Verdiği nasihati uygulayan adam!

 “Dört yanından bereket fışkıran topraklarımızda, dışarıdan temel tüketim maddelerini almak benim kanıma dokunuyor. İnsanımız çalışkan, topraklarımız müsait, bunlara rağmen dışa bağımlı olmadan kendi kendimize yetebilen bir ülke olmalıyız. Bu kapsamda belediyemize ait tarlaları boş bırakmayacağız. İlçe belediyelerimizle koordineli bir şekilde tarlalarımızı ekmeye başladık.”  

Hasan Mandal umut verdi

 
Covid-19 salgınıyla mücadele canhıraş bir biçimde sürüyor. Salgının büyük oranda bertaraf edilebilmesi için virüse karşı etkili ilaçların ve aşının bir an önce geliştirilip piyasaya sürülmesi şart. Bu anlamda dünyadaki birçok ülke bilimsel çalışmalarını sürdürüyor. O ülkelerden bir tanesi de Türkiye! Devlet, ilaç ve aşı geliştirme faaliyetlerinde bulunmak istediğini söyleyen üniversite, kamu kurumu ve şirketlere destek veriyor. Bu noktada Eskişehir’in de yakından tanıdığı TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’dan önemli bir açıklama geldi. Dedi ki Mandal: “İlaç ve aşı geliştirme odaklı projeler olmak üzere son beş yıl içinde 2,3 milyar TL kaynak ayırıldı. Bizim çalıştığımız kurumlarımız bu işe bugün başlamadılar. Bu şu anda bizim kendimizi gösterme zamanımız. İlaç için bu yaz aylarında üretme noktasında olacağız. Aşı çalışmalarında ise 9 aylık bir zaman dilimi içinde klinik öncesi aşamanın tamamlanması hedefleniyor.”
Ülkemizin bilim insanlarına güveniyoruz; hem ilaç hem de aşıyı en kısa sürede geliştireceklerine inanıyoruz.  

Maske dağıtım sorunu çözülemiyor

 
Maske dağıtım işi bir ara krize dönüşmüştü. PTT’nin dağıtımda yetersiz kalması, eczanelerde dağıtım yapılmasının önünü açtı. Ancak bu yöntem de sorunun çözümü için yeterli olamadı. Eskişehir Bilecik Eczacı Odası Başkanı Metin Kamış eczanelerde yoğunluğun oldukça fazlalaştığını ve bulaş riskinin arttığını vurgulayarak, “20-65 yaş arasındaki vatandaşların maske dağıtımı esnasında eczanelerin önünde uzun kuyruklar oluşuyor. Eskişehir’de eczanelere ulaştırılan günlük 500 adet maske, birkaç saat içinde tükenmekte ve geri kalan kısımda vatandaşlara maskelerin tükendiğini anlatmak zorunda kalıyoruz. Bu süreçte asıl işimiz olan ilaç ve eczacılık görevini yapamıyoruz” diye konuştu.
O halde bu sorun çözülmeli. Peki, nasıl çözülecek? Çok basit! Belediyeler ile muhtarlıklar, hatta Aile Sağlığı Merkezleri de maske dağıtımı yapmalı. Devletimiz, bu organizasyonu rahatlıkla oluşturabilecek kabiliyette. O zaman niye yapılmıyor diye sorarsanız şunu söyleyebilirim: Ya maske yetersiz, ya da belediyeleri işin içine sokmak istemiyorlar.
NOT: Maskelerin ücretsiz dağıtılmasını bir kez daha alkışlıyorum.  

İl Sağlık Müdürlüğüne sorular

 
Sağlık Bakanlığımız ile Bilim Kurulumuz, Covid-19’la mücadele sürecini şu ana kadar gayet iyi yönetiyor. Bunu, samimiyetle söylüyorum. Daha iyi yönetebileceklerine de inanıyorum, ancak her şey bakanlık ve bilim kurulunun yetkisinde değil. Son karar, siyasi otoritenin elinde! O nedenle bakanlığa ve bilim kuruluna yönelttiğimiz eleştiriler yıkıcı değil, yapıcı olmalı; moral bozucu değil, motive edici olmalı; bir yanlışı ya da eksiği düzelttirmeye dönük olmalı. Bu anlamda Eskişehir Bilecik Tabip Odası’ndan, Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü’ne yapıcı bir eleştiri geldi ve çeşitli sorular yönlendirildi. O soruların bazıları şöyle: “Sağlıkçı sayımız nedir, kimler nerede görev yapmaktadır ve nasıl bir organizasyon planlanmıştır? Organize sanayiden iyi haberler gelmemektedir, bu bölgedeki çalışma hayatı için nasıl bir planlama düşünülmektedir? Ceza İnfaz Kurumu’ndakilerin durumu nedir, infaz yasasından sonra durum nasıl şekillenmiştir?”
Daha birçok soru var. Uygun görülenler, kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla İl Sağlık Müdürlüğünce cevaplandırılmalıdır. Ha, bir de Tabip Odası şunu söylüyor: “Biz her türlü desteğe hazırız.”  

Anadolu Üniversitesi’nin son hareketi

 
Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’nın rektörlüğünü yaptığı Anadolu Üniversitesi, Covid-19 salgınına ilişkin her kurumun yaptığı gibi sorumluluğunu yerine getiriyor. Önce, kendi bünyesinde kırmızı alarm veren üniversite, hemen sonrasında YÖK Dersleri Platformuna binlerce ders içeriği sunarak öğrencilerin faydalanmasını sağladı. Ayrıca, Açıköğretim sınavlarını aksatmadı, internet üzerinden yaptı. Dahası, salgına ilişkin bilgilendirme ve farkındalık çalışmalarına imza attı. Üniversitenin en son yaptığı hareket ise bir alkışı hak etti. Bu arada şunu da söyleyeyim: Bu hareket, kulakları çınlasın, Prof. Dr. Hüsnü Can Başer hocayı aklıma getirdi. Her neyse… Hareket şu: Üniversite, küresel ölçekte toplum sağlığını tehdit eden Covid-19 salgınına karşı ülkemizin yürüttüğü mücadeleye destek olmak için Bitki İlaç ve Bitkisel Araştırmalar Uygulama Merkezi'nin ileri teknoloji ürünü olan PCR (Polymerase Chain Reacting) cihazını İl Sağlık Müdürlüğü aracılığıyla Şehir Hastanesi’nin hizmetine sundu. Bu cihaz neye yarayacak biliyor musunuz? Günlük test sayımızın üst seviyelere çıkmasına!

Soru yağmuruna tuttu, ama…

 
“AB, ABD, Kanada ve birçok gelişmiş ülke, salgın krizinden vatandaşlarının etkilenmemesi ve şirketlerinin iflas etmemesi için milyar dolarlık yardım paketleri açıklıyor. Cumhurbaşkanının açıkladığı ekonomik kalkan paketinden ise 100 milyar liralık banka kredisi çıktı. Hükümet topu bankalara atmış, ben yardım edemiyorum, siz kredi vererek vaziyeti idare edin diyor adeta. Devlet zor zamanda gereklidir. Sanayicilerimizin yüzde 60’ı sağlık alanında alınan önlemleri memnuniyetle karşılarken, ekonomik tedbirlerin yeterli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 8. Sanayicilerimizin yüzde 82,5’i önümüzdeki dönemde dünya çapında bir durgunluk bekliyor. Birçok şirketin kapanması  ya da el değiştirmesi söz konusu. Umutsuz değiliz, hatta doğru adımlarla bu krizin fırsata çevrilmesi mümkün, yeter ki bu dönemde şirketlerimizi ayakta tutacak destekleri verelim.”
Bu ifadeler, İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu’na ait. Kabukçuoğlu, Eskişehir Sanayi Odası’nın hazırlamış olduğu anketi referans göstererek yedi ayrı bakanlığı adeta soru yağmuruna tuttu. Tuttu tutmasına da, yanıt gelecek mi, işte orası meçhul!  

Kadir Bıyık Covid-19 dinlemiyor!

 
Eskişehir’de yaşayanlar olarak Sakaryabaşı’nı hepimiz biliriz ve çoğumuz, zaman zaman oraya gider ve vakit geçiririz. Doğal güzelliği içimizi ferahlatır. Ancak bu doğa harikası yeri, Eskişehirliler dışında pek de bilen yoktur. Çifteler Belediye Başkanı Kadir Bıyık, Sakarya Nehri’nin doğduğu o alanı hak ettiği noktaya getirmek için kolları sıvadı ve bu anlamda dedi ki: “Burayı turistlerin yeni mekanı haline getireceğiz. Burada kamp alanları olacak. Çevre düzenlemesi olacak. 18 kilometreye dayanan yürüyüş parkurlarında doğa yürüyüşleri yapılacak. Teknelerle gezintiler yapılabilecek. Dalış turizmini ön plana çıkaracağız. Hatta ATV motorlarıyla gezilebilecek alanları sezon sonuna kadar yetiştireceğiz.” Şahsen, Bıyık’ın yaptığı bu açıklama beni heyecanlandırdı. Çünkü bu proje gerçekleşirse, Eskişehir ile Çifteler’in tanıtımı, ekonomisi ve konforuna ciddi katkı sunacak.
Okuduğunuz yazıyı 2 Aralık 2019’da yazmıştım. Peki, niye hatırlattım? Çünkü Bıyık, Covid-19 dinlemeden projeye devam ediyor. Şu anda 33 metrelik yeni bir iskele yapılıyor. Tebrikler! Projenin aralıksız sürmesini diliyorum.
 

FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA

AK Parti Eskişehir Milletvekili Emine Nur Günay: Sayın Cumhurbaşkanım, galiba bu sefer ‘geliyor gelmekte olan!’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Görüyorum Emine Hanım, görüyorum ve endişeleniyorum…

BİR TWEET

ATİLAY DALGIÇ
Gasp yapana, hırsıza, zimmete para geçirene, rüşvet alana ve mafyaya infaz indirimi var ama tutuklu gazetecilere yok. Sizce bu hükümet kimin yanında? 

DÜNYA İNSANLARI

FOTOĞRAF: AP
Vietnam Hanoi’de ‘refah ve zenginlik tanrısı’ kostümü giyen bir kadın, aynı zamanda maske takıyor… 
 

AFİŞ

YENİ HAYAT

FedEx isimli tanınmış bir şirkette sistem analist uzmanı olan Chuck Noland, şirketiyle ilgili sorunları çözmek için dünya genelinde seyahatler yapmaktadır. Uzun süreli bir ilişkisi olan ve yoğunluğundan dolayı evlenmeye bile fırsat bulamayan Noland, Noel gecesi sırasında aldığı bir telefonla bir işi çözümlemek için Malezya’ya gitmesi gerektiğini öğrenir. Yola çıkan adam, Güney Pasifik’te uçtuğu sırada, uçak bilinmeyen bir sebeple düşer. Bilincini kaybeden Noland, uyandığında kendini ıssız bir adada tek başına bulur. Modern dünyanın nimetleriyle yaşamını sürdürmüş olan çaresiz adam, bu adada acaba ne kadar ayakta kalabilecektir...

KARİKATÜR

Alıyeh MAZAHERI