Uluslararası Odunpazarı Sanat Festivali?

Odunpazarı Belediyesi, tıpkı Büyükşehir, Tepebaşı ve Sivrihisar Belediyeleri gibi sanata ve kentin değerlerine sahip çıkıyor, Eskişehir turizminin gelişmesi adına önemli çalışmalar gerçekleştiriyor.
 
*
 
Şöyle…
Uluslararası Cam Festivali.
Uluslararası Ahşap Heykel Festivali.
Uluslararası Seramik Pişirim Teknikleri Çalıştayı.
 
*
 
Belediyenin gerçekleştirdiği bu üç festivalin genel olarak başarılı olduğunu ifade etmemiz mümkün.
Ancak bu yıl, sanıyorum organize olunamadığından ve festivale denk gelen tasvip edilemez olay nedeniyle, geçtiğimiz yıllardaki başarıdan söz etmek mümkün değil.
Fakat gelecek yıl, çok daha iyi olacağını şimdiden ifade edebilirim.
 
*
 
Bu anlamda bir öneri sunmak istiyorum.
Sunacağım önerinin denemesi bu yıl yapıldı aslında.
Ahşap ve cam festivalleri bir arada gerçekleştirildi.
Aslına bakılırsa bu zorunlu bir uygulamaydı ancak fırsata çevrilebilir.
Bana göre belediyenin üç uluslararası sanat uygulaması, Temmuz ya da Ağustos aylarında, 15-20 günü kapsayan bir zaman diliminde, bir arada yapılmalı.
Hatta bunların yanına, “Odunpazarı lületaşı festivali” planlanıp eklenmeli.
“Uluslararası Odunpazarı Sanat Festivali” başlığı altında bahsettiğim dört sanat dalı toplanmalı.
15-20 gün boyunca Eskişehir halkı ve şehir dışından gelen ziyaretçiler sanata doymalı.
Şölen havasında geçecek olan bir sanat festivali yaşanmalı.
 
*
 
Neden böyle yapılmalı?
Emekten tasarruf.
Bütçeden tasarruf.
Sponsor bulma kolaylığı.
Uzun süreli reklam ve saygınlık.
 
*
Bakalım…
Seneye nasıl olacak?
   
Kazım Kurt’un özeleştirisi
 
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Murat Taşkın ve Cihan Yıldırım’ın sorularını geçtiğimiz günlerde ES TV’de yanıtlamıştı.
Bana göre öne çıkarılması gereken, ancak kamuoyunca fazlaca dikkate alınmayan, fakat son derece önemli açıklamalarını paylaşmak istiyorum:
 
*
 

• “Kemal Bey yerine Yılmaz Büyükerşen’in Cumhurbaşkanı olmasını isterim.”
• “Gaye Usluer ve Cemal Okan Yüksel grup başkanvekilliği konusunda uzlaşmalı. İki aday olmaz.”
• “Sinan Özkar’ın tekrar aday olması en doğal hakkı. Sonuçta bizim adayımızdı. İl başkanlığı boşalınca atama yöntemiyle geldi, o zaman. Ben sonuna kadar arkasında olurum. Ama partinin birliği için de her şeyi yapmaya hazır olduğunu biliyorum. Programa çıkmadan önce de konuştuk, birlik beraberlik için aynı şeyleri düşünüyor.”
• “16 Nisan’dan sonra siyaset yapma biçimini değiştirmek lazım. CHP’lilerin kenetlenmesi lazım. Baltaları gömmesi lazım. Bizim artık hiç kimseyle kavga etme lüksümüz yok. Bu iş sadece CHP’yi düşünerek olmaz. Yüzde 49’u düşünmemiz lazım. Aksi halde hem yüzde 49 için hem Türkiye için bir hezimet olur. Bu son şansımız. Yoksa karanlığa doğru gideriz. CHP’nin yüzde 30-35’le bir şeyi kalmayacak. Ben CHP’de herkesle olan kavgamı bitiriyorum, öteliyorum.”

 
NOT: Kazım Kurt’un son maddede kaleme aldığım ifadelerinde, ciddi bir özeleştiri gördüm. Özellikle, “Ben CHP’de herkesle olan kavgamı bitiriyorum, öteliyorum” cümlesi, oldukça dikkat çekici. Söylemle eylemin ne kadar uyuştuğunu süreç içerisinde göreceğiz.
Bunun yanı sıra Kurt’un özeleştiri biçimini, tüm politikacılardan bekliyoruz.
   
Küçük Büşra’yı kurtaralım
 
Büşra Yerlikaya…
Oldukça küçük bir yaşta.
O küçücük bedeninde Serebral Palsi diye bir hastalık taşıyor.
16 Ekim’de, yani iki gün sonra İstanbul’da oldukça riskli bir ameliyata girecek.
Skolyoz ameliyatı!
Bu ameliyat oldukça pahalı.
Ancak ailesinin maddi durumu bu ameliyatı karşılayacak güçte değil.
Ahmet-Fatma Yerlikaya çifti, küçük kızlarını ameliyat ettirebilmek için ameliyat ücretini denkleştirme gayreti içerisinde.
Bahçelievler Muhtarı Sülbiye Bilen’de bu anlamda yerinde bir kampanya başlatmış.
Lütfen…
Duyarlı ve maddi durumu yerinde olan vatandaşlarımız, Muhtar Bilen’e ulaşsın ve yardımlarını eksik etmesin.
Küçük Büşra’yı hep beraber kurtaralım…