Unutulmaz bir Türk filmi: Babam ve oğlum

Bazı filmler vardır; vizyona henüz girmeden heyecanla beklenir, vizyona girer konuşulur, film izlenir biter, bu kez de filmin etkisinden uzun uzun bahselidir. İşte Babam ve Oğlum da onlardan bir tanesi

17 Şubat 2019 09:32
A
a
Sütiş Eskişehir
Bu hafta sizlere döneminde oldukça ses getiren bir filmden bahsedeceğim. Babam ve Oğlum’dan... 2005’te vizyona giren filmin yönetmen koltuğunda Çağan Irmak oturuyor. Oyuncu kadrosu ise Çetin Tekindor, Fikret Kuşkan, Hümeyra, Binnur Kaya, Özge Özberk ve Tuba Büyüküstün gibi usta isimlerden oluşuyor. Bir dram filmi olan Babam ve Oğlum’la en iyi Türk filmlerinin yer aldığı listelerde mutlaka karşılaşırsınız. Ayrıca film 8.4 gibi yüksek bir IMDb puanına da sahip. Haydi detaylara göz atalım...

FARKLI BİR DÜNYA
Filmden kısaca bahsedecek olursak; Baş karakterlerden Sadık’ın karısı doğum yaptığı esnada ölür ve Sadık yeni doğan bebeğiyle yapayanlız kalır. Minik Deniz büyüyene dek hiç bir akrabasını tanımaz, görüşmez. Çünkü Sadık’ın siyasi yaşamı sebebiyle babasıyla arası bozuktur ve yıllarca ayrı kalmışlardır. Sadık, oğlu Deniz’i bir kasabada yaşayan babasının yanına götürmeye karar verir. Deniz, bambaşka bir dünyayla karşılaşır. Yıllardır görüşmeyen Sadık ve babasının tüm problemleri unutmasını sağlayacak kişi de Deniz olur. 

USTA  OYUNCULAR
Bazı filmler vardır; vizyona henüz girmeden heyecanla beklenir, vizyona girer konuşulur, film izlenir biter, bu kez de filmin etkisinden uzun uzun bahselidir. İşte Babam ve Oğlum da onlardan bir tanesi. Biz Türkler dram dizi ve filmlerinden fazlasıyla hoşlanıyoruz. Babam ve Oğlum çıktığı zaman, yaşım ufak olmasına rağmen  o dönemde konuşanları çok iyi hatırlıyorum. Gözyaşlarına boğulanlar, defalarca izleyenler ve her gördüğü kişiye ‘mutlaka izlemelisiniz’ tavsiyesinde bulunanlar... Çağan Irmak imzalı film, gerçekten darbe dönemini çarpıcı bir senaryoyla dokunaklı bir şekilde beyazperdeye aktarılmış. Oyunculukları da unutmamak gerek! Filmin bu kadar beğenilmesinin en büyük etkenleri kuşkusuz başarılı oyunculuklar. Minik Deniz bile büyükleri gibi ustalıkla rolünün üstesinden gelmiş.  Final sahnesiyle de izleyicileri gözyaşlarına boğan filmin ‘Ne olur, on beş yıl önce kollarımı şöyle açaydım da, gitme diyeydim’ repliği zihinlere kazındı. Uzun zamandır izlemediğim filmi, bir kez daha izledim ve yine etkilendim. Eğer izlemediyseniz hala en kısa zamanda izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum! 

 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi