Türkiye o Eskişehirliyi konuştu

Uzun süredir yapılmayan partiler arası bayramlaşma merasimi, nihayet eksikliklerle de olsa yapıldı. Siyaset kavgaları kesme ve barış sağlama sanatı. Ancak bizim siyasetçilerimiz yeteneklerini yeni kavgalar çıkartmakta kullanıyor. Halbuki dini bayramlar, küslerin barıştığı günler olarak öğretildi bizlere... Son olarak AK Parti Heyetinin CHP'ye yaptığı ziyaret uzun süre konuşuldu. Ev sahibi CHP'yi temsil eden milletvekili ise Eskişehirli Jale Nur Süllü'ydü. Süllü'nün partisinde öne çıkan bir isim olması bizler açısından sevindirici bir gelişme. Kendisini tebrik ederiz. Hangi partiden olursa olsun, Eskişehirli politikacıların Ankara'da konumunun yükselmesi, kentin çıkarınadır. Tabii siyasetçinin bayramlaşması, bizlerin komşu ziyaretlerine pek benzemiyor. Yani politikacılar bizler gibi kavurmalı dolma tarifi alıp, çoluk çocuğun okul durumunu sormuyor. Birbirine iki rakip partinin temsilcileri bir araya geldiklerinde ufaktan laf sokmaya başlıyorlar. Tekirdağlı Milletvekili Mustafa Yel başkanlığındaki AK Parti heyeti de Jale Nur Süllü'nün, sivri dilinin hedefi olmuş. Süllü Türk ekonomisinin durumuna değinince, Mustafa Yel ve arkadaşlarının da tadı tuzu kaçmış. Muhtemelen yedikleri bayram tatlısı boğazlarına dizilmiştir. Nitekim AK Partililerin bir gidişleri vardı ki, "Neden geldik ki biz buraya?" der gibilerdi. Her neyse... Sonuç olarak partiler arası bayramlaşma damga vuran heyetin başında, Eskişehirli bir isim vardı ve Türkiye Jale Nur Süllü'nün yarattığı gündemi uzun uzun konuştu. Yani işin özeti biz Eskişehirliler yine rahat durmadık ve ülkenin gündemini bir şekilde belirledik...

Yürüyüş değil ayak yolu
ETİ Caddesi'nde bulunan okurlarımızdan şikayet geliyor. Vatandaşlar özellikle de bölgede bulunan parkın, gece vakti açık hava tuvaleti olarak kullanıldığından dertliler. Haklılar. Kim olsa mahallesinde gecenin bir yarısı ayakta hâcet gideren bir adamın olmasını istemez. Sorun nasıl çözülecek; orası da ayrı bir konu. Bana sorarsanız en iyisi bölgede dolaşan gece bekçisi sayısını artırmak. Zira bölgeye umumi bir tuvalet yapsanız da, ağzıyla içmeyi bilmeyenler, yine o tuvaleti kullanmayacaktır. Biz yetkililere akıl öğretmeyelim. Fakat vatandaşın şikayetini de iletelim.

Umursamadım
Osmangazi Üniversitesi rektörlüğüne Kamil Çolak atandı. Âdet yerini bulsun, "Hayırlısı olsun" diyelim. Ancak açık konuşmak gerekirse bu gelişmeyi hiç umursamadım. Çünkü günümüzde rektörlerin şehirle de, akademisyenlerle de bilimle de bir alakası kalmadı. Her şeye olduğu gibi üniversitelerin başına kimin geleceğini de tek bir kişinin iki dudağının arasından çıkan "Ol!" emri belirliyor. Sonuç olarak devlet dairesinde de ne kadar bilim yapılırsa, biz de işte o kadarını yapıyoruz. Profesör Çolak'ın iyi niyetle çalışacağından kuşkum yok. Bir takım vakıf ve cemaatlerin kimin rektör olduğuna sevinip, sevinmediğini de bilemem. Ancak bilimin özerk ve bağımsız olmadığı bir emir komuta ortamında, rektörlüğe kimin geldiğinin de pek önemi bulunmuyor.