Vatandaş aynı söylemlerde bıktık

Yaşamın içinden

Vatandaş aynı söylemlerde bıktık

Eskişehir’de iktidar ve muhalefet partileri politikalarını aşağı yukarı aynı konular üzerine kuruyorlar.

Yeni stadyum ve eski stadın yeri, demiryolunun yeraltına alınması, gar binasının nereye yapılacağı…

Başka?

Bir de havaalanı vardı.

Konuşa konuşa bitirdik en sonunda.

Bundan sonra uçakla yolculuk yapacaklar Kütahya Zafer Havaalanı’na gidecekler.

Bakanlarımız öyle dediler çünkü.

“Her vilayete havaalanı olmazmış”

İktidar ve muhalefet partilerinin yöneticileri sormadılar:

“Madem böyleydi de neden uzasın-kısalsın diye aylarca Eskişehir hava alanı ile uğraştınız? Neden bu kadar masraf yaptırdınız?”

---//--

Dikkat ettim.

İktidar partisi sözcüleri, son günlerde bu konuları bıraktı.

Prof. Dr. Nabi Avcı ve Ülker Can olmasa da, Salih Koca hedefine belediyeleri almış olarak çıktı partililerinin karşısına.

Ve çok ilginç,Sayın Koca’yı dersine iyi çalışmış görüyoruz.

Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr Yılmaz Büyükerşen’e yükleniyor.

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ı sıkıştırmak istercesine…

Belediye meclisinden girip, sanat galerisinden çıkıyor.

Aynı mekanlarda yapılanlardan işine gelenleri eleştirip, işine gelmeyenleri görmezden geliyor.

Diyeceksiniz ki, muhalefettir, eleştirecek elbette.

Eleştirecek de, yapılan hizmetleri ve bu hizmetlerden son derece memnun olan ve bunun devamı için üç dönemdir, aynı belediye ye oy veren Eskişehirlileri de hesaba katmak, Salih Koca’yı dinleyen bir vatandaşın ”Pes vallahi sayın vekilim. Yiğidi öldür ama hakkını ver” dediği gibi, biraz gerçekçi olmak gerekmez mi?

--//--

Yapılan politik söylemlerde şimdiye kadar “Eskişehir’e şu hizmet getirildi” dendiğini duymadık.

Dön dolaş aynı konular.

Ecekli acaklı yorumlar.

Unutmayalım.

Eskişehirli yapılan hizmetleri de, bu hizmetlerin hangi koşullar altında gerçekleştirildiğini de.

Çok iyi biliyor.

 

 

Günlerin getirdiği

 

Kızılinler’in geleceği

 

Henüz tek projeye inmese, kimileri Odunpazarı, kimileri Tepebaşı dese de Kızılinler projesi Ankara ile Eskişehir arasında dolaşıp duruyor. Mesele belli. Projeler onaylanırsa sıra ihale aşamasına gelecek. İhaleye kim bilir yurt içi ve yurtdışı firmalar katılacak. Ardından tesisler belki ”yap işlet devret” formülü ile çalışmaya başlayacak. Bir zamanlar giden Vali Kadir Çalışıcı döneminde ihale aşamasına geldi denen Kızılinler projesi için giden valilerden biri ”Yapılmış hiçbir şey yok” deyip dosyayı kaldırmıştı. O günden bu yana, yaklaşık sekiz yıldır aynı yerde dönüp duruyoruz. Şimdi projeler hazırlandı. Sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda. Kızılinler yatırım programına alınacak. Ondan sonra ihale aşaması başlayacak. Sonra? Sıra suya gelecek? Yeterli mi? Sıcaklığı termal turizmine uygun mu? CHP Milletvekilleri Kazım Kurt ve Prof. Dr. Süheyl Batum ile MHP Milletvekili Ruhsar Demirel işin üzerine gitmeliler. AKP Milletvekilleri Nabi Avcı ve Salih Koca da Sayın Ülker Can’ın yaptığı gibi ”Benim projem, senin projen demeden” işe Eskişehir adına sarılmalılar. İşin başka çıkar yolu kalmadı çünkü. Bu işi bari dar politikaya kurban etmeyelim.

 

Trafikte anlaşılmayan çıkış

 

Kime sorsanız Eskişehir trafiğinden yakınır.

Çözüm dediğinizde ise kimisi belediyeyi, kimisi de emniyeti suçlar. Bana göre sorun sağlıksız kentleşmenim ürünüdür. Araç sayısı her yıl artarken sokak ve caddeler aynı kalıyorsa, sorunu çözmek kolay olmaz ana caddeler dahil, çıkıp bir bakın duruma. Yaya kaldırımları işgalde. İşyeri önlerinde araç parkına ayrılmış alanlara ”barikatlar” konmuş. Sabahtan bırakılan araçlar akşama kadar en işlek caddede duruyor. Trafik kuralları gözler önünde hiçe sayılıyor. Yanı başında kapalı otopark varken özel araçlar park yasağı olan alanlarda bekliyor.

Sözü park yasağı olan yer sınırlarının genişletilmesine ilişkin öneriye AKP’li Büyükşehir Belediye Meclis üyelerinin karşı çıkmasına getirmek istiyorum. AKP’liler bu işe karşı. Tamam da, geçen gün Engin Bayrı yazısında ” Esnaf bu işe neden karşı olsun ki?”diye sormuş. Bayrı haklı. Esnaf neden park kapsamının genişlemesine karşı olsun? Şimdi ki durumunda bu alanların müşteri tarafından kullanılması mümkün değil zaten. Üstelik kısa süreli duruşlara toleransta tanınıyor.iEkrem Birsen’in bu konu da açıklama yapıp, esnafın adını kullanmasına doğrusu anlam veremedim. Acaba Sayın Birsen, AKP’liler karşı olduğu için mi işin içine hiç ilgisi yok iken esnafı katıp ” Bu uygulamaya esnaf da karşı” diye konuştu?

 

 

(Bize mesaj ve ihbarda bulunmak için, sitenin üst ve alt kısmında bulunan mesaj gönder bölümünü kullanabilirsiniz. Herhangi bir haber ya da köşeye yorum yapmak için ise haberin altında bulunan mesaj bölümünü doldurmanız yeterli olacaktır)