Şöyle
Ankara’ya doğru bir uzanalım.
CHP Eskişehir Milletvekilleri
Gaye Usluer ve
Cemal Okan Yüksel’den bahsedelim.
*
Hatırlarsınız…
odatv.com, CHP’nin grup başkanvekilliği seçimleri konusunda bir değerlendirme yapmıştı. Değerlendirmenin içerisinde yukarıda bahsettiğim iki Eskişehir milletvekili de geçiyordu. Benim edindiğim bilgiye göre odatv.com’a bu bilgiyi servis eden kişi, CHP İstanbul Milletvekili
Barış Yarkadaş. Zira değerlendirmenin içerisinde grup başkanvekilliği konusunda Yarkadaş’ın da adı geçiyor.
Niye böyle bir bilgi verme gereği duymuş olabilir diye bir soru soralım…
Kendisi de aday olmak istediği için amacı ortalığı karıştırmak, suyu bulandırmak, puslu bir hava yaratmak, adayları tartıştırmak ve yıpratmak şeklinde de cevaplayalım.
Bunun gibi işler CHP’de adet oldu artık.
*
Gelelim grup başkanvekilliği için adı geçen vekillerimize…
Geçtiğimiz haftalarda CHP Lideri
Kemal Kılıçdaroğlu Cemal Okan Yüksel’i çağırmış, görüşme sırasında grup başkanvekilliği konusunda Yüksel’den görüşlerini istemiş. Hatta aday olup olmayacağını sormuş. Yüksel’de bu soru üzerine,
“Sizin talimatlarınız doğrultusunda hareket ederim efendim” demiş. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu,
“32 kişilik listeyi inceledim. Siz öne çıkanlardansınız. Konuşmalarınızı da başarılı buluyorum” diye konuşmuş. Yüksel bunun üzerine,
“Efendim ben daha iki yıllık milletvekiliyim, pek bir tecrübem yok” deyince Kılıçdaroğlu,
“Yapılamayacak, başarılamayacak iş yoktur” yanıtını vermiş.
Kemal Kılıçdaroğlu bu görüşmeden bir süre sonra, yani 1 Ağustos Salı günü, Cemal Okan Yüksel’i arayıp,
“Çalışmalar nasıl gidiyor” diye sormuş ve diğer adaylar konusunda da bilgi istemiş.
*
Kulislerde
Candan Yüceer’in de konuşulduğu ancak kesinlikle aday olmayacağı belirtiliyor. CHP liderinin
hukukçu bir grup başkanvekili istediği dillendiriliyor. Kılıçdaroğlu’nun adayı karşısında en büyük rakip ise
Muharrem İnce olacak.
Bülent Tezcan ve Özgür Özel ise Cemal Okan Yüksel’den rahatsız oluyor. İkili, Yüksel gibi hukukçu olan Çanakkale Milletvekili
Muharrem Erkek’i destekliyor. Hatta nüfuzlarını kullanarak, sıklıkla televizyon programlarına çıkmasını sağlıyor ve önünü açmaya çalışıyorlar. Dahası, adalet kurultayının Çanakkale’de yapılması için bastıran kişi Bülent Tezcan’mış. Nedeni ise Muharrem Erkek’i öne çıkarmak.
*
Cemal Okan Yüksel’in grup başkanvekilliği çalışmalarında
Yılmaz Büyükerşen’den her hangi bir destek almadığı, tüm çalışmaları kendisinin yaptığı belirtiliyor. Yüksel’in adaylığını olumlu yönde gören vekillerin de azımsanamayacak kadar çok olduğu söyleniyor.
*
Tabi Ankara’da oldukça dikkat çeken bir gelişme yaşanıyor.
Gaye Usluer’in de aday olmak istediği konuşuluyor. Ancak Usluer adaylık niyetini
Yüksel’den sonra dillendirmeye başlayınca çeşitli sorular akla geliyor.
Aynı şehirden iki milletvekilinin adaylığı hoş karşılanmıyor. Dahası,
inatlaşma gibi algılanıyor. Öyle ki
kazanamayacağını bildiği halde aday olan Usluer’in, aday olmasının asıl nedeni, oyları bölmek ve Yüksel’e kaybettirmek olarak görülüyor. İlerleyen günlerde durumun
büyük bir soruna dönüşeceğini sezen Kazım Kurt ise her iki vekile de;
“oturun, konuşun ve uzlaşın” önerisini yapıyor.
“Bir şehirden iki aday çıkmaz” diyor. Ancak Kurt’un bu yaklaşımına karşın her hangi bir adım atılmıyor.
*
Tabi Gaye Usluer’e yakın kaynaklardan gelen bilgilere göre ise CHP Lideri
kadın grup başkanvekili istiyormuş. Hatta Kılıçdaroğlu’ndan Gaye Usluer’e bu yönde bir
sinyal gelmiş. Kadın olmasının yanı sıra akademisyen olması da ayrı bir avantajmış. Bir de Usluer, Yüksel’in adaylığını
sonradan öğrenmiş. Yani aday olduktan sonra öğrenmiş.
Çünkü Yüksel, adaylığı konusunda Usluer’i bilgilendirip destek istememiş.
*
Bunlar Ankara kulislerinden gelen bilgiler. Yanıt vermek isteyen muhataplara köşemiz tabii ki açık.
Kafa açan sorular
*Serhan Taşdemir ismi
erken dillendirilmiş olabilir mi?
*Mehmet Ali Çelik de aday olmak istediği için, Ali Rıza Menevşe’nin, Taşdemir ismine
soğuk baktığı söylenebilir mi?
*Ali Rıza Menevşe ve Mehmet Ali Çelik, Taşdemir konusunda ikna edilemezse, her ikisinin de
rest çekme ihtimali olabilir mi?
*Cem Üstündağ ve Turgut Doğandor’un
pusuda beklediği ifade edilebilir mi?
*Şu ana kadar sürece dahil olmayan Vedat Celal Alp
“ben de varım” deyip ekibi toparlayabilir mi?
*Görünene göre şu an için en
otoriter, en
disiplinli, en
diri, en
hazır grup
Kazım Kurt grubu denebilir mi?
Dolayısıyla örgütlü azınlık, örgütsüz çoğunluğa tekrar tahakküm kurabilir mi?
*Sandık fatihi
Fikri Bey’e en iyi selamı söyleyen grup, bu işi yine kıvırabilir mi?