Vali Münir Raif Güney'in adına yakışmıyor

<span style="font-size:12.0pt;font-family:&quot;Tahom

12 Eylül 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

İlkokul birinci sınıf öğrencileri Pazartesi günü okullarıyla tanıştılar. İlkokulların birinci sınıfları ilk kez 66 aylık çocuklara kucağını açtı! Bu çocuklara baktığımda, yedi yaşındaki çocukların yanında küçücük kalıyorlar. Daha Ana Okulu öğrencisi oldukları açık seçik görülüyor.

Sınıflarda öğrenci sayısı 35. Küçücük çocuklar, bazı okulların daracık sınıflarına sıkıştırıldılar. İki öğrencinin oturması gereken sıralarda üç öğrenci zor oturuyor. Yarın bu öğrenciler bu sıraların üzerinde defter, kitap açsalar sayfalar bir birlerinin kitap, defterlerinin üzerine yapışacak.

Bazı okulların daha eğitim-öğretime hazır olmadıklarını gördüm. Bugün gazetemizin birinci sayfasındaki haberi okudunuz. Okulun durumu bu. Milli Eğitim Bakanı okul müdürlerine “Velilerden bağış toplayanı yakarım” diyor, ama okulların var olan sorunları çözmek için de ödenek göndermiyor.

Vali Münir Raif Güney İlkokulu’nun adını duydum, hatta önünden de çok geçtim. Ama içine hiç girmemiştim. Torunum evlerinin yakınındaki Yunus Baykal İÖO Ortaokul olduğu için Vali Münir Raif Güney İlkokulu’na kayıt oldu.

Okulların başladığı Pazartesi günü okula cümbür cemaat gittik. Okulun içini gezdim. Yenikent Mahallesi’ni yoktan var eden Eskişehir’in eski valisi ve 12 Eylül döneminin Köy İşleri Bakanı Münir Raif Güney’in adını taşıyan bu okul onun adına hiç yakışmıyor. Okul tel tel dökülüyor. Okulun neresini tutsanız elinizde kalır. Sanıyorum yapıldığı tarihten bugüne kadar büyük onarım görmemiş. Deprem yönetmeliğine de uygun olduğunu sanmıyorum. Allah bilir depreme dayanıklı olup olmadığının da tespiti de yapılmamıştır. Nereden baksanız en az 20 yıllık okul.

GELECEĞİMİZ DEDİĞİMİZ ÇOCUKLAR BU

BAKIMSIZ OKULLARDA MI EĞİTİLECEK?

Böyle bir okulda eğitim-öğretim görmek, Ulu Önder Atatürk’ün bu ülkeyi onlara emanet ettiği ve geleceğin ülke yöneticileri olacak çocuklara yakışmıyor.

Yanlış anlaşılmasın. Okul müdürünü tanımıyorum. Herhangi bir garezim falan da yok. Okula baktığımda, gördüğüm eksikliklerin okul yönetiminin tek başına gidereceği işler değil. Bu eksiklerin giderilmesi için para lazım. Sınıfların bazıları tek sandalye ve masalarla donatılmış. Kimilerinde ise tahta sıra ve masalar var. Aynı çatı alında iki farklı sınıf. Sanki tek sandalye ve masalı sınıflar özel sınıf. Bir tahta sıra ve masaya üç kişi oturan öğrenci, özel okul sınıfı gibi donatılmış, kendisi gibi okula yeni başlayan arkadaşının o sınıfta olmasını kıskanmaz mı? Ya tüm sınıflara tekli sandalye ve masalar konulmalı. Eğer buna Milli Eğitim Müdürlüğü’nün gücü yetmiyorsa, aynı okul içerisindeki sınıflardaki ayrımcılık giderilmeli.

Çocuk annesine, babasına “Bizim sınıfta oturduğumuz sıra ve masalar tahta, diğer sınıfta tek kişilik sandalye ve masa. Bizde niye yok?’ diye sorsa veliler ne cevap verecekler?

5,5-6 YAŞINDAKİ ÇOCUK ÜÇ BASAMAKLI

30 SAMTİM MERDİVEN ÇIKMAK ZORUNDA

Yaşı 5,5-6 olan minik öğrenciler okulun bahçesine adım attıklarında önce uzun, üç basamaklı yaklaşık 20 cm yükseklikteki merdivenden çıkacak. Daha sonra okul binasının önüne gelecek. Burada da 10 kadar basamak merdiveni tırmanacak. Bitmedi. Oradan da yine 15-20 basamaklı merdivenleri çıktıktan sonra sınıfına girecek. Merdiven çıkmaktan hali kaldıysa ders yapacak. Bunu günde bir kere yapsa görmezlikten gelelim. Ancak çocuk teneffüse çıkacak, okulun bahçesinde oynayacak. Sınıfına girerken yine aynı sıkıntıyı yaşayacak.

Bırakın mini mini birleri, bu merdivenleri dört, beşinci sınıf öğrencileri bile çıkarken zorlanır.

Sayın Valimiz, görevine yeni başlayan Odunpazarı Kaymakamımız, Odunpazarı ve İl Milli Eğitim Müdürlerimiz sizlere sesleniyorum.

Bu okulu hemen bugün ziyaret edin. Okulun bahçesinden başlayarak, koridorları, sınıfları, tuvaletleri dolaşın. Ondan sonra bu okulun ilkokul olarak hizmet vermesinin zor olacağı konusunda bana hak vereceğinize inanıyorum.

 



*-********

 

 

 

GENEL BAŞKANIN ESAS EVİ!

 

Pazartesi günü köşemde 60 yıllık Demokrat Partili Davut İlyas Önalan ile Eskişehir’deki yakın arkadaşı olan Mehmet Ağdacı’nın, AK Parti’ye geçen Demokrat Parti’nin eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’yu eleştirdikleri sözlerini yazmıştım.

Bu yazımla ilgili pek çok DP’li telefon etti, mail ve mesaj göndererek, hislerine tercüman olduğumdan dolayı teşekkür ettiler.

Dün de Demokrat Parti Odunpazarı İlçe Teşkilat Başkanı Muharrem Karaçay telefon etti. O da Soylu’nun AK Parti’ye gitmesinden değil, özellikle söylemiş olduğu ‘evime geldim’ sözüne gücenmiş.

“Sadiciğim. Kalemine sağlık. Bak sana bir yazı göndereceğim. Onu da değerlendir” dedi.

6 Eylül 2012 tarihinde Milliyet Gazetesi’nde Mehmet Tezkan’ın, Süleyman Soylu hakkında yazmış olduğu yazıyı göndermiş email adresime.

Kendisine teşekkür ederim. Yazıyı köşeme koymuyorum. Merak edenler Milliyet Gazetesi’nin internet sayfasından Mehmet Tezkan’ın 6 Eylül 2012 tarihli yazısını okuyabilirler.

 

*-******

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi