Üç parmak!..

Önder Baloğlu yazdı

23 Aralık 2015 18:10
A
a
Sütiş Eskişehir

Eski Valimiz “Kadir Çalışıcı” gönüllerde “Vali Baba” olarak kaldı…

“Bugün vali olsaydı, Eskişehirspor bu duruma düşer miydi?”

Neyse… Asıl konumuz “Objektif”in son sayısındaki “Üç parmak” başlıklı yazısıydı…

“Sedat Yurtseven” dostunu çok üzgün görmüş bir gün…

Sormuş, o da anlatmış:

-Bizim kapıcının oğlu askere gidiyor. Asker kınası yaktılar. Kapıcı kardeşimiz tam 19 yıl hizmetimizi yapıyordu. Aileden biri gibiydi. İki minik oğlu vardı. Onları alın teri ve helal lokmayla büyüttü, yetiştirdi.

“Ne zaman büyüdüler farkında değilim…”

Şimdi askere gönderiyorlar.

-Evde Kur’an-ı Kerim okundu, tekbirler getirildi, dualar edildi. Sonra sıra kına yakma faslına geldi. Bilindiği gibi kına bir ele bütün yakılır. Dikkat ettim böyle yapmadılar. Asker oğlumuzun sağ elinin üç parmağına yaktılar. Bir mana veremedim ve sordum:

“Bu nasıl kına?”

Hanımdan aldım cevabı:

“Bu üç parmak düşmana tetik çeken parmaklar. Yani sadece tetik çeken parmakları kınalıyorlar, anladın mı?”

-Anlamıştım ama, yüreğime gelip bir şeyler saplandı. Sahte raporlarla, bedellerle çocuklarını askerden kaçıranlar geldi aklıma…

………….

Bu satırları yazarken, televizyonda yine şehit haberi alt yazıyla veriliyordu…

Kadir Çalışıcı da çok duygulanıp, seferberlik yıllarında Yemen’e oğlunu gönderen dul bir ananın isyanı ile bitirmiş yazısını:

“Yemen yolu çamurdandır

Karavana bakırdandır

Zenginimiz bedel öder

Askerimiz fakirdendir…”

 

****

 

Hangi şehrin Ticaret Odası?

Bu başlık geçen hafta bugün yani 17 Aralık Perşembe günü “Anadolu”nun manşetiydi…

“İstikbal”de de öyle…

Neydi konu?

“Ticaret Odası’nın mal ve hizmet alımı için açtığı ihaleleri, başka şehirlerden firmaların kazanması esnaf ve tüccarın tepkisine neden oluyor…”

Ve de haklı istekler öneriliyor:

“Bizi koruması gereken oda adeta işimizi bozuyor. Üye olmayan ihaleye giremesin. Kent esnafına zarar veren uygulamadan vazgeçilsin…”

Eskişehir’in öz sorunlarından biri ya…

Yazarlar da yarışa girdi adeta…

“Cihan Yıldırım, Sezai Şen, Deniz Çağlar Fırat, Sedat Aydoğan…”

Hemen hepsi de aynı yolun sonunda birleşen görüşlerini ortaya attılar…

Belki kaçırdıklarımız da vardır…

Cihan, “ETO’dan şikayet var” diyor…

Deniz soruyor:

“Sorun ihaleyi veren de mi, alamayanda mı?”

Sedat Aydoğan, “Yanlış, bir başka yanlış ile örtülemez” diyor…

Sezai Şen, nokta koyuyor:

“İddia edilen tablo basit değil. ETO yönetimini ilk seçimde götürebilecek bir tablo…”

Sonuç ne olur? Dileğimiz Eskişehir için olumlu olur…

Tarihin “ters tekrarı”na bakın:

80’li yılların sonlarıydı…

ETO’nun önderliğinde esnaf Anadolu Üniversitesi’ne karşı ayaklanmıştı:

“Her şeyi Eskişehir dışından alıyorlar…”

Zamanın Rektörü Büyükerşen de yanıt vermişti:

“3 kuruşluk mala 10 kuruş istiyorlar, devletin parasını çarçur edemem!”

O gün ETO suçluyordu, bugün ETO suçlanıyor…

Arada olan da…

“Eskişehir esnafına oluyor!..”

 

************

Günün Balı

Bir yol var:

“Yaşamak ve yaşatmak…”

                                              Sezen Aksu

 

Kıssa-dan

“Yıldız Savaşları”, aslında bir kovboy filmidir.

Western, bireyciliğe “yalnız kovboy’a”,

bireysel gücün övgüsüne adanmış bir destan.

                                                             Tayfun Atay

 

Gerilim

“Steve Jobs”un empatisi yoktu.

Yasal boşluktan yararlanıp, pahalı Mercedes’iyle plakasız dolaşır, şirketin engellilere ayrılmış özel yerine park ederdi…

                             Doğan Satmış

 

Günün Sorusu

“Seslerimiz hala insan sesi mi?”

“Angelopoulos”un unutulmaz filmi “Sonsuzluk ve Birgün”ün sonundaki soruyu sormaktan başka çaremiz yok mu?

“Anne, söylesene bir sevmeyi ne zaman öğreneceğiz?”

                                                                        Ahmet Cemal

 

Günün Sözü

Aziz Nesin, iyi bir babadan önce,

İyi bir “Aziz Nesin”di…

                                Ali Nesin

 

Özdeyiş

Sevgi, yaşamın temelinde harçtır…

Günün İncisi

Zaman her şeyi getirir ve yine her şeyi götürür…

Cuk

Çocuklar önce ana-babalarını sever.

Biraz büyüyünce eleştirirler ve sorguya çekerler.

“Daha sonra da yargılarlar…”

Oscar Wilde

 

Sağlık görevlisinin işi

Klinikten bir gün izin alan doktor yanında çalışan sağlık görevlisine kendisinin yokluğunda ne yaptığını sormuş…

“Hasta baş ağrısından şikayet ediyordu. Ona ağrı kesici verdim efendim” demiş adam.

“Güzeeel” diye yanıt vermiş doktor…

“İkinci hasta grip olmuştu. Bolca C Vitamini almasını öğütledim” demiş…

“Bu da çok iyi” diye sevinmiş doktor.

“Üçüncü hasta bir kadındı. Odasına girer girmez üzerindeki elbiseleri yırttı attı. Çırılçıplak kaldı. Bana yardım edin tam bir yıldır erkek yüzü görmedim dedi.”

Dikkatle dinleyen doktor, “Eeee? Sen ne yaptın?” diye sorunca da devam etmiş sağlık görevlisi:

“İyi görsün diye, gözüne damla damlattım efendim…”

 

Evdeki şövalye

Yaşlı kadın turist grubu tarihi şatoyu gezerken rehber, “Bu şato 600 yıllık. Buna sahip olan şövalyeler yıllarca en ufak bir yerine ellerini sürmemişler” deyince, “Ayyy!” diye bağırmış kadının biri:

“Bizim evdeki şövalye bozuntusu, kesin bunlardan birinin torunu olmalı…”

 

*******************

Burası Eskişehir

Büyükerşen, Bursa’da bir açılışa davet edilmişti. Bursa Valisi de “Ali Fuat Güven…”

Bursa Belediye Başkanı’nın konuşmasından sonra ona söz verilmişti…

Alkıştan yıkılıyordu alan…

Vali Güven, o günü anlatırken aynen şunları söylemişti:

“İnan sanki Bursa Belediye Başkanı Büyükerşen’di. Burada bu kadar sevildiğini görmek beni çok mutlu etti…”

TBMM’de “17-25 Aralık Operasyonları” konuşmasından sonra telefonları kitlenmiş “Cemal Okan Yüksel”in…

Meclis’te bile…

Bir ara sekreterinin bağırıp-çağırmasından ne olduğunu anlamak istemiş Yüksel…

“Sizi arayan tam 452 kişi oldu demiş” sekreteri…

İncelemişler…

“Bir tek Eskişehirli yokmuş!”

 

********

Günün Şiiri

Kirli soru

Benim oralarda bir işim yoktu

Şeytana uydum

Aç ahtapotlar kaynaşırken dipte

Kaypak kalabalıkta sürükleniyordum

Birden sizi gördüm

Açtı arı doruklarda bir safran

Durdum

İlk sevgili güldü yitik anılardan

Mutsuz, yalnız

Sessiz kınamanızı, utançlarda küçülmüş

Aldım, geri döndüm

Gelsem, yine orda mısınız?

                         Behçet Necatigil (Varlık-1958)

 

***********

 

Günün Olayı

Ülkemizi bugünlerden kurtarmak hepimizin insan uygarlığına karşı borcumuz, vatanımıza karşı verdiğimiz sözümüzdür…

Şimdi borcumuzu ödemenin, sözümüzü tutmanın zamanıdır…

                                                                                                    Erdal Atabek

****************

Günün Biberi

 

Görünen o ki, Obama döneminin umut, iyimserlik, “Nobel Barış Ödülü” iklimi artık geride kalıyor. Clinton kazansa bile, dış politikada “imparatorluk projesi” tekrar gündeme geliyor…

                                                                                                                                 Ergin Yıldızoğlu

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi