Ustalar saygıyla

9 Temmuz 2016 09:00
A
a
Sütiş Eskişehir
 
Mesleğin şanslı kişilerinden biri olduğumuzu her zaman söyleriz...
Kimlerden neler öğrenmedik ki?
"Feyyaz Arsezen"den...
Düşünüp yazmayı...
"Mehmet Aktop"dan..
Yürekli olmayı...
"Abdülkadir Gürol"dan..
Gazete i yaşatmayı...
Ve de "Naci Gelendost'tan..
Geleceğin aynasını
……………..
Bir bayram daha geçip giderken, rahmetli ustalarımızı da anmak istedik...
Genç arkadaşlarımızın bugün böyle şansı olduklarını sanmıyoruz...
Öyle de olsa, kendi yağlarında kavrulmayı başarıyla sürdürmeye çalışıyorlar...
Gelelim üstadlara... Hepsi de..
“Sapma kadar Atatürkçüydü...
"Hele Gelendost...
Vasiyeti vardı:
"Beni Reşadiye' den kaldırın, Atatürk'ün önüne götürün..."
Yolladığı son mektubunda bile "Atatürk"ü anımsatmak istemişti:
- Topluyorum kendimi, ayrılığı atıyorum üzerimden.
Bir hasret varsa, sadece dost masalara.
Ölmem ya kederimden.
Ben de çok şey öğrendim Önder'imden.
Yakında bir yaşa daha basacağım.
“ATATÜRK” sevdamı   türkümü yürekten,
Atatürk dedim de,
Mega kepazelisi canlandı gözlerimde!
Sövüyorlar, saldırıyorlar, bir TV sunucusu "Kemal Abi" diyebiliyor.
Dünya güzeli, güneş başlı, kurt elli Atamızın,
Tansu Çiller’le simetrik bir resmini gördü
"Kahroldum dostum, kahroldum'.."
…………..
Ve de son vasiyeti neydi biliyor musunuz? "Atatürk'ün izinden ayrılmayın. Bir gün onu çok arayacaksınız!.."
"10. Yıl Marşı"nı, "Gençliğe Hitabesi"ni bile sildiler Naci Abi...
"Şanslısın, bugünleri görmedin..."
-------------------------------------------
Günün Şiiri
Hayat bu
Dinle, yapraksız dal uçlarında
Bir fısıltı gibi sonbaharı
Şimdi bir nedamet
Bir hüzün akşamıdır
On yedi yaş erginliğinin arzuları
Şimdi arzu, yaşamakla ölmek arası
Yaşamanın ve ölmenin dışında
Şimdi kaderimiz aynı masaldır
Hayatın akışında
Unut yollarını beklediğimi
Ye balkonda seyrettiğin grubu
Şehzade masallarına benzemez ki
Hayat bu...
Vedat Benli (Varlık-1958)
 --------------------------
Cumartesi Öyküsü
 
Kaplumbağa nerede yanılmıştı?
Evvel zaman içinde, memleketin birinde kaba saba bir adam yaşardı.
Bir gün çayırlarda gezerken kocaman ve çok güzel Bir kaplumbağaya rastladı. Karnı da çok açtı. 0 yüzden kaplumbağayı, itirazlarına aldırmadan torbasına attı ve evine götürdü.
Ateşin üstüne tencere koyup su kaynattı.
Fakat mizacı gereği (belki de kaplumbağa öldürmenin kötü şans getirdiğini de bildiğinden) zavallı hayvanı dosdoğru kaynar suya atmadı.   Tencerenin bir ucundan diğerine dikkatle bambudan bir sopa yerleştirdi. Kaplumbağayı da dikkatle alıp sopanın tam orta yerine koydu ve şöyle dedi:
"Kaplumbağa Efendi, eğer tencereye düşmeden sopa boyunca yürümeyi başarırsan seni serbest bırakacağım."
Bilge bir hayvan olan kaplumbağa, adamın dediğini yapmadığı takdirde çorba olmaktan başka seçeneği kalmadı mı görüyordu.
Kaynar su üstünde attığı her adımda bir sağa bir sola sallansa da, bütün dikkatini topladı ve kan ter içinde tencerenin öbür ucuna vardı.
Adam, olayı şaşkınlıkla izledikten sonra hayranlıkla ellerini çırptı:
“Aferin sana, haydi tekrar dene bakalım!”
………………….
Kaplumbağa nerede yanılmıştı?
Bu bilmece "Martin Kohen"in    "101 Felsefe Problemi" adlı kitabında yer alıyor.
Yazar bu hikâyeden şu dersi çıkarıyor :
"Bir diktatörün kurallara saygı göstereceğini umarak onu memnun etmeye çalışmaktansa, ona en baltan itaat etmemek daha iyi olabilir. Adam o takdirde hiçbir ilkeye sahip olmadığını da anlayacaktır..."
-------
 
Uçan Kuş'tan
"Geçmiş bayramın kutlu olsun abi..."
Her gün bayramdı ya !
Gerilim
Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu, alkolü silaha benzetmiş.
Kitabın bombayla eş tutulduğu bir ülkeye de böyle bir kurul yakışırdı zaten!
 
Kıssa-dan
Ey insan, kaf dağı kadar yüksekte an da kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, her şeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün....
Şems-i Tebrizi
 
Cuk
 
 
İktidar "BOP" dan sonra şimdi de "BÖP"ün (Büyük Özür Projesi     eş başkanı oldu...
Akif Kökçe
 
Özdeyiş
Sevgi, ne araç ne de bir amaçtır. O başlı başına bir varış olayıdır...
Günün Balı
Tehlikeli olmayan bir düşünceye “düşünce” demeye bile değmez...
Oscar Wilde
Günün Sözü
Unutmayın ki "Bugün" bundan sonraki hayatınızın ilk günüdür...
 
-----------------------
Sırada Esad var!
Rusya’ya 8 ay meydan okuyup aniden özür dilememiz doğru herkesi şaşırttı.
Bu arada İsrail’le barışmak Mısır'la ilişkileri yumuşatmak da olumlu karşılandı.
Bu işler ülkenin onur ve itibarına uygun şekilde yapılsa elbet daha iyi olurdu. Olamadı!
"Özür faslı bitti mi?"
Buna uygun espriler yapılıyor şimdi... Sırada "Esad" var deniyor...
“Ermeniler var, Kıbrıs var...”
Bu iktidar hepsinden, herkesten özür dileyebilir.
"Özür dilemeyeceği birileri var mı?"
Var...
Türkiye'nin cumhuriyetçi laik kesimi var... Gezi gençliği var...   Her kim   ki özgürlükten yanadır ve bu iktidarı beğenmemektedir.   İşte onlara asla özür yok.
"TOMA, gaz, cop, hapis vardır..."
 
-------------------
Müftülerin nikâh kıyması
Başbakan Yıldırım, köy muhtarları ile il ve ilçe müftülerinin de evlendirme işlemleri yapabileceklerini açıkladı ya...
Bakın İstanbul Barosu’ndan “Aydeniz Alisbah Tuskan" ne diyor:
-Müftülerin nikâh kıyması çocuk yaşta evliliklerin önünün açılması demek. Oysa evlilikler belli bir prosedüre bağladır”   Evlilik yaşı vardır. Her şeye hâkim karar verir.   Bunlar yok sayılıp Medeni Kanun kenara koyularak işlerin yapılması kabul edilemez.
"Müftülerin nikâh kıyması laikliğe aykırı olduğu gibi, yetkinin tek bir mezhebin din adamlarına verilmesi aykırılığı kamterliyor."
----------------------------
 
Aman sütuna dikkat!
Amerika'da ölen bir kadın için kilisede cenaze töreni düzenlenmişti.
Tören sonunda cenaze görevlileri tabutu taşırken,    ön bölümünü yanlışlıkla kilisedeki sütunlardan birine çarptılar. Bu olaydan hemen sonra tabuttan bir inilti sesi duyuldu. Tabut açıldı ve öldüğü sanılan kadının yaşadığı anlaşıldı...
Bir süre hastanede tedavi edilen kadın iyileşti ve 10 yıl daha yaşadı. Öldüğünde cenaze yine aynı kilisede yapıldı
Tören sonrası görevliler tabutu taşırken, kilisedeki aynı sütunun önüne geldiklerinde, kadının kocası arkadan seslendi: "Aman sütuna dikkat edin!"
 
 
Başbakan olmak içini
 
Karadenizli bir yurttaş, ille de başbakan olmayı kafasına koyarak "Başbakan olacağım" diye tutturmuş.     Memleketin                halini bilen bir arkadaşı, "Yahu sen deli misin?" diye sorunca, Karadenizli saf saf karşılık vermiş:
"Başbakan olmak için deli olmak şart mıdır?"
 -----------------
Günün Olayı
İktidar mensupları sürekli "Kandırıldık" diyorlar!
Söyledikleri kadar saf olsalar birkaç yılda sıfırdan milyarder olabilirler miydi?
Günün Biberi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti içinde verdiği koltuk mücadelesini, parti dışında vermiş olsa şimdi başbakan olmuştu...
Akif Kökçe
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi