Verilen zam bir okka mürekkep parası değil

Memur ve memur emeklilerinin 2018 ve 2019 yıllarındaki mali ve sosyal haklarının belirlendiği '4. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri' kapsamında hükümetle sendikalar arasında sağlanan uzlaşmaya Memur-Sen’in dışındaki tüm sendikalar ile Memur-Sen’e bağlı sendikalara üye olanlarda büyük tepki gösterdiler…
Tepki göstermekte sonuna kadar haklılar…
Yüzde 0,5 puanlık artışa razı olanlar ne kadar kamu çalışanlarının hakkını savunduklarını ispatlamışlardır!
Hükümetin %3,5+3,5’luk teklifine, “Bu teklif elimize kalemi vermektedir ama içine mürekkebi koymamıştır” diyerek tepki gösterdiklerinde, bu duruşları kamu çalışanlarını umutlandırmıştı…
Hükümetin gündüz yaptığı bu teklife önce “tepki göstermiş” gibi yapanlar, herhalde gece yarısına kadar düşünüp taşınıp, ”kabul etmezsek birilerini küstürebiliriz. Kabul edersek kaleme mürekkebi biz koymuş olacağız. O zaman 0,5 puan artış talep edelim. Bu artış hükümeti zora sokmaz. Bizde kaleme mürekkebi koymamış oluruz!” diyerek yüzde 3,5+3,5’a razı olmayıp, yüzde 4+3,5’a “Evet” dediler…
Yani kalemin mürekkebinin 0,5 puanlık artışla dolmayacağını bilmelerine rağmen yarım puanlık artışa razı oldular!
Razı oldular derken bir tespitimi de yazmadan geçemeyeceğim…
Televizyonları izleyenlerin de mutlaka dikkatini çekmiştir…
Memur-Sen Genel Başkanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile toplu sözleşmeyi imzalayıp el sıkışırken yüzü gülmüyordu…
Belli ki anlaşmayı içine sindirememiş…
İkincisi bakan ile genel başkan ayakta el sıkışırlarken, Memur-Sen’e bağlı iki sendika başkanın dışında diğerleri oturuyorlardı…
Herhalde onlarda memnuniyetsizliklerini bu şekilde ifade etmeye çalıştılar…
Hükümetin yüzde 3,5’luk teklifine razı olmayan, gece yarısı 0,5 puanlık artış daha vererek yüzde 4’ü kabul eden Memur-Sen, en düşük dereceli memur maaşına aylık 11,58 TL, ortalama memur maaşına ise 15,40 TL ilave artış getirmiş oldu…
Bu çok ciddi artışı sağlayan Memur-Sen Genel Başkanını tüm kamu çalışanları adına ayakta alkışlıyor, hatta alnından öpüyorum!
Kamu çalışanları maaşlarına Cumhuriyet döneminden bugüne kadar en ciddi artışı almış oldular (!)
Bu artışla kamu çalışanları 15 günden 15 güne çıktığı pazara, bundan böyle her hafta gidebilir…
Ayda bir alabildiği yarım kilo kıymayı bundan böyle her hafta alabilir (!)
Tasarruf etmek için yürüyerek gittiği işine artık taksi ile gidebilir…
Dün Kamu-Sen Eskişehir Temsilcisi Haydar Urfalı’nın göndermiş olduğu basın bültenini okurken dikkatimi çekti…
“Sendikal literatüre yeni cümleler girdi. ‘Eski Türkiye'nin hesap makinesi yeni Türkiye'nin hesap makinesi. Milletin adamı versin, enflasyon canavarı vermesin…’ Dün biraz umutlandım ve ‘Bir şeyler olacak herhalde’ dedim. O cümle şu idi, ‘Kalemi elimize verdiler ama mürekkebi yok… Adaletin kapısı açıldı kalkınmanın kapısı açılmadı.’ Şimdi soralım, ‘Kalemin mürekkebi üç buçuğu dört yapınca mı dolmuş oldu? 0,5 artışla mı doldu? Kalkınmanın kapısı 0,5 puan artınca mı açıldı? Kamu çalışanları TÜİK tarafından açıklanan rakamların çok gerisinde geçinmeye mahkûm edildi. Mürekkep fiyatlarını da araştırdım; dolmakalem mürekkebi 44 TL...   14 TL, 16 TL'ye de var. Yani 11,58 kuruş artışla bir şişe mürekkep alınamıyor. Bu mürekkep nasıl dolmuş oluyor? Bu zam oranları en düşük dereceli memur maaşında yani 15/1 kademede bir memur maaşında 2018 yılının tamamı için 171, 04 kuruş, 2019 yılının tümü için 221,71 kuruş artış demek. Ortalama memur maşı için 2018 yılı için toplam 227,49 kuruş; 2019 yılında ise 294,88 kuruş artış anlamına geliyor. Bu sözleşmeyle memurun umutlarını 2020 yılına kadar söndürenler, 20 milyon kişinin de ahını almışlardır. ”
Kamu çalışanlarını bu kadar düşünen Memur-Sen Genel Başkanı bence 2019’da milletvekili, hatta bakan bile olmayı hak etti!
Seçim bölgesi ve partisi ne olursa olsun fark etmez…
Tüm kamu çalışanları kendisini bu başarısından dolayı eminim ki ödül yarışına gireceklerdir(!) 
Son sözüm de Memur-Sen Eskişehir İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Muammer Karaman’a…
Toplu sözleşme ile ilgili bir yorum yapmadınız…
Yoksa dilinizi mi yuttunuz?
Zat-ı aliniz  bu toplu sözleşmeden memnun mu?
Sesiniz çıkmadığına göre memnun olmalısınız…
Merak ediyorum; bu memnuniyetinizi kamuoyu ile acaba neden paylaşmıyorsunuz?
 
*-******
 
Bu öncü sarsıntı, asıl deprem bayram sonunda
 
Dünkü yazımı okuyan MHP’li bir dost telefon etti…
“Bugün 300 arkadaşımız partilerinden istifa ettiler. Bu öncü sarsıntı. Büyük deprem bayramdan sonra, bu sayı bin civarında olacak. Bin+300 toplam bin 300 kişi. Bu sayıyı en az 4 ile çarpın. 5 bini geçer. MHP Eskişehir’de en az 10 bin oy kaybına uğrar. Bu demektir ki artık MHP Eskişehir’den milletvekili çıkaracak gücünü kaybetti” dedi.
Dün MHP’den istifa edenlere baktım…
Bir zamanlar MHP’nin yükünü çeken, çıkar için değil, idealleri için siyaset yapan çilekeş insanlar…
Yani binanın kolonları…
Kim bunlar?
Ahmet Vural, Kadir Diker, Orhan Güngör, Şenel Altun, Serdar Ulucan, Mehmet Emin Yeşil, 12 Eylül’den sonra rahmetlik babası Selim Yatmaz ile birlikte Sıkıyönetim Mahkemelerinde yargılanan Timur Yatmaz, Oğuz Sever, Rıdvan Sarıyıldız, İsmail Koca, Ahmet Boztepe, Çoşkun Edizgil, Hasan Gürbüz, Ali Sefa Şen, Ertuğrul Altınel, Cemal Tunalıer, İbrahim Bazarkaya…
İlk etapta görebildiklerim bunlar…
İsim çok…
Hepsini tek tek yazamayacağım…
MHP’ye daha doğrusu Devlet Bahçeli’ye kırıldılar, partiden küstürüldüler…
Artık parti kurma çalışmaları yapan Meral Akşener’e destek verecekler…
Dün yaşanan öncü deprem ile sallanan MHP, bayram sonu yaşanacak büyük depremle yıkılacak mı?
Yıkılmasa da büyük yara alacağı kesin...