Vicdan gibi bir şey!..

Vicdan gibi bir şey!..

16 Ocak 2014 10:16
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler

11 yaşında evlendirildi.
13 yaşında anne oldu.
14 yaşında ölü bulundu.
Ve “Kader” gitti...
…….
Günlerce tartışılmıştı...
“ 4+4+4...”
Nedir?
“Yeni eğitim sistemi...”
TÜSİAD başta olmak üzere sakıncaları bir bir açıklandı:
“Haydi çocuklar kocaya!..”
Kimilerine göre de tek amaç vardı:
“İmam Hatiplerin orta kısmını açmak...”
…….
Kayıtlara göre, sadece 2013 yılında tam 214 kadın cinayeti işlendi...
15 yaşını doldurmamış kızlar, Ceza Kanunu’na göre “çocuk gelin” sayılıyor...
Daha bunun 17’si, 18’i var...
Hakim kararıyla evlilik için “16 yaşını doldurma koşulu” aranması bile hükme bağlı...
Ama “imam” var...
Nikahı kıydı, iş bitti!
Soruşturma yürüyor Kader için...
Babalara, doktora, muhtara soracaklar Kader’in kaderini!..
Yılmaz Özdil diyor ki:
“İmama sormayacaklar!”
…….
O günlerde Komisyon Başkanıydı “Nabi Avcı...”
“4+4+4” için nasıl soyunmuştu işe!
Tabaklar havada uçuştu komisyonda...
25 dakikada geçirdi bitti...
Öğretmeni dedi ki:
“Onun adına utanıyorum, affetmeyeceğim!”
Ve de sonunda karar verildi:
“Haydi çocuklar kocaya!..”
Daha çok “Kader’in kaderi” olacak bu sistemin doğurdukları!..
Çok merak ediyoruz..
“Bakan Avcı hiç üzülmüyor mu acaba!”
Hani “vicdan” gibi bir şey!..


Günün Şiiri
Duvarlar
Bu duvarları kalfalar çekmiş
Boyumuz yetişmiyor
Tazelikler, güzellikler yitince
Büyür boylarımız
Kötü şey bu, dedimse inan
Çünkü en çok oralarda varız
Boylarımıza göre olur
Usta kişilerin ördüğü duvarlar
Çiçek saplarında nisanlar
Uzar güz sonlarına kadar bazen
Daha bir hızlı koşar yıldızlar
Duy, işte o zaman duy
Duvarlar gün-gece çınlar...
Mehmet Karabulut (Varlık-1959)





Günün Olayı
Başbakan Erdoğan yasaları değiştirip, kadroları görevden almaya devam ediyor.
Merak ediyoruz!
Futbolcuyken de oyunun kurallarını kafasına göre değiştiriyor muydu acaba?
Akif Kökçe


Günün Biberi
Ortaçağa gidelim.
Osmanlı’yı yeniden yaşayalım.
1918’leri yeniden yaşayalım.
“Atatürk’ü yeniden bekleyelim.
Belki gelir…
Erdal Atabek
 

Vahdettin gemiye “binerken

Türk Tarih Kurumu’nun internet sitesinde belgesel adı altında tanıtım filmleri yer alıyor. Bunlardan “birinde ufak tefek “bir adam olan “Vahdettin” filmde iri yarı aktör tarafından temsil ediliyor.    “Atatürk” ise süklüm püklüm bir tip görünümünde.
 
Filmin son sahnesinde Vahdettin ayrılık hazırlığında, bir İngiliz gemisine binerek kaçacak...
Oğlu soruyor: “Baba gitmek zorunda mıyız?”
Vahdettin, duygu yüklü ve kahramanca yanıt veriyor:
“Kolay mı sandın gitmeyi evladım? Gitmek her zaman kaçmak değildir. Bazen de gitmek savaşmaktır. Ve de vazifedir. Müsterih ol oğlum, geri döneceğiz. Ağlama böyle İstanbul, ne bu millet seni bırakır ne de sen bu milleti...”


Arap “dırdır”ı bitmez!

“Nihat Dinç”in “Gönüllü Diplomat” adlı kitabından bir “Atatürk” öyküsü...
“Atatürk”, kara tahtası ile Türkiye’yi dolaşıp halka yeni harfleri öğretiyor. Bir defasında güneyli bir öğretmene “Atatürk bugün şehrimize gelmiştir” cümlesini yazdırıyor.
Öğretmen, cümle sonundaki “tir” ekini  “dir” diye yazıyor.
Atatürk, sonu “tır” ile biten bir başka cümle yazdırıyor.
Öğretmen yine “dır” diye bitiriyor.
Atatürk kızıyor ve “Sen nerelisin?” diye soruyor...
Öğretmen Suriye kökenli çıkıyor...
Atatürk, rivayete göre “Bıktık bu Arap dırdırından be evladım, tır-tır-tır” diyor...

Boya tenekesinin ağır işi

İş arıyormuş Temel...
Orda, burda günlerce dolaşmış yok!
Nihayet bir torpilini bulup karayollarına işçi olarak kendini atmış. İlk gün yollara çizgi
çizdirmeye bağlamış amiri.
Birinci gün 800, ikinci gün 400, üçüncü gün 200 metre çizince Temel’i çekmiş kenara:
“Yahu sen ne hızlıymışsın kardeşim” demiş:
“Üç günde devlet memuru oldun çıktın. Böyle azala azala iş yapılır mı? Pilin mi bitiyor?”
Temel, gayet sakin yanıt vermiş:
“Haklısın beyin ama, boya tenekesi de her gün bana uzak kalıyor !..”

Tam aradığım kız
İlk yemeğe çıktığımızda cep telefonu çaldı. Elini çantasına attı. Kurcaladı, kurcaladı. Telefon uzun uzun çalmaya devam ediyordu. Bir türlü bulamadı. Sonra o güzel cümle döküldü dudaklarından:
“Evde mi bıraktım acaba?”
Onun tam aradığım kız olduğuna karar verdim.

Günün Sözü
Başkalarına karşı zafer kazananlar kuvvetlidir, kendi nefsine karşı zafer kazanan ise kudretlidir.
Lao-Tzu

Günün İncisi
Bütün illerin plaka kodlarını ezbere bilip de özel günleri unutabilen canlıya “Türk erkeği” denir.
Saim Güven

Özdeyiş
Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişkisi şöyledir:
“İnsan, paranın sahtesini yapar, para da insanın…”

Günün Balı
Türk Silahlı Kuvvetleri personel sayısını azaltmış.
“İşi tamamen mahkemelere bırakmak istemediler anlaşılan...”

Cuk
Amerikalı bilim adamları geliştirdikleri teknikle körlüğe son vermeye hazırlanıyormuş.
Bize faydası olmaz.
“Bizimki bakar körlük!”
Balthör

Barlar Sokağı sakinlerine...
Tanıyanlar ne kadar hayvansever olduğumuzu bilirler...
Özellikle de köpekler...
Ama ne yazık ki bazen isyan ediyor insan!
İsmet İnönü’de, Eti Park’ta ve de Barlar Sokağı’nda köpekten geçilmiyor...
Barlar Sokağı’nda rastladık...
Önümüzde beş genç gidiyor...
Yolun tam ortasında da dört köpek ve sahipleri dolaşıyor...
Köpekler birbirleriyle oynarken yolu da kapatıyorlar...
Gençler geçecek yer bulamıyor...
Derken dayanamıyoruz artık:
“Köpeklerinizi çekseniz de geçsek artık...”
Sanki büyük bir anlayışla derhal çekip yol veriyorlar...
İşte böylesi olaylar insanı gerçekten çileden çıkarıyor!!.
Ağızlık takılmayan köpekler daha büyük korku veriyor...
Ünü artık Eskişehir’in dışına da taşan Barlar Sokağı’nda böylesi görüntüler olmamalı...
Sokak sakinleri ve işletmecileri, “emniyeti” önce kendileri sağlamalı...

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi