Vatandaşlarımız hep oruç!

Arif Anbar yazdı

2 Haziran 2018 09:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Önceki gün, Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlemiş olduğu iftar programına katıldık; CHP dördüncü sıra Eskişehir Milletvekili Adayı ve Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Engin Çakmak ile CHP altıncı sıra Milletvekili Adayı ve Kadın Kolları Odunpazarı eski İlçe Başkanı Sibel Yeşildal’la aynı masayı paylaştık.
 
*
 
Laf lafı açtı derken Engin Çakmak, Orhangazi’de şahit olduğu, bizim de yüreğimizi yaralayan bir olayı anlattı.
 
*
 
Peki, Çakmak’ın Orhangazi’de şahit olduğu olay neydi?
Kendi anlatımıyla aktaralım:
“Odunpazarı Belediyesi’nin Orhangazi’de gerçekleştirdiği iftar programına katıldım. Orada vatandaşlarımızla sohbet ederken bir adam dikkatimi çekti. İftar masasına oturmuş, dizlerinin üzerine koyduğu kavanoza, aldığı iftar yemeğini dolduruyordu. Bu sırada yanına gittim ve ‘Allah kabul etsin’ diyerek ‘Ne yapıyorsun’ diye sordum. Benim bu sorum üzerine, amcanın yüzünde korkuyla karışık bir endişe olduğunu fark ettim. ‘Acaba yaptığım şey doğru mu yoksa değil mi’ diye kendi kendine sorar gibiydi. Neyse… Benim bu soruma şöyle bir cevap verdi: ‘Çocuklar evde aç. Onlara yemek götüreceğim.’ Bu cevap beni öyle etkiledi ki o anı anlatmam gerçekten çok güç. Ben de ona yemeğini gönül rahatlığıyla yemesini rica ederek, kavanozlarını fazla fazla dolduracağımızı söyledim ve ardından görevli arkadaşlar hemen yardımcı oldu. Bu olayı yaşadığım adamın masmavi gözleri vardı, üstü perişan haldeydi. Hem aç, hem muhtaç hem de gururlu olduğunu gördüm ve kendi kendime dedim ki, ‘Ülkemizin geldiği duruma bak, halimize bin şükür edelim.’ Bir de şu var. Vatandaşlarımız hep oruç zaten. Karnını doyurabiliyorsa insanlarımız için en mutlu gün o gün oluyor. Keşke belediyeler, bu ve bunun gibi etkinlikleri hep yapabilse. İnsanlarımız hem gıdasını alabilir hem de sosyalleşir. Ancak bunun yapılabilmesi mümkün değil maalesef. Sayıştay, Ramazan ayı dışındaki aylarda böyle bir çalışma yapılmasına müsaade etmez. ‘Niye yapıyorsun’ diye hesap sorar.”
 
*
 
Engin Çakmak’ın yaşadığı o acı veren olayı okudunuz.
Ne diyelim?
Türkiye’nin nasıl bir vahim vaziyette olduğunun en somut örneklerinden biri diyelim…
 
*
 
Ve Sibel Yeşildal…
O da, Emek Mahallesinde yaptıkları çalışmalar neticesinde ortaya çıkan bir durumu aktardı.
Ne dedi Yeşildal?
Şunu:
“Emek Mahallesinde 2015’te çalışma yaparken esnaf yüzümüze bakmıyordu. Arkamızı döndüğümüzde, broşürlerimizi yırtıp atıyordu. Ama şimdi öyle değil. Geçen günlerde Emek Mahallesinde bir çalışma yaptık. Aşağı yukarı 300 esnafı ziyaret ettik. Ve bu esnaflardan neredeyse hepsi, “Yeter artık, bizi kurtarın bunlardan” diyerek isyan etti. Hatta esnaf ziyaretlerimiz sırasında birçok esnafın kepenk kapattığını duyduk.”
 
*
 
Bu da Sibel Yeşildal’ın aktardıklarıydı…
Bakalım…
Bu aktarımın doğru olup olmadığını, 24 Haziran gecesi hep birlikte göreceğiz.
 
 
Eskişehirspor’un ölümü!
 
Eskişehirspor’da kongre tarihi geldi çattı.
6 Haziran Çarşamba günü Genel Kurul yapılacak.
Bununla beraber Eskişehir Kulübü Başkanı Halil Ünal’ın ne dediğini hatırlayalım:
“6 Haziran’daki Genel Kurul’da kesinlikle görevi bırakıyorum. Aday değilim. Kim alıyorsa alsın.”
 
*
Bu kesin ifadelerin ardından Erdal Şahbaz, başkan adaylığına yeşil ışık yaktı.
Diğer taraftan Mustafa Akgören’in de aday olacağına ilişkin iddialar gündeme geldi.
 
*
 
Akgören’in kulübün başına geçeceğine pek ihtimal vermiyorum ancak Erdal Şahbaz ismi, beni bir hayli tedirgin ediyor.
Zira kazara Eskişehirspor gibi büyük bir camia, Erdal Şahbaz gibi bir isme teslim edilirse, büyük bir yıkımın yaşanacağını düşünüyorum.
Yıkım derken amatör kümeyi işaret ettiğim anlaşılmasın.
Yarım asırlık bir tarihi olan, Anadolu Yıldızı olarak nam salmış Eskişehirspor’umuzun, tarihin tozlu raflarında yerini alacağından bahsediyorum.
Yani kapanabileceğinden!
 
*
 
O nedenle…
Şahbaz isminin gündeme gelmesinin dahi oldukça tehlikeli ve Eskişehirspor için büyük bir tehdit olduğunu vurgulamak istiyorum.
 
*
 
Son söz:
Es-Es’imizin ölümünü görmek istemiyoruz.
Sıtmaya razıyız.
Yani Halil Ünal’a.
 
*
 
NOT: İkna edilmesi oldukça zor olsa da, Sinan Özeçoğlu üzerinde bir kez daha ısrar edilmeli. Eskişehirspor başkanlığına ikna edilmeli. Zira Özeçoğlu’nun kulübün başına tekrar geçmesi, takımımızın geleceği açısından bir hayli önemli.
 
 
Vicdansız davulcu!
 
Güzel bir gelenek, güzel bir kültür.
Ramazan ayında sahuru haber veren davulcular, icra ettikleri güzel nağmeler ve söyledikleri maniler…
 
*
 
Ancak…
O güzel kültürün, o güzel geleneğin geride kaldığı kanısını taşıyor ve işin tamamen ticarete dönüştüğünü düşünüyorum.
Niçin peki?
Günümüzde, o eski Ramazan davulcularından eser yok.
Adam alıyor davulu, “dan dun dan dun” çalıyor!
Ne o ezgi, ne o anlamlı mani…
Rezalet yani!
 
*
 
Zaten…
Davulu çalan kişilerin neredeyse hiçbiri sanatkar değil.
Davul çalma yetkisini bir şekilde alıyor.
Sonra milleti nasıl tırtıklarım diye düşünüyor.
Çoğunlukla…
Yetkiyi alan kişi de davulu çalmıyor.
Veriyor çevresinden birine yevmiyesini, kendisi ense yapıyor, yevmiyeyi alan kişi ise basıyor gürültüyü.
 
*
 
Şu adamların…
Denetlenmesi gerekiyor.
Eğitilmesi gerekiyor.
Yaptığı işin sorumluluğunun öğretilmesi gerekiyor.
 
*
 
Haa…
Bir de bu adamlara “vicdan” gerekiyor!
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
heykelci buba 3 Haziran 2018 03:01

Ya bırakın bu halk dalkavukluğun 1960-70 model siyasetle nereye varacaksınız.

1 37 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi