Görüşler
Ülker Hanım’a
AKP Milletvekili "Ülker Can", gerçekten çok yetenekli biri…
Her konuda zıplıyor!
"Atatürk Stadı’nın yeri meydan olarak kalsın" dedik...
İlk atlayan oydu!
"Yerinde kalsın" dedik!
“Yine o!..”
Son olarak gördük!
“Trafik sorununa da el attı…”
Böyle vekile “can” kurban!
…….
İlk seçildiği günlerde daha çekiciydi…
Televizyonlarda güzel konuşuyor, Eskişehir'e müjdeler veriyordu...
"Müjdelerin hepsi de oldu ya!"
Ama gün geldi, genel merkezleri yerel seçim havasına girince…
Ülker Hanım da, partisi için "Can" vermeye başladı...
Kendi aralarında düzenledikleri bir toplantıda ne demişti?
"Keşke Büyükerşen de burada olsaydı da bir şeyler öğrenseydi..."
Belki haklıydı!
Hoca’ya bir gün eczacı kalfası görevi verilse..
"Asprin isteyene müsil verirdi!"
…….
Dün gibi anımsarız…
Porsuk gelmişti gündeme...
Kütahyalılar "kent ekonomisi”, Eskişehirliler ise "sağlıkları" konusunda kaygılıydı...
Çalışmalar "Porsuk Çayı"nın iki kat daha kirlenmesini önlemek içindi.
Büyükerşen, Valiliğin ve milletvekillerinin de bu konuda katkılarını istedi.
Konu TBMM’ye gidecekti...
Ülker Can ne dedi?
"Kütahya milletvekilleriyle bir görüşelim..."
…….
Eskişehirlilerin oyları ile seçilen bir milletvekili, önce Eskişehir’i düşünmeli…
MHP Milletvekili “Ruhsar Demirel” gibi…
Partisinin 20 milletvekilinin imzasıyla “Porsuk Barajı” için araştırma yapılmasını önermişti…
“Bir bilmecem var” denildiği zaman, çocuklar bile biliyor… Bu esprinin ışığını..
“Ülker Hanım da görsün artık!..”
Bozüyükspor'u Şeker kurtarır
Bozüyükspor ikinci lige çıkma savaşı veriyordu...
Başkan: "Bahattin Şeker…"
Son iki maçı kalmıştı Bozüyük'ün ve üç puan yetiyordu...
Biri deplasmanda "Çanspor", diğeri evinde M.Kemalpaşa…
Çan'da son dakikada attıkları golle galip geldiler…
M.Kemalpaşa'yı da yenip ikinci lige çıktılar...
Bugünkü adı ile "PTT 1. Lig"e...
Böyle güzel günler yaşadı Bozüyükspor...
Bahattin Şeker Milletvekili seçildi, ardından Gençlik ve Spor Bakanı oldu...
Atatürk Stadı'nın ışıklandırmasını yaptırdı…
Önceki gün "Engin Bayrı "nın, "Bozüyük nerede?" başlıklı yazısından anımsadık bu günleri…
Engin diyor ki:
-Bozüyükspor büyük bir atılım yapmıştı, önce 3. Lig'e yükseldi, sonra 2. Lig'e...
Ancak orada kaldı...
Çünkü, iki sanayi bölgesi olan ve bünyesinde yüzlerce fabrika barındıran Bozüyük, ilçesinin desteğinden yoksun kaldı.
"Bu sanayi kuruluşlarının kasalarında bulunan paraların tozu yeter de artardı ama, koordinasyon sağlanamadı..."
Haklıydı Bayrı..
Ama bugün için bir yolu var kurtuluşun...
Bunu başaracak insan da, o unutulmaz yılların kulüp başkanı, bugünün milletvekili "Bahattin Şeker..." Bozüyük'ün sevdiği bir insan...
Dileriz, Bahattin Bey bu çağrımıza kulak verir ve Bozüyükspor için gereğini yapar…
Ne mi yapar?
Gençlik ve Spor Bakanlığı yapmış bir Bozüyüklü, bu işin yolunu bilir...
Yeter ki istesin...
Önce Fadime'ye sonra trene
Temel ile Fadime nişanlanmış, evsizlik sıkıntısı çekiyorlarmış. Bir gün elele tarlada yürürken Temel dönmüş ve Fadime'ye sarılmış.. Yere düşmüşler, o heyecanla yattıkları yerin tren rayı olduğunu görmemişler.. Ve de oldukça ileri gitmişler!
Derken, uzaktan tren geliyor, makinist bakıyor rayların üzerinde iki insan. Sireni çekiyor, bizimkiler tınmıyor!..
100-50 metre derken, "imdat" frenini çekiyor makinist. Vagonlar birbirine giriyor ve büyük bir maddi hasar oluyor. Temel’le Fadime ardından mahkemeye çıkarılıyorlar.. Hakim soruyor:
"Sirenin sesini duymadınız mı?"
"Duyduk hakim bey" diyor Temel:
"Duyduk duymasına da, bir Fadime'ye baktım, bir trene... Sonra karar verdim, freni olan dursun diye!.."
Kızın büyük derdi
Anne-kız doktorun odasına girdiler.. Anne son derece telaşlıydı:
"Aman doktor, hemen bir çare bulun! Kızım kendini bir aydır tavuk zannediyor!"
Doktor, peki bir aydır neredeydiniz?'» diye sorunca da "Şeyyy!" diyor:
"Geçen ay yumurtaya çok ihtiyacımız vardı da.. Hani yumurtlar mı diye bekledik!.."
Neo Osmanlıcılık
ABD’nin etkili gazetelerinden "New York Post", demokratikleşme diye adlandırılan paketin hedefini şöyle saptamış:
"İslami tabanı yeniden canlandırmak!”
Gazete, Türk halkından isteneni de şöyle tanımlıyor:
- Tayyip Erdoğan, Türklere, kendilerini laik bir devlet olarak görmekten vazgeçip Sünni çoğunluğun hakim olduğu bir devlette yaşayan azınlıklar olarak görmelerini söylüyor.
Buna "Neo Osmanlıcılık" diyebilirsiniz...
Batum karşı çıkıyor
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun üzerinde anlaştığı 60 maddenin, diğer maddeler beklenmeden Meclis'e getirilmesi konusunda AKP ile CHP anlaşmış gibi görünüyor. Komisyonun CHP’li üyeleri "Atilla Kart ve Rıza Türmen" bu formüle "evet" derken Eskişehir Milletvekili "Süheyl Batum" karşı çıkıyor.
Neden karşı çıktığını da şöyle anlatıyor:
-Yürürlükteki anayasaya göre basın özgür, yargı bağımsızdır, değil mi?
Peki, gerçekte öyle mi?
Hayır, Neden?
Çünkü basın için özgür, yargı için bağımsız diyen maddeler başka maddelerle güvence altına alınmamış, alınanlar da zamanla ortadan kaldırılmıştır.
"O 60 maddeyi Meclis’ten geçirmek sadece AKP’ye oturduğu yerde prim sağlarl"
Kolsuz Yaşar’dan
Saatçiler yetiştirecek eleman bulamıyormuş…
Eeeee…
"Boş zamanları yoktur!”
Kıssa-dan
Bugünü görmek, geleceği görmekten daha kolaydır.
Franklin
Günün Şiiri
Köpük
Oyun bitti ve her şey yerini buldu
Akşamda ebedi kızlar anne oldu
Aynalara bakma, aynalar fenalık
Denizi, sonsuz olanı düşün artık
Bir gün beni hatırlayabilirsin ancak
Güzelsem soyabilirsin çırılçıplak
Oradayım ben, hep orada, derinde
Gemilerin ihtiyar köpüklerinde...
A. Muhip Dranas (Varlık-1941)
Günün Sözü
Geleceği ne diye düşünüp duruyorsun, o nasılsa gelecektir. Esas gelmeyecek olan şu andır. Evvela onu düşün...
Günün İncisi
Önemli olan çocuğun karanlıktan korkması değil, büyüklerin aydınlıktan korkmasıdır.
Özdeyiş
Güzel kadın sevilir, hem sevilen, hem de gülen kadına ise tapılır…
Hanri Benazus
Günün Olayı
Polis "eylem yapma olasılığı olan" vatandaşı gözaltına alacakmış!
Bu neyin korkusu?
Asker darbe olasılığına karşı içerde, vatandaş eylem olasılığına karşı gözaltında...
Günün Biberi
Vahdettin’in Çengelköy’deki Köşkü Tayyip Erdoğan’a tahsis edilmiş.
Demek ki…
Vahdettin'in "son sultan" unvanı da buraya kadarmış…
Akif Kökçe