Reza Zarrap olayında düğümler çözüldükçe insanın aklı da karışıyor.
ABD’li Savcı Bharar’nın:
“Davalı servetiyle sadece gayrimenkul almamış. Aynı zamanda Türkiye’deki siyasetçileri de satın almıştır” şeklindeki yorumu gerçekten çok ilginç.
Kimin suçlandığı önemli değil…
Önemli olan bu suçlamaya kimin muhatap olduğu…
Çok ilginç...
ABD’li savcının mahkemeye sunduğu dosyanın içinde:
“Erdoğan’ların adı da geçiyormuş…”
Dedim ya…
Bu ürküten yorumlara “dur” demenin zamanı acaba gelmedi mi?
--//--
“Söyleyin bir daha anmasın benim adımı,
Söyleyin daha unutmadım yalanlarını.
Söyleyin mahşere sakladım günahlarını…”
Yeni duydum.
Bu şarkı Ebru Gündeş’e aitmiş…
Magazin dünyasında “Gündeş bu şarkıyla Reza Zarrab’a gönderme yapıyor” söylemleri yer alıyormuş...
İlginç değil mi?
Kimisi politika yapıyor…
Kimisi magazin…
Gördüğünüz gibi kimisi de işte böyle…
Gelişmeleri şarkı ile yorumluyor…
--//--
Prof. Dr. Nabi Avcı,
“Milli Eğitim’den Kültür’e kaydırıldı.”
Bu konuda tek Ahmet Ataç destek çıktı kendisine.
Konu Kızılinler olayı...
Sanıyorum hazırlanan projeyi tıpkı daha önce olduğu gibi:
“Ankara’ya götürüp anlatacaktır sayın Bakan Nabi Avcı’ya..”
Öyle diyor Ahmet Ataç:
“Sayın Avcı adına sevindim… Kültür adına başarılı işler yapacağına inanıyorum. Kızılinler projesinin süratle çözümleneceğini düşünüyorum.”
Evet…
Kültür Bakanı Nabi Avcı bakalım bu konuda neler söyleyecek?
Ahmet Ataç ve ekibinin sunacağı:
“Kızılinler projesini nasıl yorumlayacak?”
--//--
MHP’de şimdi de politika sahnesine Süleyman Servet Sazak çıktı.
21. Dönem MHP Eskişehir Milletvekili olan Süleyman Servet Sazak, Gümrük ve Tekel eski Bakanlarından Gün Sazak’ın oğludur...
Bekleyip göreceğiz…
Genel merkeze karşı aday sayısı dörde çıkan MHP’nin muhalefet kanadı:
“Bakalım kongrede nasıl bir yol izleyip, nasıl bir sonuç alacak?”
--//--
Eskişehirsor başkanlığı için isimler konuşuluyor.
Şimdilik üç isim gündemde:
“Mesut Hoşcan… Halil Ünal… Nebi Hatipoğlu…”
Dikkat çekiyor:
“Konuşulan isimlerin üçü de az kullanılmış.”
Aralarında:
“Yıprananlar da var… Geri çekilen de” var...
Halil Ünal’ın dediği gibi:
“Rakip istemeyenler de çıkıyor.”
Kongre tarihi yaklaştıkça, kulislerde değişik şekil alarak:
“İsimler dillendiriliyor…”
Fakat “Mesut Hoşcan” aday değilim diyorsa, başka da aday yoksa, geriye:
“Halil Ünal ile... Nebi Hatipoğlu kalıyor…”
Bekleyip göreceğiz…
Es-Es için yeni bir aday çıkacak mı?
Yoksa:
“Ünal- Hatipoğlu çekişmesi devam mı edecek?”
Şunu belirtelim:
“Önemli olan kişiler değil, geçmişten ders alınarak şanlı Es-Es’in tarihi başarısına kavuşmasıdır...”
Gelişmelere biraz da böyle baksak nasıl olur acaba?
Günlerin getirdiği
--Nabi Hoca konuşmalı artık—
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kaydırılan, Prof. Dr. Nabi Avcı için, AKP’den her hangi bir yorum yapılmadı. Nabi Avcı için Kültür ve Turizm Bakanı olduğunda ilk yorumu Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç yaparak “Kendisini ziyaret edip kutlayacağız. Ayrıca Kızılinler için onanmış projeyi de sunacağız. Yardım ve destek isteyeceğiz. Sayın Avcı’nın bu isteğimize olumlu yanıt vereceğine inanıyoruz” demişti. Önceki gün de Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Han ilçesinde konuşarak “Artık Eskişehir milletvekillerimizden birisi, sayın Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanı oldu. Kendisinden her türlü desteği rahatlıkla isteyebiliriz. Frig Vadisi projesi ayağa kalkarsa, Han gerçekten geleceği parlak bir ilçe olarak adını duyuracaktır” yorumunu yaptı. Önceki gün arayan okurlarımızdan bazıları “Nabi Hoca konuşmalı artık. Kendisinin Eskişehir sevdalısı olduğunu biliyoruz. Gerek Kızılinler ve gerekse Han ilçesi için olumlu müjdeler bekliyoruz kendisinden” diye konuştular... Sahi diyoruz, Nabi Hoca “Kızılinler için olsun… Han ilçesi için olsun… Bakanlık tarafından neler yapılabileceğini açıklamalı” değil mi?
--Fatımatüzzehra Kıraç ve politika—
Geçtiğimiz yıllarda MHP’den Belediye Meclisi üyesi olarak görev yapan eczacı Fatımatüzzehra Kıraç, daha sonraki yıllarda politikaya devam etmiş, hatta milletvekili adaylığında ilk sıralara gelmişti. Daha sonra ne olduysa oldu. Kıraç “işim ve eşim” politikasına yatanlar kervanına katılıp çekildi köşesine… Önceki gün bir mini toplantıda “Fatmatüzzehra Kıraç nerelerde. Politikayı yoksa bıraktı mı?” diye sorduğumda bir kahkaha atan arkadaşlarından biri aynen şöyle konuştu; “Fatma hanım politikayı bırakmaz. Şimdilik bekliyor… Zamanı geldiğine gene meydanlara çıkacaktır”. “MHP’de karışık yorumlar var. Acaba Fatımatüzzehra Kıraç ne tarafta?” soruma ise kendisini sevenlerden biri aynen şu yanıtı verdi “O hep doğrudan yana olur. Fazla ileri gitmeye gerek yok.” Ne dersiniz yanlış mı?