Uzun uzun vedalaşamam, sızlayan yüreğim uygun değil buna. Kaybedenler ancak böyle veda eder.
Bu hafta yazımıza William Shakespeare’in tanınmış oyunu Venedik Taciri ile devam ediyoruz. Adalet sisteminin ve hukuk felsefesinin kanunları yorumlama mevzusunu ele alan eserin 1596-1597 yılları arasında yazıldığı tahmin ediliyor. Yazıldığı dönemden bu yana da etnik, dini, sosyal ve toplumsal açıdan birçok tartışmayı da beraberinde getirdiğini söyletebiliriz. Konusun bahsetmeden önce dönem koşulları hakkında biraz bilgi verelim.
BİR ZAMANLAR VENEDİK
Hukuk kurallarıyla dünyaya ün salmış bir eser olan Venedik şehri on altıncı yüzyılın en özgürlükçü ve güçlü şehir devletlerinden biridir. O dönemde Yahudiler ise Venedik’te azınlık konumundadırlar. Bu yüzden mülk edinmeleri ya da herhangi bir meslek grubuna dahil olmaları engellenmişti. Bu sebeple Yahudi azınlık tefeciliğe, faizle borç alıp vermeye başlamıştı. Fakat çoğunluğu Hristiyan olan Venedik toplumunda bu olay haram kabul ediliyordu. Bu öğretiye karşı çıkanlar ise dinsiz olarak görülüyor ve toplumda ötekileştiriliyorlardı.
İNSANLIK DIŞI BİR ANLAŞMA
Oyun tefecilerden borç para almayı doğru bulmayan zengin bir tüccar olan Antonio adlı karakterin çok yakın bir arkadaşı için Yahudi bir tefeci olan Shylock tan aldığı borcuna kefil olmasıyla başlıyor. Temelde bu borç ilişkisinden oluşuyor ve borç ilişkisine bağlı olarak çeşitli toplumsal değerleri ortaya çıkaran bir eser. Bu dönemde Yahudilere nasıl davranıldığını, onların toplumdaki yerini, yaşanan çarpıklıkları ironik bir dille anlatıyor. İronik tarafı şu Shylock’un Antonio’ya ile yaptığı borç ilişkisinden doğan sözleşmenin uygulanmaması noktasında hiçbir meşru gücün bulunmaması yani insanlık dışı bir hareketin nasıl meşru bir hale geldiğini ve bunun üzerinden toplumsal düzende yaşanan çarpıklıkları mizahi bir dille anlatıyor. Kitapta okuyucuya dostluk ve aşk ve merhamet temaları da çok güzel aktarılmış.
Özetle;
Shakespeare’in eserlerinde kültürel olarak bütün dünyayı ele alan bir tarz vardır. Ulusallaşma ve bilinç yaratma sürecine ilişkin konuşları ele alır ve bugün hala onun eserlerini okuduğumuzda hemen hemen herkes aynı izlenimi görür. Aynı şeyleri bu eser içinde söylemek mümkün. Shakespeare hem oyuncudur, hem yazardır, hem de sahneye koyandır. Mevcut ideoloji bağlamında yazdığı eserleri dünya çapında kurucu unsur olarak nitelendirilebilir. Bu yüzden ulusal bilincin kazandırılması yönündeki işlevleri de harika bir şekilde yerine getirebiliyor demek mümkün. Beklenmedik olayları ve şaşkınlık yaratan bölümleriyle Antonio ve Shylock’un akıl almaz anlaşmasıyla Venedik Taciri harika bir eser. Ünlü yazarın en çok ses getiren ve çok titiz bir estetikle yazılmış bu eserini hala okumadıysanız bir an önce tanışmanızı tavsiye ediyorum.