Vatandaş neye ‘evet’ veya ‘hayır’ diyeceğini bilmiyor

Cuma günü akşamı ES TV’de CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile program yaptık…

Program devam ederken hem benim hem de Utku Çakırözer’in cep telefonlarımıza WhatsApp’tan mesajlar gelmeye başladı…

Vatandaş TBMM’de AK Parti ve MHP’nin desteği ile kabul edilen 18 maddelik Anayasa değişikliği paketinin içeriğini bilmiyor…

Gelen sorular, değişmesi istenen Anayasa Maddelerinin eski hali ile yeni maddelerinin karşılaştırmalı olarak anlatılması…

CHP Milletvekili Çakırözer, süremizin yettiği kadarıyla değişiklikleri anlatmaya çalıştı…

Canlı yayın sırasında Çakırözer’e WhatsApp’tan mesajlar adeta yağıyor…

Bu mesajı atanlardan birisi de Seyitgazi Ayvalı Köyü Derneği Başkanından…

“Programınız bitince derneğimize bekliyoruz. Burada kalabalık bir gurup sizi bekliyor. Gelirseniz memnun oluruz”.

Program bitmeden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, seyircilerle vedalaşırken,”Sadi Bey Ayvalı Köyü Derneği Başkan ve üyeleri sizi de derneğe davet ediyor. Müsaitseniz birlikte gidelim” deyince gitmeye mecbur kaldık…

Ayvalı Köyü Seyitgazi İlçesine 5 km…

Eskişehir’e ise 35 kilometrede…

ES TV’de konuk ettiğim Utku Çakırözer’i izlemişler…

Dernek binasına gittiğimizde üyeler kafalarına takılan soruları sordular…

“Utku Bey az önce sizi ES TV’de izledik. Anayasa da değişen maddeleri anlattınız. Bazı maddeler de sizden tam bilgi almak istiyoruz. TV’de vakit kısıtlığı olduğu için değişen maddeleri tam açmadınız” dediler…

CHP Milletvekili Utku Çakırözer, iki saate yakın süre içerisinde hem dernek üyelerinin kafalarına takılan değişen maddeleri tek tek anlattı, hem de onların isteklerini dinledi…

Dernek üyeleri karşılarında CHP’li milletvekilini bulunca Odunpazarı İlçesinde yaşadıkları için Odunpazarı ve Büyükşehir Belediye Başkanlarından isteklerini de sıraladılar…

OTOBÜS İSTİYORUZ

“Eskişehir Büyükşehir ve daha sonra bütün şehir olunca geçmişte Seyitgazi Belediyesinin köyümüze yaptığı ulaşım hizmeti durdu. 35 kilometre uzaktan şehre gelip dönerken büyük sıkıntı yaşıyoruz. Büyükşehir bazı köyden mahalle olan mahallelere ulaşım hizmeti veriyor. Köyümüzün yakınına kadar gelen otobüs, 5 kilometre uzakta olan köyümüze kadar gelmesini talep ediyoruz. Bunu Başkanımız Yılmaz Büyükerşen’e iletin lütfen” dediler…

Utku Çakırözer, Ayvalık Köyünde yaşayanların bu isteklerini Büyükşehir Belediye Başkanına ileteceğini, ancak bazı köylerin bu sorunlarını kendilerinin çözdüklerini bildiğini de söyledi…

KAZIM BAŞKAN’IDA

BEKLİYORUZ

Dernek üyeleri, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u da dernek lokallerinde görmek istediklerini, seçimden önce geldiğini, seçim sonrası geleceğinin sözünü vermesine rağmen gelmediğinden yakındılar…

Utku Çakırözer şöyle cevap verdi:

“Kazım Başkan nüfusu 400 bine dayanan bir ilçenin belediye başkanı. Türkiye’deki bazı illerin nüfuslarından daha büyük bir nüfusu var Odunpazarı İlçesinin. Kendisi de gelmek istiyordur mutlaka. Ancak nüfus yoğunluğu ve belediye çalışmaları yüzünden gelememiştir. Siz kendisini makamında ziyaret edin, derneğinize davet edin. Bu davetiniz üzerine geleceğini düşünüyorum. Ben Belediye Başkanlarımızın çok yoğun bir mesai sarf ettiklerine şahidim. Kazım Başkanın ihmalden değil yoğunluktan gelemediğini düşünüyorum.”

Gelelim tekrar Nisan ayında anayasa değişikliği için yapılacak olan referanduma…

Siyasetle ilgilenenler, hukukçular, bürokratlar ile kamu da görev yapanların çoğunun değişen Anayasa maddelerinin neyi getirip neyi götürdüğünden haberdar…

Ancak sıradan vatandaş veya kırsalda yaşayanların yüzde 90’ı Anayasa’nın hangi maddelerinin değiştiğini bilmiyor…

Daha doğrusu kaç maddenin değiştiğini bile bilmiyorlar…

Nisan ayına kadar da kaçı bilgi sahibi olacak?

Seçmenlerin çoğu sandık başına gittiğinde “evet” “hayır”a “tercih” mührünü bastığında neye “evet” veya “hayır” dediğini bilmeden basmış olacak…

Hem AK Parti hem de CHP özellikle kırsal da yaşayan vatandaşları Anayasa değişikliği paketinin ne getirdiği veya götürdüğünü anlatmalılar…

Vatandaşta sandık başına gittiğinde hiç olmazsa “evet” ve “hayır”a “tercih” mührünü basarken bilgili olsun…

*-******

Üç Heykel

Birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri, bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı.
Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı. İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı. Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti.
Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi. Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu.
Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar:

"Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum. Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir. Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir. O heykeli bulunca bana haber ver."
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı. Üç altın heykel gramına kadar eşitti. Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı. Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler.
Günler geçti. Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuştu ve kimse çözüm bulamıyordu. Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç, hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı.
Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı. Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi.
Teli birinci heykelciğin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı.
İkinci heykele de aynı işlemi yaptı. Tel bu kez diğer kulaktan çıktı.
Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı. Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu.
Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:
"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir.
Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değildir.
En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır. 

(alıntı)