Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Sokak Hayvanları Yasa Tasarısı ile ilgili açıklamalarda bulundu. İki köpeğinin olduğunu da söyleyen Ünlüce, “Sorunu inkar ederek de slogan atarak da çözemeyiz. Fakat bu sorunun çözümü, kesinlikle söz konusu yasa tasarısında olduğu gibi uyutma değildir” ifadelerinde bulundu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Sokak Hayvanları Yasa Tasarısı ile ilgili açıklamalarda bulundu. İki köpeğinin olduğunu da söyleyen Ünlüce, “Sorunu inkar ederek de slogan atarak da çözemeyiz. Fakat bu sorunun çözümü, kesinlikle söz konusu yasa tasarısında olduğu gibi uyutma değildir” ifadelerinde bulundu.
Sokak Hayvanları denildiği zaman genellikle akla köpekler geliyor. Kedilerin insanlara bir ziyanı yok. Hatta lağım farelerin avlayarak çok önemli bir hizmette bulunduklarını bile söyleyebiliriz.
Normalde sokak köpeklerinin de insanlara zararı olmaz. Ancak köpekler bir araya geldikleri zaman, iç güdüleri neticesinde saldırganlaşabiliyorlar. Dolayısıyla bir şehirde sokak köpeği sorunu olması kabul edilemez.
Ancak sokak köpeklerini öldürmek hem vicdani açıdan kabul edilemez, hem de sorunu çözmek yerine daha da içinden çıkılmaz duruma gektirir.
Bakın bizim gibi iki ülke daha sokak köpeği sorunuyla karşılaştı. Bu iki ülke soruna farkla şekilde yaklaştılar ve bu ülkelerden biri olan Almanya kısırlaştırma yaparak meseleyi çözdü.
Diğer ülke ise Romanya…
Romanya – tıpkı bizimkilerin istediği gibi – sokak köpeklerini katlederek meseleyi çözeceğini zannetti.
Ancak öldürülen her köpeğin yerine farklı mahallelerden köpekler geldiği için, sokak köpeklerinin sayısı daha çok arttı. Halbuki Almanlar 2’inci Dünya Savaşından sonra köpekleri kısırlaştırıp, alındıkları mahallelere bıraktılar. Böylece kendi mahallesine başka köpekleri sokmayan kısırlaştırılmış köpekler, yeni köpek nesillerinin üreyip çoğalmasını da engellediler.
Yani köpekleri öldürerek sayılarını azaltamazsınız. Ancak kısırlaştırırsanız 4 – 5 sene içerisinde bu sorunun kendiliğinden çözüldüğünü görürsünüz.
Sorunları aklı başında insanlar çözer. Bize sosyal medyada sağa – sola sataşan yöneticiler değil, Ayşe Ünlüce gibi dengeli yöneticiler lazım.
Silahlar başımıza dert oluyor
Mihalıççık ilçesinde kan donduran bir trajedi yaşandı. İddialara göre 68 yaşındaki Baba Durmuş A, 41 yaşındaki oğlu Hüseyin A. İle önce kavga etmeye başladı. Daha sonra sinirlerine hâkim olamayan baba, evladını av tüfeğiyle vurarak öldürdü.
İnsanların arasında kavga hep çıkar. Baba ile oğlu bile kavga edebilir. Ancak kişinin elinin altında ateşli silah bulunursa, bir anlık öfke cinayete sebep oluyor.
Eğer Durmuş A’nın oğluyla kavga ettiği esnada elinin altında tüfek olmasaydı, bugün bir cinayet haberi yazmıyor olacaktık. Muhtemelen olayın üzerinden iki gün geçtikten sonra ya oğul babasının elini öpecek, ya baba telefon açıp evladının gönlünü alacaktı. Daha sonra da ikilinin arasındaki tartışmanın konusu bile unutulacaktı.
İşte ateşli silahlar bu kadar tehlikeli şeyler. Ve maalesef ülkemizde ateşli silahlara ulaşmak çok kolay. Bu aşırı ve anlamsız silahlanma başımıza bela açacak. Derhal av tüfekleri de dâhil ateşli silahlarla ilgili kanunların değiştirilmesi gerekiyor. Saçma sapan konuları tartışmaktan, memleketin gerçek sorunlarına eğilemiyoruz.