Üç Eskişehirspor

Eskişehirspor’la ilgili değinmemiz gereken üç önemli konu var.

Birincisi Pazar günü canlı olarak yayınladığımız Homurlu 1951 maçı.

Bazı kişiler Eskişehirspor’un maçta üstün oynamadığını söyleyerek, takımı eleştiriyor. Öncelikle şunu belirtelim; bir takımın 90 dakika boyunca üstün oynaması imkansız. Maç içerisinde üstün futbol iki takım arasında da gidip gelir. Eskişehirspor’un maçın başından sonuna kadar rakibinden üstün olmasını bekleyemeyiz. Bir de “Karşı takım” denilen bir gerçek var ki, rakipleriniz de sizi yıpratacak, zaman zaman üstün oynayacaktır. Üstelik Homurlu 1951 maçın başından itibaren top oynamak yerine Eskişehirspor’a top oynatmamayı tercih etti. Bunda da kısmen başarılı oldular.

Eskişehirspor deplasmanda 3 puan alıp geri dönüyorsa, buna sevinmek gerekir.

Eskişehirspor’la ilgili değineceğimiz ikinci konu ise, Yeni Eskişehir Stadyumunun bir yıl boyunca takımımıza tahsis edilmiş olması. Bu konuda AK Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu ve Başkan Ulaş Entok’un katıldığı bir törende protokol imzalandı. Bazıları bu konuda “Canım ne var bunda? Zaten Stadyumun Eskişehirspor’a tahsis edilmesi normal bir şey değil mi?” diyor ve Hatipoğlu’nun katkılarını küçümsüyor.

Şunu unutmayalım; biz artık süper ligde oynamıyoruz. 1’inci, 2’inci ligde de oynamıyoruz. Hatta 3’üncü kümeden bile düştük. 

Eğer ki 33 bin kişilik bir stadyum amatör kümede oynayan bir takıma tahsis ediliyorsa, bu işi başaran politikacıya da teşekkür etmeliyiz. 

Üçüncü konumuz ise Cumartesi saat 19:00’da oynayacağımız Osmanlı 1453 maçı hakkında.

Bu sezon ilk kez kendi sahamızda oynayacağız. Tribünlerin dolması futbolcularımıza, teknik direktörümüze ve yöneticilerimize moral verecektir. 

Maçı televizyonlar yayınlamayacak. Bu suretle daha çok seyircinin tribünlere çekilmesi hedefleniyor. Bu arada maç biletlerinin ücretleri de gayet makul tutulmuş durumda.

Dolayısıyla bu maça gitmemenin mazereti yok. Hep birlikte tribünlerdeki yerimizi alalım ve şu amatör kümeden kurtulalım. Yeter artık…