Yaşamın İçinden: Ömer Duru
Bektaşi haç çıkaran papaza sormuş:
“Siz neden elinizle istavroz çıkarıyorsunuz?”
“Hazreti İsa’yı çarmıha gerdikleri için. Onu mıhladıkları yerleri işaret ediyoruz.”
“Doğrusu çok talihliymişsiniz.”
“Neden baba efendi?”
“Nedeni var mı?” demiş Bektaşi,
“Hazreti İsa’yı kazığa vursalardı ne yapacaktınız?”
--//--
Hafta sonu, gene AKP’li yöneticiler konuştu.
Sanki yapılanlar Eskişehir’in ihtiyacı için değil,
İktidar partisi istediği için yapılıyormuş gibi.
Yapımına başlanan kamu binalarına sahip çıktılar.
Bunlardan birisi de Eskişehir’e Emniyet Sarayı.
AKP’nin milletvekili, parti başkanları yanlarına Emniyet Müdürü vekilini de alıp açıklama yapıyorlar:
“Bu akıllı bir bina olacak.”
Az uz değil. 24 bin 261 metrekarelik alan.
Peki, 465 oda ve 750 kişilik salonu olan Emniyet binasını kim yapacak?
TOKİ.
Karşılığında ne isteyecek?
İşte burası karanlık.
Tıpkı yeni stadyum gibi,
“ Yeniyi, yapıyorum. Eski yer benim olsun” derse ne olacak?
Emniyet Müdürlüğü’nün şimdiki yeri belli.
Üstelik eski stadyumdan da değerli.
--//--
Her neyse…
İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Fercan Yavuz durdu durdu. Gelişmeleri izledi.
Baktı olacak gibi değil. Yanına yönetim kurulu üyelerini, de alarak.
Başa döndü ve aylar önce söylediğini tekrarladı:
“ Şehrin merkezi insanlara bırakılmalı. Atatürk Stadyumu yıkılmalı var olan arsa üzerine son teknoloji kullanılarak yeniden yapılmalı.
Ve Fercan Yavuz canlı örnekler veriyor:
“Ankara’da 19 Mayıs Stadyumu’nun yerinde kalması için Başbakan Erdoğan müdahil oluyor.
Bursa’da kimse eski stadyumun yerine gökdelen inşa etme peşinde koşmuyor.”
Ve İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı bir çağrı yapıyor:
“Biz de Atatürk Stadyumu’nun yerinde kalması için Eskişehir halkının müdahil olmasını bekliyoruz.”
Yavuz bu öneriyi yaparken şehri şekillendirecek bir noktaya dikkat çekiyor:
“Kuzeyde TCDD. Güneyde Akarbaşı ve Atatürk Bulvarı. Doğuda İsmet İnönü ve İki Eylül Caddeleri. Batıda A. Fuat Caddesi ile çevrili bölge bütüncü anlayış içinde öncelikli olarak tekrar planlanmalı. Bölgedeki tüm kamu binaları 15 yıl içinde başka yerlere taşınmalıdır.”
--//--
Bilemiyorum.
Fercan Yavuz ve arkadaşlarının bu yorumuna iktidar ve muhalefet olarak, siyasi kanat ne diyecektir?
İMO yöneticilerinin, haklı bulduğum bir hatırlatması ile bağlıyorum yazımı.
“Unutmayın! Stadyumun yeri için suç işleyenler önümüzdeki yıllarda ortadan kaybolacakları için sorunlarla boğuşan yine biz Eskişehirliler olacağız.”
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günlerin getirdiği
-1 Mayıs’ta birleşmek---
Dün eşimle İsmet İnönü Caddesi’ne çıktık. Baktım gençler 1 Mayıs bildirisi dağıtıyorlar. Gençler yan yana ama bildiriler değişik. Emekçilerin Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü için aşağı yukarı aynı içerikli iki duyuru hoşuma gitti. Ama kutlamaların ayrı yerlerde olmasına üzüldüm. Türk-İş ve bazı ulusal solcu örgütler 1 Mayıs’ı Sıhhıye Meydanı’nda; DİSK, KESK,TMMOB,TTB ve bazı solcu örgütler 1 Mayıs’ı Odunpazarı Meydanı’nda kutlayacaklar. Duygular, düşünceler, dilekler aynı. Ama kutlama alanları faklı. Yıllardır katıldığım 1 Mayıs Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü kutlaması için ilk kez çekimser kaldım. Sordum kendi kendime “Bu ikilik niçin?” 1977 yılının kanlı 1 Mayıs’ı geldi aklıma. Taksim’de yaralanan oğlumu düşündüm. Türk-İş o zaman da vardı. DİSK o zaman da vardı. Peki, ne oldu da, 36 yıl sonra 1 Mayıs ayrı alanlarda kutlanıyor?
Ömrünü iş-ekmek- emek mücadelesi içinde geçiren Türk-İş Bölge Temsilcisi Nejat Kılıç’ı düşündüm. Genç yaşına karşın emek mücadelesinde, gözünü kırpmadan öne atılan DİSK Bölge Temsilcisi Bayram Kavak geldi aklıma. Kılıç ve Kavak, nasıl oldu da dönemlerinde 1 Mayıs’ı aynı şehirde, ama ayrı alanlarda kutlatan başkanlar olarak tarihe geçmeyi yüreklerine sindirdiler. Emekçilerin BirlikMücadele ve Dayanışma Günü böyle mi kutlanmalıydı. Ne dersin Sayın Nejat Kılıç? Nasıl bir değerlendirme yaparsın sevgili Bayram Kavak? Şunu belirteyim. Her iki başkan ile de konuştum Nejat Kılıç “Benim için kurum önemli, kurumun önüne geçemem” diyor. Bayram Kavak ise “Birlikteliğe varız. Gelsinler” diye konuşuyor. Görünen o ki, 1 Mayıs aynı duygularla ayrı alanlarda kutlanacak.
--Vahap Ata geç kaldı—
Geçenlerde Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Fuat Gürcüoğlu’nun basın toplantısının ardından demiştim ki Yarın Vahap Ata konuşur. Fakat olmamıştı. Aradan yaklaşık 15 gün geçtikten sonra, sevgili Vahap Ata konuştu. “Başkan Yardımcısı Fuat Gürcüoğlu değil, Başkan Ahmet Ataç konuşmalı. Kaç tutanak tutulmuş kaçı ne zaman işleme konmuş vs.”
Fuat Gürcüoğlu basın toplantısında temizlik işlerindeki gelişmeleri basına yansıdığı şekilde teker teker yanıtlamış ve “Bizim bu konuda veremeyeceğimiz hesap yoktur. Zaten şimdi konuştuklarımızı Belediye Meclisinde de konuşmuştuk” demiş.
Dedim ya. Tepebaşı Belediyesi temizlik işlerinde yeni bir gelişme yok. Vahap Ata, eline geçirdiği, işleme konmuş bazı tutanakları hiçbir işe yaramadığını bile bile gösterip lafı uzatmak isteyecektir. Yalnız muhalefet kanadı değil, Vahap Ata’nın bu tutumuna kendi arkadaşları da alıştı artık.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...