Önceki gün Vali Dr. Kadir Koçdemir’in makamındayız. Vilayet Meydanına yapılacak olan yeni düzenleme ilgili bilgilendirmek istemiş. Yaklaşık bir saat sohbet ettik.
Vali Koçdemir, yıllar önce Eskişehir Valiliğine vekaleten atanmış ve 40 gün görev yapmıştı. Bu kısa süreç içerisinde Eskişehir’e yapılması gerekenler ve Eskişehir’in sorunları hakkında bir dosya hazırlamıştı.
Yapılması gerekenler arasında vilayet meydanının altına otopark yapılması da vardı. Güzel bir düşünce idi. Vilayet, Büyükşehir Belediyesi, Bölge İdare Mahkemesi, Müftülük gibi kamu kuruluşlarının da bulundu bu bölgede bir oto parka ihtiyaç vardı.
Ancak vilayet binası tarihi ve tescilli bina olduğu için Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’ndan otopark yapılıp yapılamayacağı konusunda görüş alınmış. Kurul, yapılacak olan kazı çalışmalarının vilayet binasına zarar verebileceği görüşüyle izin vermemiş.
Yapılsaydı elbette ki vilayet binası ile o civarın büyük ölçü de oto park sorununu çözecekti. Ama elbette ki kurulun kararına da saygı duymak zorundayız.
ESKİŞEHİR’E VE VİLAYET BİNASINA
YAKIŞAN BİR DÜZENLEME OLACAK
Vali Bey vilayet meydanına yapılacak olan düzenlemenin görsellerini gösterdi gazetecilere. Hepimizin ortak görüşü Eskişehir’e ve tarihi vilayet binasına yakışan bir düzenleme olmuş. Vilayet veya valilik binaları şehrin en gözde yerlerinin başında gelir. Çünkü buraya başbakan, bakanlar, büyükelçiler ve önemli misafirler gelirler.
Vilayet binasının önündeki alanda çeşitli törenler yapılmakta. Bugünkü görüntüsü modern ve çağdaş bir şehre hiç yakışmayan, küçük bir kasabadaki meydanı andırıyor. Çok kısa zamanda başlayacak yeni düzenlemeyi tüm Eskişehir halkının da beğeneceğine inanıyorum.
Teşekkürler Sayın Vali Dr. Kadir Koçdemir.
DIŞARIDAN GELEN FİRMALARIN VERDİĞİ FİYAT
TARİFELERİNİ ESKİŞEHİRLİLER VERMİYOR
Sohbet sırasında 2013 Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti kutlamaları çerçevesinde başka neler yapılacağını, açılış için harcanan paranın kulağımıza gelen rakamlar olup olmadığını ve gerek baskı işlerinin gerekse yapılacak işlerin neden Eskişehirli firmalara verilmediğini sorduk.
Açık ve net olarak cevap verdi Vali Koçdemir.
“Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi kapsamında yapılacak işlerle ilgili teklif alıyoruz. Ne yazık ki Eskişehir’deki firmalar teklif istediğimizde bir hayli yüksek fiyat veriyor. Arada küçük farklar olduğunda Eskişehirli firmalardan yana inisiyatif kullanılabiliniyor. Ama yarı yarıya kadar fark olan tekliflerde yapılabilecek hiçbir şey olmuyor. İşin kötü tarafı, bize bir hayli yüksek fiyat veren Eskişehirli firmalar, işi alan yabancı firmaların taşeronluğunu bize verdiği fiyatın çok çok altında yapıyorlar.”
Zaman zaman hep yakınır Eskişehirli firmalar. ‘Biz varken neden gidip işi Eskişehir dışına verirler’ diye. Neden verilmediği Türk Dünyası Kültür Başkenti’nde de gördük. Çünkü Eskişehirli firmalar 1 liralık işe 3-4 hatta 5 lira teklif veriyor. Oysaki aynı işi bul, Ankara gibi büyük illerde nerede ise yarı fiyatına yapan firmalar var. Eskişehirli esnafı kurtarmayan fiyatlar İstanbul, Ankara gibi illerdeki esnafları nasıl kurtarıyor şaşıyorum!
Herhalde yerli esnafımız,’nasıl olsa Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansının kasasında 400 Milyon TL para var. Ben de 10 liralık işe 20 lira isteyeyim. Böylece daha fazla para kazanırım’ düşüncesi mi var diye de düşünmedim değil.
Bir arkadaşım anlattı.
‘Benim küçük bir dükkanım var. Kırtasiyecilik yapıyorum. Aynı zamanda düğün davetiyesi siparişleri de alıyorum. Eskişehir’deki matbaalara gittiğimde istedikleri paralarla, İstanbul’da bir şirkette baskı için ödediğim para hemen hemen yarısı. Hem de en geç 2-3 gün içerisinde de gönderiyorlar’.
O zaman iğneyi değil çuvaldızı kendimize batıralım.
*-********
KİŞİ NASIL GÖRMEK İSTİYORSA ONU YAKIŞTIRIR
Emek Partisi İl Başkanı İbrahim Akgün’ü çok eski tanırım. DSİ’de çalıştığı yıllarda kamu sendikacılığı da yaptı.
Siyasi görüşünü çok iyi bilirim. Kendisi de benim görüşümü bildiğini sanıyorum. Bugüne kadar da kendisini siyasi görüşünden dolayı eleştirmedim. Kişilerin hür iradesi, özgürce tercihidir.
Ben İbrahim Bey’in geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu basın açıklamasındaki görüşlerini eleştirmiştim.
Sanki işçi ve memurların sendikalarda örgütlenmelerinin önündeki tek engeli hükümeti gösterdiği için eleştirmiştim. Verdiği cevabın içerisindeki bir cümlesi benim içim önem taşıyor.
Ona da cevabında yer vermiştim.
Beni AK Parti’li yapmış sağ olsun.
Ben Ak Partili değilim. Ancak AK Parti’li olan her kim varsa hepsine de saygım var. Sonuçta bu ülke için AK Parti Hükümetinin yapmış olduğu hizmetler Cumhuriyetten bu yana yapılan hizmetleri katmer katmer katladı. Bunu görmezden gelenler varsa o zaman gözlerindeki bantları çıkarıp çevrelerine şöyle bir baksınlar. Herhalde göreceklerdir!
Bu ülkede oy kullanan her iki kişiden birisi AK Parti’ye oy vermiş. Neden vermiş? Yaptığı hizmetleri beğendiği, takdir ettiği için.
Emek Parti’si de bu seçmene hizmet yapacağına inandırsın, oy alsın, iktidara gelsin.
Oturduğunuz yerden ahkam kesmek kolay. İşte bu nedenle seçmen size oy vermiyor.
Söylenecek başka sözlerde var ama? Bunun yeri bu köşe değil.
*-*******
TOPRAĞIN BOL OLSUN MUSTAFA ABİ
Dün öğle saatlerinde cep telefonum çaldı. Arayan Demokrat Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Niyazi Çetin’di.
Sesi buruk ve sanki ağlıyordu.
‘Sadi Mustafa Mansız’ı kaybettik’ dedi.
İnanamadım önce.
Bildiğim kadarıyla önemli bir rahatsızlığı yoktu.
Kalbi sıkıştırmış. Oğlu ‘baba hastaneye gidelim’ demiş.
‘Geçer geçer’ diyerek hastaneye girmeyi kabul etmemiş.
Ancak gelen kriz sonucu hemen hastaneye götürülmek zorunda kalınmış.
O saatten sonra da yapılacak bir şey kalmamış zaten.
Kendisini Eskişehir Belediyesi döneminden beri tanırım. Uzun yıllar Park Bahçeler Müdürlüğü yaptı.
Son dönemlerde de Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve Genel Sekreter idi.
Kendisine sevgim, saygım bir başka idi.
Acı haberi alınca bende yıkıldım. Ancak yapacak bir şey yok. Takdiri ilahi.
Vakit, saat gelmiş, kalp krizi bahane.
Allah gani gani rahmet eylesin. Başta Yılmaz Büyükerşen olmak üzere ailesine ve tüm belediye çalışanlarına baş sağlığı diliyorum.
Resimaltı: Mustafa Mansız
*-*******
FIKRA:
Balık sever misin?
Kaldırıldığı acil serviste günlerdir ağzına adam gibi bir şey koyamayan adamcağızı doktor tetkik etmeye gelir, sorar:
-Kaç gündür perhizdesin?
-On günü geçti doktor bey...
-Canın ne yemekler çekmiştir kimbilir, söyle bakalım balık sever misin?
Adamın gözleri parlar:
-Sevmem mi doktor bey!
-İyi o zaman, bunu seveceksin. Hemşire hanım! Bu beye perhiz yemeklerinden sonra bir kaşık da balık yağı verilecek!
*-*******
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...