AK Parti üçüncü sıra milletvekili adayı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Ekonomi Baş Danışmanı Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay ile milletvekili aday adayı M. Akif Erdem ve AK Parti İl Teşkilatı Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Serhan Arıman dün ESGROUP’a ziyarete geldiler.
Emine Nur Günay’ı 7 Haziran seçimleri öncesinde tanıdık. AK Parti’nin üçüncü sıra adayı idi. İsmini görünce “acaba kim?” diye araştırdım.
Hiçte yabancı çıkmadı. Öz be öz Eskişehirli… Adalet Partisi Eskişehir Milletvekili rahmetli Yusuf Cemal Özkan’ın kızı… Mihalıççıklı.
Eskişehir Anadolu Lisesi mezunu… Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünden lisans ve yüksek lisans derecesini aldıktan sonra doktora çalışmaları için Amerika’ya gitmiş, üniversiteyi bitirdikten sonra iş hayatına atılması ile Eskişehir dışında yaşamaya başlamış..
Kasım 2014 yılında Başbakan Davutoğlu’nun ekonomi başdanışmanı olan ve portföyü kabarık bir bilim adamı Emine Hoca’nın hem 7 Haziran’da hem de 1 Kasım’da üçüncü sıradan milletvekili adayı gösterilmesi gönlünde bir toplu iğne başı kadar bile kırgınlık yaratmamış. Aksine, üçüncü sırada olmanın kendisine daha çok çalışma azmi yarattığını söyledi.
Emine Hoca’yı ziyaretinde soru yağmuruna tuttuk. Hiçbirini geçiştirmeden, atlamadan geniş bir özet yaparak cevapladı.
Başbakanın Ekonomi Başdanışmanı olması nedeniyle asgari ücretin bin 300 lira olması, emeklilere ayda 100 TL zam, kendi işini kurmak isteyen gençlere proje karşılığı 50 bin liraya kadar karşılıksız nakdi destek verilmesinin AK Parti’nin uyguladığı mali disiplini bozup bozmayacağını sorduk.
“7 Haziran seçimleri öncesinde asgari ücretin artırılması, emeklilere zam verilmesi gibi konularda parti içerisinde mutlaka masaya yatırıldı. 2015’in 7 Haziran seçimleri öncesinde de bu konular gündeme geldi. 7 Haziran seçimleri öncesi yaptığımız seçim gezilerinde en çok bu konularda talep gelince bizde 1 Kasım seçimleri öncesi seçim beyannamemizi yeniden gözden geçirdik. Halkın taleplerine göre sadeleştirdik. Nereden nasıl kaynak yaratıp emeklilere, çiftçilere, esnafa, öğrenciye, çalışanlara ne verebiliriz. Bunun hesaplarını yaptık. Kaynak yarattık. 2016 yılının başından itibaren de asgari ücret bin 300 TL olacak. Emeklilere aylık 100 TL zam yapılacak. Kendi işini kurmak isteyen gençlerimize 50 bin liraya kadar karşılık nakdi destek vereceğiz. CHP asgari ücreti bin 500 lira, MHP bin 400 TL verme sözü verdi diye bizde verelim diye bakmadık. Mali disiplini bozmadan, enflasyonu yükseltmeden nasıl verebiliriz diye üzerinde çok ciddi çalışma yaptık. Bu rakamlar kesinlikle uygulamış olduğumuz mali disiplini bozmayacak.”
Emine Hocayı birkaç kez Adalardaki kafelerde gençlerle sohbet ederken, hatta onlarla tavla oynarken görmüştüm. Bir öğretim üyesinin gençlerle haşır neşir olması, tavla oynaması hoşuma gitti. Emine Hanımdan bir gün önce veya sonra tam olarak hatırlamıyorum. CHP Milletvekili Utku Çakırözer’i de adalarda gençlerle sohbet ederken görmüştüm.
CHP gençlere daha yakın ve onlarla iletişim kurmakta zorluk çekmeyen bir parti. Geçtiğimiz yıllardaki ve son 7 Haziran seçimlerinde bunu bizzat görmüştüm. AK Partili yöneticiler ve milletvekili, belediye başkan adayları Adalar’daki üniversite gençlerinin çıktığı kafelere girip çıkmıyordu. Herhalde üniversite öğrencilerinden ve gençlerden çekiniyorlardı.
Bu çekingenliği kendisi de üniversite hocası olan Prof. Dr. Emine Nur Günay kırdı. İlk kez bir AK Parti adayı adalardaki kafelere girdi. Öğrencilerle sohbet etti. Onları diledi. Kendisine bunu sordum.
“Öğrencilere AK Parti’nin milletvekili adayı olduğumu söyledikten sonra kendimi tanıttığımda yaklaşımları farklı oldu. Önce şaşırdılar. Daha sonra yakınlık gösterdiler. Samimi sohbetlerimiz oldu ve devam ediyor. Hatta kendileriyle tavla oynama çok memnun oldular. Üniversite öğrencilerine kendimizi anlatınca bize karşı bakışları değişti. Onları da kazanmaya başladık. Onlara telefonumu verdim. Arayanlar oldu.”
Öğrencilerle ilgilenmeleri, onlarla haşır neşir olmaları önemli. Ben şimdi Emine Hocamdan bir adım daha bekliyorum…
O da yanına o bölgeleri, yıllardır esnaflık yapması nedeniyle iyi bilen Yetkin Tetik’i de alarak ‘BARLAR SOKAĞI’na girmesi. Buradaki gençlerle sohbet etmesi, onlara da bir öğretim görevlisi olarak yaklaşması halinde, AK Parti’nin; “İçki içenlere düşman. Onları sevmiyor” ön yargısı belki böylelikle silinebilir…
Ticaret Odası’nın iki eseri
Önceki gün Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güler, Doç. Dr. Zafer Koylu, Melis Birgün Prof. Dr. Muharrem Afşar, Prof. Dr. Zafer Erdoğan, Prof. Dr. Erol Kutlu, Doç. Dr. Sezgin Açıkalın, Doç. Dr. Aslı Afşar, Doç. Dr. Fikret Er ve Yrd. Doç. Dr. Tuğberk Tosunoğlu’nun yazdıkları iki önemli eseri basın mensuplarına tanıttı.
Son yıllarda,”Ticaret Odası ne yapıyor? Üyelerinden para topluyor. O paraları da bankalarda tutuyorlar” şeklinde eleştiriler yapılıyordu.
Harun Karacan AK Parti’den Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı olunca ikinci kez seçildiği ETO Başkanlığı görevinden istifa etmek zorunda kaldı. Karacan’ın yerine ise ETO Meclisi, Meclis Başkanı Metin Güler’i yönetim kurulu başkanlık görevine oturttu.
Metin Güler, ETO Başkanı olduğu günden beri, Cemalettin Sarar’ın döneminde ETO’ya kazandırılan Ankara yolu üzerindeki arsa üzerine ‘Kongre Merkezi ve Fuar Alanı’ yapılması konusuna öncelik verdi.
Bunu yapmak içinde ETO’nun bütçesi yetmiyordu. TOBB’dan bu yatırıma destek istedi. TOBB’da yüzde 10 destek vermek sözü verdi. Önümüzdeki günlerde; ‘Kongre Merkezi ve Fuar Alanı’nın yapımı için protokol imzaları atılacak.
Metin Güler ile ETO Yönetim Kurulu ve meclisinin Eskişehir’e kazandıracağı büyük yatırım. “Eskişehir Büyükşehir, Modern Şehir” diyoruz. Ancak içinde, ‘neler var’ diye baktığımızda birçok eksik görüyoruz.
Bunlardan birisi Anadolu’nun göbeğinde İstanbul, Ankara, Konya’ya Hızlı Tren ulaşımı, karayolu ile Türkiye’nin her bölgesine çok rahat ulaşım imkânı olan, iki üniversitesi bulunan ulusal ve uluslar arası kongrelerin yapılacağı ‘Kongre Merkezi’ olmaması. İkincisi ise yine Anadolu’nun kavşak merkezinde olmasına rağmen, ‘Fuar Alanı’ olmaması…
İnşallah 2-3 yıl sonra bu eksiklerimiz Ticaret Odası’nın bugünkü yönetimi ve meclisinin gayreti ile giderilecek.
Buraya nereden geldiğime gelince…
Yazımın başında ifade ettiğim gibi Ticaret Odası Yönetimi Eskişehir’e ikisi de bir birinden önemli iki eser kazandırmış.
Bunlar Doç. Dr. Zafer Koylu, Melis Birgün’ün yazdığı, “Eski bir Şehrin Hikâyesi 1923-1938” adlı kitap ile Prof. Dr. Muharrem Afşar, Prof. Dr. Zafer Erdoğan, Prof. Dr. Erol Kutlu, Doç. Dr. Sezgin Açıkalın, Doç. Dr. Aslı Afşar, Doç. Dr. Fikret Er ve Yrd. Doç. Dr. Tuğberk Tosunoğlu’nun,“Yüksek Hızlı Tren’in Eskişehir’e etkileri araştırması” kitabı.
Ticaret Odası’nın kalıcı eserler çalışması kapsamında oluşturulan Şehir ve Kültür Yayınları’nın iki önemli eserinin her Eskişehirlinin kütüphanesinde mutlaka bulunması gerekir.
Hatta üniversitelerin, belediye başkanlarının, milletvekillerinin, Sanayi Odası, Esnaf Odaları Birliği, Ticaret Borsası gibi büyük sivil toplum örgütlerinin de mutlaka yararlanabilecekleri bir kaynak olmuş.
Başta Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, oda yönetim kurulu üyeleri ile meclis üyelerine Eskişehir’e böylesine önemli iki eseri kazandırdıkları için bir Eskişehirli olarak teşekkür ediyorum.
Kitabın yazılmasında, bilgilerin, belgelerin toplanmasında emeği geçen Prof. Dr. Muharrem Afşar, Prof. Dr. Zafer Erdoğan, Prof. Dr. Erol Kutlu, Doç. Dr. Sezgin Açıkalın, Doç. Dr. Aslı Afşar, Doç. Dr. Fikret Er, Doç. Dr. Zafer Koylu ile Yrd. Doç. Dr. Tuğberk Tosunoğlu’na da teşekkür etmezsem haksızlık etmiş olurum.