Unutulmaz olaylar

Unutulmaz olaylar

11 Nisan 2013 09:34
A
a
Sütiş Eskişehir
Yaşamın İçinden
Unutulmaz olaylar
Türk Polis Teşkilatı’nın 168. kuruluş yıldönümü dün değişik etkinliklerle kutlandı.
Akşam da kutlama nedeniyle, Dedepark Otel’de bir resepsiyon verildi.
Eskişehir’de her ne kadar EMNİYET MÜDÜRÜ olarak görev yapmasa da, rahmetli Gaffar Okkan dahil başarı ile görev yapmış isimleri anımsarım.
Kamil Tecirlioğlu, Aydın Genç, İsmail Taşkafa, Hasan Yücesan, Atilla Eytek, Savaş Yücel ve en son olarak da Naci Kuru ile görev yapıyoruz. Hepsini sevdim ve saydım. Hepsinden de sevgi ve saygı gördüm. Aramızdan ayrılanlarla halen konuşuruz.
Çünkü Emniyet Müdürleri basına saygılıydılar.
Tıpkı kendileri gibi, basının zor şartlarda kamu görevi yaptıklarını biliyorlardı.
--//--
Eskişehir’e gelen Emniyet Müdürleri arasında Atilla Aytek tanınmış bir isimdi.
İlimize atanmadan önce, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olan Aytek hakkında çok şey duymuştum. Bir gün kendisine demiştim ki:
“Sizinle bir söyleşi yapmak istiyorum. Mümkün mü?”
Masasının üzerindeki silahını gösterip şöyle demişti:
“Tamam yapalım. Ancak bana Polatlı’dan öteyi sormayacaksın. ”
Atilla Aytek ünlü bir polis şefiydi.
“Neden silahlı geziyorsunuz?” dediğimde ise şu yanıtı vermişti:
“Öyle gerektiği için.”
Ardından da şöyle demişti:
“Ben 40 yaşından sonra çocuk sahibi olmuşsam, bunun bir nedeni vardır.”
Atilla Aytek ile ilimizden ayrıldıktan sonra da dostluğumuz sürmüştü.
--//--
Unutmuyorum.
Eskişehir’de meydana gelen her olayda,
Emniyet Müdürlerinin havası başka olurdu.
Kimisi gelişmeleri formaliteye boğar, kimisi ise işin pratiğini tercih ederdi.
Gazeteci Orhan Demir hatırlar.
Beraber çalışıyorduk.
İki mühendis gelip ihbarda bulunmuşlardı:
“Köy Hizmetleri’nde bizden rüşvet alıyorlar. Canımıza tak etti. Buna suçüstü yaptırmak istiyoruz. Ancak sizden başka kimseye güvenemiyoruz. Bize yardımcı olur musunuz?”
“Tamam” demiş,
Emniyet Müdür Yardımcısı A. S.’yi aramıştım.
Uzatmayayım.
Bir plan yapılmış.
G. Antep lokantasında düzenlenen baskınla suçlular yakalanarak adalete teslim edilmişlerdi.
Bu olaydan dolayı Orhan Demir ile birlikte “Yılın Gazetecisi” ödülünü almıştık.
Olay acıdır.
Ama polis- basın işbirliği adına tatlı bir anıdır benim için.
--//---
Evet Türk Polis Teşkilatı’nın 168. yılını kutluyoruz.
Basın olarak onları hep yanımızda gördük, yanlarında olduk.
Hayatta olan polislerimize başarılar, aramızdan ayrılanlara tanrıdan rahmet diliyorum.
 
Günlerin getirdiği
Büyükerşen’in vergi uyarısı
Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in belediye meclis toplantısında “Vatandaşlardan emlak vergilerinden şikayet var. Vergilerin yüksek olmasından şikayet ediliyor. Bu konunda benden yardım isteyen vatandaşlar, alt belediye başkanlarıyla konuşmamı istiyorlar. Ben de burada Tepebaşı ve Odunpazarı Belediye Başkanlarına durumu iletiyorum” demesi ortalığı karıştırdı. Emlak vergilerinin nasıl saptanacağı ve nasıl tahakkuk edeceğinin belli olduğunu belirten iktidar patisine yakın çevreler ”Büyükerşen’in bu açıklaması ve belediye başkanlarını uyarısı onları kıskaca almak içindir. Vergileri düşürmenin Büyükşehir’le alakası yok” diyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr Yılmaz Büyükerşen’in çıkışını gayet usturuplu yaptığını vurgulayan iktidar partisine yakın çevreler ”Odunpazarı Belediye Başkanı hiç konuşmadı. Yarın vergileri düşürse, bunun Büyükerşen’in uyarası ile olduğu söylenecek. Büyükerşen istedi, onlar da gereğini yaptılar denecek. Tam aksine ‘Büyükeşen de ben uyardım. Onlar vergiyi aşağı çektiler’ diyecektir. İşte bunun için de, emlak vergiler konusunda Büyükerşen’in vatandaşın gözünde itibarı büyüyecektir ”diye konuşuyorlar.
İlginç bir olay değil mi? Büyükerşen’in çıkışının kendisine puan kaybettireceğini hesaplayan Odunpazarı Belediye başkanı Sakallı zamanında neden çıkış yapmamıştır değil mi? AKP’liler Büyükerşen’i sorgularken, biraz da aksini düşünseler olmaz mı?
 
Bana kalırsa dışarıdan olmaz
Hamamyolu’nda AKP’nin kurucularından birinin kardeşi yolumu kesip ”Bir çay içmeden olmaz. Hem de biraz sohbet ederiz” deyince işyerine girdim. Hani kavga dövüş olayları için CHP’yi örnek veririz ya. Maalesef iktidar partisi içinde de “yangın var.” Var ama kimse bilmiyor, görmüyor. AKP’nin kurucusunun kardeşi açtı sözü ve ”Milletvekillerimiz dahil, kimse bir şey bilmiyor. Burhan Sakallı var meydanda sadece. O da belediye başkanı olduğu için. Değilse kimsenin gözü kimseyi görmüyor”deyip sordu. ”Yılmaz Hoca resmen aday olmasa da, adaylığı hemen hemen kesin değil mi?” “Evet” dedim. Ataç’ı sordu. Ona da “Evet” dedim. Ardından Odunpazarı’nı sordu “Buna da Erman Gölet diyebilir miyiz?” “Belli değil” dediğimde şöyle konuştu: “Ben seni severim. Eğer Büyükerşen, Ahmet Ataç ve Erman Gölet derseniz ben de CHP merkezde 3-0 diyecektim” dedi ve bir kahkaha atarak” Yanlış mıyım?” diye ekledi. Tepebaşı’nda kime sorsanız Ahmet Ataç diyor. Odunpazarı da böyle giderse el değiştireceğe benziyor. Varın gerisini siz hesaplayın.
 
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi