Eskişehir’e dışardan gelen üst düzey bürokratlar daha şehri, insanları, coğrafyasını tanımadan kendilerince “
hüküm” veriyorlar…
Belki bir daha hiçbir zaman Eskişehir’e uğramayacakları halde Eskişehir ile ilgili hayati kararlarda söz sahibi olmak istiyorlar
. İstişare kurumunu yok sayıyorlar, “dediğim dedik” diyorlar!
Son olarak Anadolu Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal’ın açıklamaları, bu nedenle dikkat çekicidir…
Erdal diyor ki:
-URAYSİM, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Eskişehir'den duyurduğu ve Türkiye’yi raylı sistemler alanında dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline getirecek olan milli bir projedir.
Hayata geçirilmeye başlanan projenin raylı sistemler alanında Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak yeni pazarlar oluşturacak, önemli istihdam ve ihracat fırsatları sunacak!
Rektör beye şunu sormak gerekiyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan,
bizzat Eskişehir’de Alpu Ovası’nın büyük ova olduğunu ilan etti. Büyük Ova’nın ne olduğunu mutlaka bizden daha iyi biliyorsunuz. Tarımsal SİT alanı ve yapılaşma kesinlikle yasak!
Daha önce de bu önemli konuyu birkaç kez dile getirmiştik.
Hukuki engel nasıl aşılacak? Üstelik, devletin bu bölgeye ciddi yatırımları var.
Bu yatırımlar için harcanan paralar boşa mı gitmiş olacak!
Ve en önemlisi!
URAYSİM, projesine kimsenin karşı çıktığı falan yok!
Israrla “karşı çıkıldığını” söylemenin bir amacı olsa gerek! Bölgede tarım yapılmayan 3. Sınıf tarım arazileri var! URAYSİM, niçin bu bölgelere yapılmıyor! Ve URAYSİM projesi niçin sürekli yer değiştiriyor?
Rektör Fuat Erdal, sadece bir ajansa açıklama yapm
ak yerine, basın toplantısı yapsaydı belki de kafalarda sonu işareti kalmazdı!
BİR KONUŞ İKİ DİNLE!
Atalarımızın güzel bir sözüdür:
-Bir konuş iki dinle...
Sanırım konuşanı dinlememek, toplumsal yaramız.
Sürekli konuşmak istiyor, ama hiç dinlemek istemiyoruz.
Nasıl olacak?
İngiliz Dışişleri Bakanlarından Lord Chesterfield , bir iş için yanına gittiğiniz adamın söyleyeceklerini, sıkıntı ve üzüntülerini hakkı ile dinlerseniz, onunla herhangi bir iş yapmaktan
öte onu memnun etmiş olursunuz, diyor...
ismini bir sigaraya veren Lord Chesterfield, 200 yıl öncesinden insanlara şu öğüdü veriyor:
-Öğrendiklerini bir saat gibi cebinde taşı. İkide bir saati olduğunu göstermek isteyen insanlar gibi ortaya çıkartma.
Eğer biri sana saati sorarsa söylersin, ama her saat başında sorulmadan saat kulesi gibi ötme! Söylediklerini duyurmak için hiç kimseyi kolundan tutma,
çünkü insanlar seni dinlemeye istekli değillerse, onları tutacağına çeneni tutman daha iyi olur.
ÖZDAĞ’IN SÜRPRİZİ!
Ümit Özdağ İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'ya yönelik "FETÖ'cü" çıkışı sonrası ihraç edilmişti…
Özdağ, genel merkezin bu kararını yargıya götürdü. Y
argı kararını verdi ve Özdağ, partiye geri döndü…
Ancak, bu dava sembolikti. Özdağ bu kez canlı yayında yaptığı basın toplantısında partisinden istifa ettiğini duyurdu…
Açıklamasında söylediği şu cümle önemli:
- İYİ Parti’yi, CHP’nin uydu partisi haline getirmişlerdir. Bunu söyleyince bana kızıyorlar.
Ne yazık ki siyasette vefa yok! Özdağ, CHP’nin
İYİ Partiye verdiği can suyu sayesinde milletvekili olduğu çok çabuk unuttu…
Özdağ, yoluna bağımsız olarak mı devam eder yoksa
MHP’ye geri döner mi? Farklı partilerden kendisine teklif gelir mi?
Demokrat Parti bunlardan birisi…
YENİDEN BAŞLAMAK!
• Arkadaşlar giysi gibidirler. Üzerine oldukları sürece iyidirler ama en sonunda ya yıpranırlar ya da sen büyürsün.
• Yeniden başlamak, legodan bir ev yapmaya benzer.
Yenisine başlamak için, öncekini parçalamanız gerekir.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ