Valimiz Sayın Dr. Kadir Koçdemir, öyle bir söz etti ki bütün hayallerimizi adeta sel aldı götürdü. Oysaki Sayın Valimiz o sözü söyleyinceye kadar kendimizi hayallere kaptırmış, gelecek ile ilgili o kadar hayaller kuruyorduk ki. Eskişehir’i çok kısa gelecekte adeta yeni bir şehir yapacaktık.
Zaten bunu da valimizden başkası söyleyemezdi.
Neden mi bahsediyorum?
Gerek Tepebaşı gerekse Odunpazarı Belediyeleri’nin hazırlatmış oldukları Kızılinler Projeleri’ni gördükten sonra inan şehir olarak çok heyecanlanmıştık.
Gerek Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın gerekse Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’yı dinledikten, Kızılinler’de yapılabilecekleri öğrendikten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın projeleri aynen onaylaması halinde yatırımların başlayacağı hayaliyle yatıp kalkıyorduk.
Ha zaman zaman sayın valimizin de üzerine özellikle basa basa söylediği gibi “gerçekleşmesi için çok zaman lazım. Belki biz göremeyebiliriz” diye de düşünmüyor değildim.
Ama içimde küçükte olsa bir ışık yanıyordu. “Bu ışık söndü mü peki?” diyecek olursanız elbette ki sönmedi.
Ama valimizin o açıklamasıyla birlikte içimdeki o ışığın ampulünü daha az ışık vereni ile değiştirdim!
Vali Koçdemir, “Bu projede fazla umut beslemek yerine ayağımız yere basmalıyız. Çevremizdeki komşuların bu alanda geldiği noktaya bakınca süreci dikkatle takip etmek gerekir” demiş.
Bir de uyarmış.
Ha sakın yanlış anlaşılmasın.
Valimiz bu uyarıları yaparken de Eskişehir’de Kızılinler Bölgesi’nde “Termal tesisler olmaz” demiyor.
Sevgili Mehmet Göktekin’in ifade ettiği gibi; “Haksız da değil. Ayağımız yere basarsa daha kolay sonuç alma ihtimalimiz var. Ayağımızın yer basması içinde herkesin olaya doğru noktadan, doğru bakış açısıyla bakması şart.”
Sayın Valim, Eskişehirliler olarak belediyelerin yapmış oldukları bu güzel projelerden sonra, bu hayale öyle bir dalmışız ki, adeta akıntıya kapılmış gidiyorduk. Selin bizi nerede bırakacağını bilmeden biz de kendimizi bırakmıştık bu akıntıya.
Belediyelerin yaptıkları güzel projeler ve bu projeler üzerinde öylesine güzel söylenen o sözlerden sonra sayın Valinin uyarıları bir riskti.
Ama birileri de çıkıp doğruları söylemesi gerekirdi.
Yani ayağımızı nereye bastığı konusunda dikkat çekmesi gerekirdi.
Bugün için hayal.
Bu konuda gerek şehir olarak gerekse milletvekilleri, Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerine düşeni yapar ise. Hatta hükümette bölgeyi teşvik kapsamı içerisine alırsa, işte o zaman ayaklarımız yere sağlam basmaya başlar. Belki yarın olmaz ama yarından sonra beklentiler gerçekleşebilir.
Bizim de bir gün fuar alanımız olur!
700 bin nüfusa ulaştık ama maalesef bir fuar alanımız yok. Bugün Eskişehir’e çeşitli alanlarda fuar açmak için gelen fuarcılık firmaları, içerisinde ürünlerin teşhir edileceği fuar alanımız olmadığını öğrenince, hayal kırıklığına uğrayıp gidiyorlar.
Eskişehir’de Mobilyacılar Odası ilk kez fuar açtı. Oda eski otogarın bahçesine çadır kurarak. Daha sonra fabrikalar bölgesinde açıldı. Yine çadır.
Geçen yılda tarım fuarı açıldı, o da Tepebaşı Belediyesi’nin Ulu Önderdeki ‘kapalı pazar’ yerinde. Ya çadır da ya da kapalı pazar yerinde açılan bu fuarlar birilerini utandırmıyor mu?
Eskişehir’de fuar açılması için istenen izin belgelerinin altına imza atan kurumlardan birisi olan Ticaret Odası’nın bugünkü yönetimi, Cemalettin Sarar’ın döneminde Maliye eski Bakanı Kemal Unakıtan’ın gayretleri ile Tarım Bakanlığı’ndan alınan Ankara yolu üzerinde fuar alanı yeri olmasına rağmen, görmezden gelmeye devam ediyor.
Oysaki bugün Türkiye’de ‘yap-işlet-devret’ modeli ile yapılan birçok yatırımlar var. Ticaret Odası yönetimi “Fuar yapacak paramız yok” diyorsa bu modelle yaptırabilir.
İlki geçen yıl açılan Expolink Fuarcılık Şirketi ilkini geçen yıl gerçekleştirdiği “Tarım ve Hayvancılık” fuarının 5-8 Nisan tarihleri arasında ikincisini gerçekleştirecek.
Fuar yine Tepebaşı Belediyesi’nin Uluönder Kapalı Pazar yerinde açılacak. Bu Eskişehir için bir utanç. Utanç olan tabii ki bir fuar yerimizin olmamış olması ve pazaryerinde açılması.
Expolink Fuarcılık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Zeki Erdoğan ile ESTV’de katıldığı ‘Habertesi’ programında söylediği şu söz inşallah gerçekleşir.
“Eskişehir büyük ve modern bir şehir. İnsanları sıcak kanlı. Fuar bilinci de var bu şehirde. İnşallah 3’ncüsü olmasa bile 4’ncü veya 5’inci fuarımızı gerçek bir fuar alanında açarız.”
Bu temenniye katılmamak mümkün değil.
Biz de inşallah diyelim!