Üniversite URAYSİM krizini çözmeye çalışıyor!

Dünkü, “Anadolu Üniversitesi’nde URAYSİM krizi” başlıklı yazımda, üniversite tarafından Alpu’da çalışmalarına başlanan hızlı tren test hattının, kömür ruhsat sahası üzerinden geçmesi nedeniyle iptal edilme ya da yerinin değiştirilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtmiştim.
Buna gerekçe olarak da, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü (TKİ) ve Elektrik Üretim AŞ Genel Müdürlüğü’nün (EÜAŞ) Anadolu Üniversitesi’ne gönderdiği; özetle, “Ya projeyi iptal edin, ya da başka bir yere taşıyın” şeklindeki resmi yazıları göstermiştim.
 
*
 
Bunun üzerine URAYSİM Proje Müdürü Prof. Dr. Mete Koçkar bir açıklama yaptı.
Koçkar’ın açıklamasını aynen aktarıyorum:
 

1. “Gerek Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) gerekse Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) için URAYSİM Projesini ilgilendiren bölüm, sadece YHT test yolu hattının kuzey kesimindeki sınırlı bir alandan ibarettir. Bu nedenle, projenin iş paketlerinin ana yapısını oluşturan, inşaatı devan eden kampus alanı, laboratuar ve atölyeler bölümü ile önümüzdeki yıl inşaatına başlanacak olan konvansiyonel, metro ve tramvay araçları için hazırlanan test yolları ile ilgili değildir.
2. TKİ tarafından düzenlenen ve Müsteşarımız Sayın Zafer Benli’nin katıldığı toplantıda, gerek Alpu sahası kömür projesinin ve gerekse URAYSİM Projesinin bir olumsuzluğa uğramadan yürütülmesi için ilke kararı alınmıştır. Bu nedenle 3 aşamalı plan uygulanacaktır. Söz konusu 3 aşamalı plan çalışmalarının alternatifler süreci devam etmektedir.
3. EÜAŞ ihale öncesi bu duruma dahil olduğundan, 21 Temmuz 2017’de üniversitemize gönderdiği ilgi yazısında talihsiz bir şekilde projenin iptalinden söz etmektedir. Anlaşılacağı gibi böyle bir durum söz konusu dahi değildir. Bu durum sonraki aşamada EÜAŞ’de yapılan toplantıda da kendilerine sözlü olarak bildirilmiş ve yeni alternatifler için birlikte çalışmaya devam edilmesi karara bağlanmıştır. Bu süreçte hem URAYSİM hem EÜAŞ tarafları iyi niyetle konuya yaklaşmış ve kendi projelendirmelerini gözden geçirme kararı almıştır. Bu, proje süreci içerisinde yapılan müzakere süreçlerinden sadece birisidir ve kontrol altında yürütülmektedir.
4. Sonuçta, proje için, YHT test hattı üzerinde gereken bir revizyona ihtiyaç duyulursa, ülke projelerinin eş zamanlı ve toplum yararına aksatılmadan yürütülmesi için her türlü alternatif değerlendirilecektir.”

 
*
 
URAYSİM Proje Müdürü Prof. Dr. Mete Koçkar’ın açıklaması bu şekilde.
Söz konusu açıklamadan anlaşılacağı üzere, hem termik santral projesinin yürütülebilmesi, hem de URAYSİM projesinin devamına ilişkin bir formül aranıyor.
Bununla birlikte termik santral projesinin aksamaması için, URAYSİM projesi ile ilgili alternatif yollar aranıyor.
Yani termik santral projesi, hiçbir değişikliğe uğramadan devam edecek. Ancak URAYSİM projesi, değişikliğe uğrayabilir.
Şunu da ayrıca belirtmek gerekiyor. EÜAŞ, Anadolu Üniversitesi’ne gönderdiği resmi yazıda, URAYSİM projesinin iptal edilmesine dönük bir ifade kullanıyor. Koçkar ise bu ifade için, “Talihsizlik” diyor.
Bu noktada kurumlararası diyalog eksikliği ya da ciddi bir zıtlaşma karşımıza çıkıyor.
 
*
 
Dünkü yazımıza dönersek, EÜAŞ’nin 21 Temmuz 2017 tarihinde üniversiteye gönderdiği yazıdan sonra, üniversitenin söz konusu bu yazıya karşın herhangi bir cevap yazısı gönderip göndermediğini sorgulamıştık.
Prof. Koçkar, yaptığı açıklamanın yanında bir de “EK” gönderdi.
EK’te, Anadolu Üniversitesi’nin 15 Ağustos 2017 tarihinde EÜAŞ’ye gönderdiği cevap yazısı bulunuyordu.
 
*
 
Üniversitenin, EÜAŞ’ye gönderdiği cevap yazısını özetlemek gerekirse…
Yazıda; URAYSİM projesinin Kalkınma Bakanlığı tarafından 2012 yılında onaylanmış bir özel milli proje olduğu, bu projenin sadece proje yatırım maliyetleri çerçevesinde değerlendirilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığı, URAYSİM’in proje firması EMAY tarafından hazırlanan 5 alternatif proje güzergahı üzerinde uzlaşma sağlanamadığının anlaşıldığı, ancak her şeye rağmen URAYSİM’in sürdürülmesi ve yeni alternatifler üzerinde çalışılması gerektiği ifade edilmiş.
 
*
Bu anlamda üniversitenin gönderdiği söz konusu cevap yazısının sonunda, projenin iptalini isteyen ilgili kuruma, ETKB Müsteşar Yardımcısı Zafer Benli’nin de katıldığı bir toplantıda çıkan 3 öneriden biri sunulmuş.
Öneri şöyle: “Sunulan tüm alternatiflerin uygun olmadığı, kömür kaybının beklenen sınırlar içerisine indirilemediği düşünülüyorsa, toplantı tutanağında belirtilen 2. Maddenin yürürlüğe alınmasının, ‘Bu kapsamda tüm bilimsel değerlendirmelerin ardından, maden sahasında bulunan test hat güzergahında gerekli tadilat yapılarak, kömür üretimi tamamlanan alan üzerine kaydırılması suretiyle her iki projenin de aksatılmadan yürütülmesini teminen bir protokol imzalanması’ URAYSİM projesi içerisinde önemli bir iş paketi durumunda olan Yüksek Hızlı Tren test yolunun, bu şekilde ülkemize gelecekte kazandırılabileceği değerlendirilmektedir.
 
*
 
Yani üniversitenin URAYSİM’i kurtarmak adına son çare olarak sunduğu müsteşar destekli öneri bu.
Öneri kabul görür mü bilemiyoruz.
Şuan için bildiğimiz tek şey, URAYSİM konusunda puslu bir hava olduğu ve vahametinin belli olmadığıdır.
Ancak şunu da net bir biçimde ifade edebiliriz: Üniversite bu işi kurtarmak istiyor.
Ancak önünde büyük bir engel var.
Rant!
Aşabilir mi?
Süreç içerisinde göreceğiz.
 
 
Utku Çakırözer isyan etti
 
Takip ediyorsunuzdur…
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, termik santral meselesiyle ilgili hem Eskişehir’de hem de Ankara’da çeşitli çalışmalar yapıyor.
Buna istinaden termik santral nedeniyle iptal edilme ya da yeri değiştirilme tehlikesiyle karşı karşıya olan URAYSİM Projesi’ne ilişkin görüşlerini bildirmek isteyen Çakırözer’in anlattıklarını aynen paylaşıyorum:


TERMİK SANTRAL HIRSI
“Eskişehir’in geleceği için hem raylı sistemler hem de havacılığı stratejik olarak görüyoruz. Eskişehir sanayisiyle aynı paralelde düşünüyoruz. Geçmişte biz URAYSİM’in verimli tarım arazileri üzerinden geçmemesini belirtmekle beraber, bu projenin Eskişehir’imiz için stratejik öneme sahip olduğunu söyledik. Ortaya çıkan belge ve bilgiler, son derece vahimdir. Yani AKP’de, birilerinin gözünü termik santral hırsının bürüdüğünün göstergesidir. Söz konusu belgeler, bu zihniyetin gözünde doğanın, insan sağlığının, hayvanların yaşam alanlarının ve tarımın ne kadar önemsiz olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan Eskişehir’e geleceğine dönük verecekleri zararı hiçbir şekilde umursamıyorlar.


ÇEVRE KATLİAMINA DAVETİYE
URAYSİM, aynı TÜLOMSAŞ gibi bu şehrin ciddi bir marka değeri olmaya adaydır. URAYSİM’e sadece proje bedeli olarak bakamazsınız. Kurulduktan sonra kentimize getireceği rant çok önemli. Bunun 5-10-100 yıl sonrasında ortaya çıkaracağı katma değer, belki de termik santralin kat be kat önüne geçecek. Çünkü URAYSİM, çevreye ve insan sağlığına hiçbir biçimde zararı olmayan bir teknolojik yatırımdır. Ama termik santral, geleceği olmayan ve çevre katliamına davetiye çıkaran bir unsurdur.


URAYSİM’İ GÖMMEYE ÇALIŞIYORLAR
Bu belgeler aynı zamanda şunu ortaya koyuyor. Devletin kurumlarının birbirinden haberi yok. Ya Enerji Bakanlığı Ulaştırma Bakanlığının projelerinden, ya da Ulaştırma Bakanlığı Enerji Bakanlığının projelerinden habersiz. 15 yıllık bir iktidar ancak bu kadar basiretsiz olur. Şimdi bakın URAYSİM’i ilan eden AKP. Termik santrali ilan eden AKP. Alpu ovasını sit alanı ilan eden yine AKP. Seç beğen al. Sanırsınız tek başına iktidar değiller de ülkeyi koalisyonla yönetiyorlar. İşte bu vahim durum, AKP içerisindeki rant çılgınlığının açık göstergesidir. Rant yarışında kim erken kalkıyorsa o koşuyor. Rantlar çakışıyorsa, güçlü olan kişi ya da kurum, faydalı bir projede olsa o projeyi gömüp geçiyor. Tıpkı geleceğin stratejik yatırımı olan URAYSİM’i gömmeye çalıştıkları gibi.”