Oysa ne demişti Ertuğrul Sağlam; “Bu takıma inanın ve güvenin!”
Önce başkan ve yönetim, sonra da taraftar inandı…
Kötü gidişe rağmen başkandan ve yönetimden bu güne kadar en küçük bir eleştiri dahi gelmediği gibi, taraftardan da hocayı incitecek öyle dişe dokunur bir protesto görülmedi…
Yani bu güne kadar, sürekli düşüş gösteren, istikrarsızlıkla adeta özdeşleşen, üst üste bırakın iki maç kazanmayı galibiyeti unutan bir hoca olarak sevgili “Sağlam” dikensiz gül bahçesinde gezmeye devam ediyor…
Açık konuşmak lazım GS, BJK ve FB maçlarını bir kenara bırakırsak hangi maçta olumlu futbol sergiledik…
Süper Lig’in en genç kadrosuna sahip olmamıza rağmen, rakibi domine eden, her alan da baskı kuran, rakibi bunaltan, bol gollü futbolla tribünleri coşturan bir takım var da biz mi görmüyoruz…
Üstelik 9 Aralık 2013’de 2-0’lık Kayseri Erciyes galibiyetinden bu yana tam 370 gündür deplasman galibiyetine hasret kalmadık mı?
Bu sezon Konya ve Kayseri Erciyes maçlarının bile ne kadar zorlukla kazanıldığını, iç saha maçlarının da kâbusa döndüğünü gördükçe bu takıma bir hedef koymak hayal tacirliği yapmaktan başka nedir…
Eğri oturalım doğru konuşalım. Bu sezon ille bir hedef belirlenecekse küme düşmemek olmalı!
O da devre arasında kaliteli nokta transferler yapmak koşuluyla…
Bizi asıl etkileyen yenilgilerden çok kötü futbol…
Son Kasımpaşa maçına bakıyoruz…
Ortada futbol adına olumlu hiç bir şey yok. Kazanma ruhunu kaybetmiş, taraftarına, sevenlerine acı veren bu lejyonerler mangasıyla savaş kazanmak tam bir ütopya !
Koskoca 94 dakika da ciddi anlamda yalnızca iki gol pozisyona girebiliyor, onu da “Andaç”ın acemice vuruşlarıyla harcıyorsan ve hâlâ umut saçma çabası içindeysen bunun adı popülizm değil de nedir…
Artık kralın çıplak olduğunu artık herkes görüyor…
İnatla görmeyen ya da görmek istemeyen “miyopların” da bu maçtan sonra gözleri herhalde açılmıştır…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...