’den Ankara’ya otobüsler, özel otolar ve hızlı trenle gidenlerin sayısı bir hayli fazlaymış. Muhalifler 10 Temmuz’da yapılacak seçimli kongreye katılma kararı almışlar.
MHP’de Meral Akşener, Sinan Oğan, Koray Aydın ve Ümit Özdağ’ın karşılıklı el enseli yarışlarında kazananın Akşener olduğu yorumlanıyor… Genel Başkan Devlet Bahçeli ise katılmadığı genel kurulu, kurmayları Şefkat Çetin, Semih Yalçın ve Emin Haluk Ayhan ile birlikte genel merkezden takip etmiş… Ve izlediğimize göre Devlet Bahçeli şimdilik bu kongre için yorum yapmamış.
Dün MHP’li olarak bildiğim ve kongreye gittiğini öğrendiğim birkaç kişiye “Kongre nasıl geçti? Hava nasıldı?” diye sordum. “Benden duyma” dercesine içlerinden birisi şu yanıtı verdi “Hava güzeldi. Bizim beklediğimizin aksine kurultayın havası olumlu geçti. Genel merkezin tutumu bir şey değiştirmedi. Şimdi gözler 10 Temmuz’da yapılacak kurultayda… Görebildiğim kadarı ile Meral Akşener ekibi kongrede daha etkiliydi. Sonuç ne olur kestirmek zor.”
Gerçekten de doğru… 10 Temmuz’da kongreye Devlet Bahçeli katılacak mı? Katılırsa bu kongreden nasıl bir sonuç alınacak? Merakla bekleniyor…
—İftar yemeği komşuluğu—
Hacıseyit Mahallesi’ndeki komşum merak ettiği için Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın düzenlediği iftar yemeğine gitmiş. Dedi ki “Komşulardan gidenler vardı. Biz hanımla birlikte onlara takıldık. Ben Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ı tanıyordum. Fakat eşim tanımıyor ama merak ediyordu.” Gaffar Okkan Caddesi’ndeki iftar yemeğinin çok kalabalık olduğunu belirten okurumuz şöyle devam etti; “Gerçekten çok duygulandım… Tanıdık tanımadık kadın, erkek, çoluk çocuk iftar için bir araya gelmişti. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın yaptığı güzel konuşma yemeğe katılanları daha da duygulandırdı. Ataç’ın, Babalar Günü kutlamasına ayrıca sevindim. Dedim ya güzel bir gün yaşadık. Ahmet Ataç ve ekibini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum… Bu yemekte yeni dostlar tanıdığımı da ayrıca belirtmeliyim.”
Gaffar Okkan Caddesi’nde yaklaşık 1.5 km uzunluğundaki masalarda oturan insan sayısı 15 bin dolayındaydı. Dile kolay değil mi? İftar yemeğine ilk kez katılan okurumun duyguları böyle. Başta Ahmet Ataç olmak üzere yemek için emeği geçenleri kutluyor, kendilerine bundan sonraki çalışmalarda başarılar diliyoruz…