Genel olarak "Atatürk olmasaydı?" diye düşünüyoruz. Fakat zaman zaman "Atatürk yaşasaydı ne olurdu?" diye kendi kendimize sormadan da edemiyoruz
Bütün yurtta olduğu gibi Eskişehir'de de milyonlarca vatandaşımız Atatürk'ü ölümünün 81'inci yıl dönümünde saygı ve minnetle andı. Genel olarak "Atatürk olmasaydı?" diye düşünüyoruz. Fakat zaman zaman "Atatürk yaşasaydı ne olurdu?" diye kendi kendimize sormadan da edemiyoruz. Mesela Atatürk Cumhurbaşkanı olacak da, küstah Yunanlılar bizim Ege'deki 18 adamız ve bir kayalığı işgal edilecekti öyle mi? Ya da kafasını turuncuya boyayan bir zibidi, Atatürk'e aşağılayıcı bir mektup yazacak da, bu yaptığı yanına kâr kalacaktı öyle mi? Güldürmeyin adamı. Bunlar olacak şeyler değildi elbette...
Peki dış politikayı anladık; Atatürk 'Dik durur ve eğilmezdi'. Ancak aynı Atatürk iç politikayı nasıl yönetirdi acaba? Bana kalırsa Atatürk şu anda yaşıyor olsaydı düşmanlara meydan okur gibi bir savaş başlatır, bu savaşı da '3 Y'ye karşı yapardı. Yani yoksulluğa, yolsuzluğa ve yasaklara karşı savaşır, bu savaşı da – alnının akıyla – kazanırdı. Atatürk milletinin fakirlik altında kırılmasına asla izin vermezdi. Daha çok borç alan değil, daha çok üreten bir Türkiye kurar, Türk Milletinin en az Avrupalılar gibi rahat ve huzur içinde yaşamasını sağlardı. Atatürk'ün Türkiyesi'nde asla yolsuzluk olmaz, yolsuzluk yapanlar da en şiddetli şekilde cezalandırılırdı. "Bağımsızlık benim karakterimdir" diyen Atatürk, milletinin yasakçı bir zihniyet içinde korkuyla tir tir titremesine de izin vermezdi. Aslında "Atatürk yaşasaydı" diye bir cümle kurmanın da pek anlamı yok. Zira bundan 138 yıl önce doğan bir kişinin zaten şu anda aramızda yaşaması imkansız. Ancak Atatürk ölse de ilkeleri yaşıyor. İstesek de Atatürk'ü geri getiremeyiz. Ancak Atatürk ilkelerine de dört elle sarılabiliriz...
Az gittik uz gittik
Eskişehirspor ardı ardına Osmanlıspor ve Adana Demirspor maçlarını – aynı skorla – 3 – 2 kazandı. Şimdi önümüzde zorlu bir Erzurum maçı var. Cumartesi günü oynanacak maçta Eskişehirsporluların takımlarını yalnız bırakmayacaklarına adım gibi eminim. Hani masallara "Az gittik, uz gittik" diye başlanır ya. Bizim Eskişehirspor'un durumu da biraz öyle oldu. Derepe tepe düz gittik ve 11'inci haftada +1 puana ulaşmayı başardık. Yani dönüp arkamıza baktığımız zaman, bir haftada anca bir arpa boyu yol katettiğimizi görüyoruz. Fakat moralleri bozmanın da lüzumu yok. 9 puan ceza ödeyen takımımız, bu performansını sergilerse ligde kalabilir. Elimizde – bazı eksikliklerdi olmakla beraber – fena bir kadro yok. Bu takım yapısı ve taraftarla kümede kalabiliriz. Yeter ki 'ortalama' yetenekte bir yönetimimiz olsun...
Halkı değil rantı düşünmek
Eskişehir'in en önemli meselelerinden biri de Seyitgazi – Kırka ve Afyonkarahisar yolu. Söz konusu yolun kamuoyundaki adının da 'Ölüm Yolu' olduğunu belirtelim. Sadece bu yılın ilk 10 ayında bölgede 53 trafik kazası olmuş. Maalesef gazetelerinizde sürekli bu yolda meydana gelen ölümlü kazaları okuyorsunuz. Bütün bunlara karşın hükumetimiz söz konusu yolun düzeltileceğinin müjdesini vermişti. Ancak aradan yıllar geçse de bu yol bir türlü yapılamadı. Son olarak 31 Mart seçimlerinden önce konu AK Parti muhaliflerinin dilinden hiç düşmemişti. Bir yandan "Yol yaptık" diye – haklı olarak – övünen AK Parti hükumetinin olması, bir yandan da yıllardır bölgede çalışma yapılmamış olması tuhaf bir durum. Nitekim seçimlerden önce bölgede yol çalışmaları başlamıştı. Ancak muhalefet bu çalışmaların göstermelik olduğunu, hükumetin seçimlerden önce – utancını gizlemek için – çalışıyormuş gibi gözükmeye çalıştığını ileri sürmüştü. Seçimler bitti ve muhalefeti haklı çıkarırcasına yol çalışmaları durdu. Son olarak Seyitgazili yurttaşlar yolu kapatarak "Artık ölmek istemiyoruz. Yolumuzu yapın, daha fazla insan ölmesin" ifadelerinde bulundular. Gösterilere CHP Milletvekili Utku Çakırözer'in yanı sıra partisinin İl Başkanı Abdülkâdir Adar da destek verdi. Tabii Seyitgazi Belediye Başkanı Uğur Tepe'yi de unutmayalım. Maalesef 2020 yılı bütçesinde bu yolun yapılması için bir bütçe hazırlanmamış. Bu da demek oluyor ki en iyi ihtimalle bir sene daha ölümlü kazaları haber yapacağız. Şimdi birileri çıkıp "Hükumette para bitti kardeşim" diyebilir elbette. Ancak aynı hükumetimizin Eskişehirlilerin hiç istemediği Alpu Termik Santraline para bulduğunu da görüyoruz. Nihayetinde halkın hiç istemediği, ama birilerinin zengin olacağı bir yatırıma milyonlarca dolarlık para bulunuyor. Ancak vatandaşlarımızın sürekli canını verdiği bir yolu ıslah etmek için para bulunamıyor. Bunun adı "Halkı düşünmek' değil, 'Rantı düşünmek'tir...