Ya şey olmasaydı...

Bu sıcak günlerde ağır ve derin şeylerden bahsetmek yerine, biraz hayatın içindenbir şeyler yazmak istedim.
Ne yazayım derken, yazacağım konunun zaten yukarıda belirlendiğini fark ettim,şeykonusu...
Günlük hayatımızda belki de en çok kullandığımız ve en gizemli sözcüktür, şey...
Gizemi ise; hiç kimsenin ne olduğunu bilmediği haldeçok farklı anlam ifade edebilme yeteneğine sahipolmasından gelmektedir.
Yani kendi başına bir anlamı olmayan ama cümle içinde her anlama gelen bir sözcük...
Dilbilimcilerbu sözcüğü kullanımdan kaldırmak için geçmişten beri çok uğraşmışlardır. Ama “bu şey’ in yerine koyacak hiç bir şey”bulamamışlardır...
İnsanların konuşmak için kelime servetlerinin sınırlılığını da ifade edenşeykelimesi,dilimize Arapçadan girmiştir...
Sözlük anlamı ise; “madde, eşya, söz, olay, iş vb. durumlar yerine kullanılan, belirsiz anlamdaki bir sözdür.” 
Bu sözcük; Felsefeciler için bir derya deniz olurken, Matematikçilerin en çok kullandıkları bilinmeyen ama var olan anlamındaki“X” harfi ile aynı anlama sahiptir...
Uzmanlar, konuşma anında sıklıkla kullanılan “eeee…, ıııı..., ondan sonra..., şey...” vb. dolgu kelimelerinin, insanlar arasındaki iletişim gücünü zayıflattığını belirtiyorlar.
Diğer taraftan da “ya şey olmasaydı” demeden yapamıyor, insan... Sanki konuşma anında her derde deva sihirli bir sözcük, adeta bir cankurtaran…
Belki de düşünmek için zaman kazandırdığı içinkonuşurken ağzımızdan çıkanı ayarlamaya yarayan bir sözcük frenidir, şey...
Zira insan “sustuğunun hakimi, söylediğinin mahkumudur” derler...