Vatandaşın kafası karıştı!

Ortada bir sağlık riski varsa elbette yasaklar devreye girer.
Bu yüzden yasak, tedbir, önlem, kısıtlama adı altında hayatımızı etkileyen kural ve uygulamalara itirazım yok.
 
Lakin bu yasakların belirlenme, açıklanma ve uygulanması konusunda toplumun ciddi bir kısmını tatmin etmeyen boşluklar var.  
 
İnsanların çoğu bu kuralların adil olmadığını düşünüyorsa İktidar temsilcileri ve onları destekleyenler biraz oturup düşünmeli.
 
Alınan her kararı körü körüne savunmaya çalışmak ve sağlık gibi hassasiyeti yüksek bir konu üzerinden ideolojik propaganda yapmak sıkıntılı bir durumdur.
 
Aslında vatandaş bu kararları eleştirmek yerine kafasındaki sorulara cevap arıyor. Peki, nedir bu sorular.
 
Aşılanma süreci tamamlanan 65 yaş ve üstünün dışarı çıkması yasaklanırken neden aşı olmayan yaş gruplarının dışarı çıkışı serbest? Aşının etkili olacağına inanılmıyor mu?
 
İlkokul öğrencileri uzaktan eğitim yapacak olmasına rağmen neden öncelikli olarak İlkokul öğretmenleri aşılanıyor?
 
8. ve 12. sınıf öğrencilerin yaşları gereği toplu taşıma kullanması yasakken neden yüz yüze eğitime devam kararı alınıyor.
Okulların parça parça verimsiz olduğu halde eğitime devam etme ısrarı mantıklı mı?
 
Eve giriş saati en geç 19.00 diye belirlenirken hangi kıstas ele alındı. Özel sektörde çalışan ve işten çıkınca eve yetişme telaşında olacak insanlar saat 19.00’da evde olmak adına 18.00’den itibaren gerek toplu taşıma gerek ise alışveriş ihtiyaçlarını giderecekleri noktalarda daha büyük kalabalıklar oluşturmayacak mı?
 
İnsanların evde kalması istenir ve beklenirken Kısa Çalışma Ödeneğini kaldırmak ve ekonomik olarak bitme noktasına gelen çoğu işverene hem de kapanmanın en katı olduğu dönemde böyle bir yük bindirmek ne kadar mantıklı?
 
Böyle parçalı parçalı ve verim alınma ihtimali belirsiz tedbirlerin uzun süre daha devam edebileceğini düşünerek tam kapanma ile direkt sonuca gitmek daha mantıklı olmaz mı?
 
Bakın tüm bu sorular vatandaşın kafasını kurcalayan sorular. Bu sorular ideolojik, siyasi, muhalif güdülerle değil gayet insani, sağlık kadar ekonomik kaygılarında barındığı ve uygulamaların adaletine gölge düşüren sorular.
 
Benim bu sorulara ek olarak bir sorudan ziyade anlamakta zorlandığım başka bir husus var.
 
Tüm bu yasaklar bir süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tebliğ ediliyor. Ve açıklandıktan sonra herkes ne olup bittiğini anlamakta ciddi zorluklar çekiyor.
Ne zaman yasak, şehirlerarası yasak mı? Paket servis hangi saatlerde gibi herkesin birbirine sorduğu ve kafasını karıştıran bir belirsizlik, bilgi kirliliği ortaya çıkıyor.
 
Bu yasakları Cumhurbaşkanı açıklarken kamuoyuna yazılı bir şekilde ve detayları belirtilerek açıklansa daha net ve sağlıklı olmaz mı?
Ya da yasakların kapsayan genelgeler henüz açıklanmadan ilgili kurumlara, kuruluşlara, odalara gönderilse ve ona göre hazırlık yapılsa.
 
Peki, bu yasakları illa Cumhurbaşkanı mı açıklamalı?
 
Hükümet Sözcüsü var, Medya ve İletişim Başkanı var, Sağlık Bakanı var, İçişleri Bakanı Var, Bilim Kurulu Var…  Arada bu işi onlar üstlense olmuyor mu?
 
Ve Cumhurbaşkanı Erdoğan herkes acaba ne yasaklar geldi diye ekrana kilitlendiği esnada neden yarışma programları, çekilişler veya dizilerde ki gibi asıl merak edilen detayları en sona bırakıyor.
 
Hadi Televizyonların bir reyting kaygısı vardır ve bu kaygı ile tüm yayını izletmek için en önemli kısmı en sona bırakırlar. Bu ticari bir kaygıdır anlarım. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir reyting kaygısı olmadığını düşünmüyorum.
 
Buna rağmen sık sık birbirine benzeyen ve bolca rakamların havada uçuştuğu uzun açıklamaların ardından yeni kararların açıklanması yerine önce kararların açıklanması sonra gerek görülen açıklamaların yapılması ya da sadece yeni kararları ve gerekçelerini kapsayan bir açıklamanın daha sağlıklı olduğu düşüncesindeyim.
 
Son tahlilde bir kez daha altını çizeyim. Konumuz sağlık bu yüzden yasaklara karşıyım diyemem. Bu işin sadece yasakla çözülmeyeceği ve kişisel önlemlerin daha etkili olacağını da belirtmek isterim. Lakin yasakların da, aşılanma sürecinin de adil olmasını talep ediyorum.
 
Çünkü adalet, sağlık, ekonomi bunlar bireysel değil hepimizin ihtiyacı olan temel esaslardır. Milyonlarca insanı ilgilendiren bu konuda lütfen ideolojilerle değil vicdan, bilgi ve mantıkla oturup tartışalım.