Yaşamın İçinden
Uykuda konuşmak
Uzun yıllar politika yaptığı halde, bir türlü başarılı olamayan adam, sonunda bunalıma girip bir doktora gitmiş.
Doktor adamı değişik testlerden geçirdikten sonra sormuş:
“ Siz uyurken konuşuyor musunuz?”
“ Hayır” demiş politikacı:
“Sadece başkaları uyurken oluyor. Onlar uyurken konuşmaya başlıyorum.”
--//--
1995’li yıllarda Sezai Aksoy belediye başkanı, Hanefi Demirkol da valiydi.
Cemal Büyükbaş’ın Bayat pazarı’nda petrol aradığı günlerdi.
Sezai Aksoy’un kardeşi Hüseyin Aksoy, rahmetli Turgut Özal’a en yakın isim olarak milletvekili seçilmişti.
Politika da atağa geçen RP, de İbrahim Atıcı ve Murat Canözer gibi gençlerin ardında Nihat Bilgiç ve arkadaşları duruyorlardı.
Vali Hanefi Demirkol, düşünce olarak RP’ye yakındı.
Okullara Türk Bayrağı konması konusunda karşı karşıya gelmiştik.
Sezai Aksoy ile küskünlüklerine tanık olmuştuk.
Sonun da vali Demirkol’un Milletvekili adaylığı için, adı geçtiğinde,
“Yıllardır Nihat Bilgiç bu partinin kahrını çekiyor. Milletvekilliği o’nun hakkıdır” gibi yorumları duymuştuk.
Sonunda Nihat Bilgiç geri çekilmiş, Demirkol ilk sıraya konarak milletvekili, seçilmişti.
İbrahim Atıcı’dan seçim sonucu tahmininde bir takım elbise kazanmıştım.
Kulakları çınlasın Hanefi Demirkol, milletvekili olarak Eskişehir’e geldiğinde aynen şöyle demişti:
“ Politika benim işim değil. Bir türlü alışamadım.”
--//--
Dikkat çeken bir durum ise, İbrahim Atıcı ve Murat Canözer gibi isimleri yarışta öne çıkar biçimde görmemiştik. Büyüklerine saygılıydılar.
Siyasi görüşleri ayrı da olsa, kent adına birlik-beraberlik vardı.
Bir zamanlar omuz omuza politika yapan Atıcı ve Canözer,
İçinde bulunduğumuz günlerde Ayrılsak da beraberiz deyip yeniden AKP çatısı altında birleştiler.
Bunları konuştuğum bazı eski RP’lilerden aldığım bilgiler için yazıyorum.
Murat Canözer ve arkadaşları, İbrahim Atıcı ve ekibini unutmamışlar.
Diyorlarmış ki:
“Onlar da AKP’de görev alacaklar.”
Ve eski RP’lilerin yavaş yavaş toplantılara da katılmaya başladıklarını da duydum.
Bakalım piyango kimlere vuracak?
Eskilere mi yenilere mi?
--//--
Şöyle ucundan kıyısından biraz gezineyim , sizlere de geçmişi hatırlatayım dedim.
Politika işte böyle bir bilim dalı.
Bazıları uykuda mı konuşuyor?
Yoksa uyuyanlara mı?
Anlamak gerçekten zor değil mi?
Günlerin getirdiği
Büyükerşen ve Ahmet Ataç
Büyük ihtimal ile CHP’nin merkezde iki ilçe ve Büyükşehir’i alacağı tahmin ediliyor. Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen gezip dolaştığı yerlerde vatandaşlara “Ben size güveniyorum. Siz de bana. Öyleyse şimdiye kadar olduğu gibi el ele verip kentimize yeni eserler kazandıralım” diyor. Ve, bir gerçek var ortada. Eskişehirliler Büyükerşen’e güveniyorlar. Verecekleri oyun boşa gitmeyeceğine inanıyorlar. Aynı şekilde Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ilçe halkı tarafından sevilmekte.
Durum böyle olunca, kamuoyunda Büyükşehir ve Tepebaşı Belediyelerini Büyükerşen ve Ataç’ın kazanacağına ilişkin yorumlar ağır basıyor. Şimdi sıra geldi Odunpazarı’na. Eğer CHP burada partiyi kucaklayacak bir adayda birleşirse, merkezde CHP’nin kazanacağı belediye üç olabilir. Yorumlar böyle çünkü.
2014 Mart ayında yapılacak seçimin bir özelliği var. Şimdiye kadar Büyükerşen ve Ataç seçimleri DSP çatısı altında almışlar, aynı seçimlerde CHP bir varlık gösterememişti. AKP çevreleri Büyükerşen ve Ataç’ın aynı başarıyı CHP çatısı altında gösteremeyeceğini söylüyorlar. Bir bakıma rahmetli Selami Vardar’dan sonra Eskişehir’de seçim kazanamamış CHP için doğru gibi görünen bu yorumu yapanlar, yerel seçimlerde vatandaşın Büyükerşen ve Ataç’a olan, siyaset dışı sevgi, ve güvenini unutuyorlar. Büyükerşen ve Ataç’a Eskişehirliler bu kent için oy veriyorlar. Dikkat ederseniz, genel seçimler ile yerel seçimim sonucu bunun için farklı çıkmaktadır. Yani Eskişehir’de genel seçimler ile yerel seçimlerin havası şimdiye kadar olduğu gibi gene başka türlü olacaktır.
Canan Demir ve Şahap’a hayırlı olsun
Mustafa Mansız’ın vefatı ile tartışmaya açılan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine, Garip Yıldırım’ın ayrılması ile farklı şekilde yorumlanan ESKİ Genel müdürlüğüne nihayet atamalar yapıldı.
Canan Demir Genel sekreter, Şahap Bayraktaroğlu da Eski Genel müdürü oldular. Canan Demir’i anlatmaya gerek yok. Kimisi iyi dedi, kimisi kötü. Ama bir gerçek vardı ortada, o da Canan Demir’in görevini yaptığı. Dahası Başkan Büyükerşen’in üniversite yıllarında başlamak üzere Canan Demir’e olan güveni. Aynı şekilde Şahap Bayraktaroğlu’nun da yıllardır Belediyelerde yaptığı çalışmalarda gösterdiği iyi niyet ve başarı. Her ikisine de hayırlı olsun ve kolay gelsin diyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’i de olumlu kararından dolayı kutluyorum.
Günün yorumu
Büyükerşen ve Ahmet Ataç ile meclis üyelerinin DSP’den CHP’ye geçtiği görkemli törende, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yakasına CHP rozeti taktığı isimlerden biri de DSP İl başkanı olan Nihat Çuhadar’dı. O dönemde Nihat Çuhadar, eski bir CHP’li olduğunu anımsatarak “Yuvaya döndüm” demişti. Zeki Ünal’lı günlerde Çuhadar’ın CHP’de yaptığı çalışmaları bilenler şimdi İl Başkanı olarak kendisini alkışlıyorlar.