Türk Biberi

Örneğin, "savaş" olabilir mi?

Her ne olursa olsun tarihin yansıttığı bazı gerçekler günümüze ışık tutuyor...

1946-1949  yılları arasında İngiltere'nin Türkiye Büyükelçisi olan "Sir David Kelly”nin eşi “Lady Kelly", Türkiye hakkında bir kitap yazmıştı…

Bayan Kelly, ülkemizin büyük kentlerini  dolaşmakla kalmamış, Edirne'den

Trabzon'a, Erzurum'dan         İskenderun' a kadar uzanmış...

Gezdiği her yerin tarihi özelliklerine de yer vermiş kitapta...

Anadolu'yu anlatırken sadece "Timurlenk ve Bayezid" in askerlerini getirmemiş.. .Çok daha öncesine inip yazmış:

"Pompey, Mihridad'ı kovalarken bu topraklarda dövüşmüşlerdi..."

Anadolu kentlerini anlatırken daha önce gezdikleriyle karşılaştırmış...

Güney Amerika'da, Almanya'da, Cezayir ve Moskova'da gördükleriyle tarihin derinliklerine

inip gitmiş...

"Hitler"den başlamış, "Grek ve Romalı" medeniyet dönemlerini dile getirmiş.

Kısacası, yüzyıllar öncesinden dolaşıp gezmiş Türkiye'de...

Ve çok önemli bir nokta! "Osmanlı"yı öve öve bitirememiş!"

Ve de…

Yakın tarihimize hiç değinmemiş!

"Ne Kurtuluş Savaşı'na..."

Ne de…

"Laik Cumhuriyet'e..."

…….

Dünyaya erken gelmiş…

"Tam AKP iktidarının kadını..."

Kitabının adını unuttuk:

"Türk Lokumu..."

İngiltere'de sormuşlar kendisine :

"Neden Türk Lokumu koydunuz adını?"

Gülerek yanıtlamış Kelly :

“Türk Biberi diyemezdim ki!..”

********

Günün Sorusu

Doğru söyleyenler hapiste, yalan söyleyenler dışarıda ise başka ölçüt aramak gerekmez.

0 ülkede uygarlık ya yoktur ya da kalmamıştır.

Karar vereceksiniz.

"Bütünleşme mi, bölünme mi?"

                                                Erdal Atabek

Kıssa-dan

Adalet dağıtmak bir başkanın işi değil, hükümetin de işi değildir.

Cumhurbaşkanı da anayasal ve yasal sınırları içinde yöneticidir...

                                                                                            Orhan Bursalı

Gerilim

Şu anda ihtiyacımız olan şey, içine "Hitler"in gölgesinin düştüğü  bir yeni anayasa mı, yoksa darbe anayasasına bile aykırı olan yaşam hakkı ihlallerine dur diyecek güçlü bir ses mi?

                                                                                                                    Çiğdem Toker

Günün Sözü

Necip Fazıl yaşasaydı bugün Erdoğan'ı desteklemezdi.

Dolmabahçe'deki çalınma ofisi anayasaya aykırı...

                                                                           Hüsamettin Cindoruk

Günün İncisi

Eğitilmemiş deha,  işlenmemiş gümüşe benzer...

                                                            Benjamin Franklin

Cuk

Kadınlarda düşüneceğiniz tek şey, bizi fazilete götürüp götürmediğidir...

                                                                                                                     Eflatun

Özdeyiş

İntikam, aşağılanmış benliklerin silahıdır...

                                                   Alice Brunel Roche

Günün Balı

Merdivenin üst basamağında bulunmak insanı büyük yapmaz.

                                                                                        Hanri Benazus

Sinemadaki cep telefonları

Filmin hareketli bir sahnesiydi... Önlerden cep telefonu çaldı...

Cevap verildi...

Biraz sonra aynı telefon yine çaldı ve yine cevabını verdi sahibi...

Filmin sessiz ve heyecanlı bir sahnesinde yine çalınca, arka sıralardan bir bayan sesi yükseldi:

"Kapat ulan şu telefonu!”

Ara vermeden çıkıp gittiğini gördük sahibinin...

Bir de "ışıklı görüntü" sıkıntısı var...

Siz telefonunuzla karanlıkta keyifli dakikalar geçirdiğini sanıyorsunuz ama, etraftan deniz feneri gibi görünüyorsunuz!

Bir kere sinemada cep telefonu zili istenmiyorsa, ayıpsa...

"Aman telefonum çalmasın, insanların film seyri bozulmasın" diyorsak...

Aynısı telefon ışığı için de geçerli...

Çünkü birisi telefonuyla oynamaya başladığında, yüzünü tıpkı bilimkurgu filmindeki gibi aydınlatan bu ışık, sadece sahibine yansımıyor.

"Saygılarını sunuyor!"

Bir bakarsınız, bir gün bizim tanık olduğumuz bayan gibi horlanırsınız!

Sadece uyarmak istedik...

*********************

Ben bakan değilim ki!

Neyzen Tevfik'e bir mecliste sormuşlar: "Çalarken mi neşelenirsiniz, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?"

Aynı günlerde bakanlar hakkında yolsuzluk söylentileri varmış...

Neyzen,  "Bakan değilim ki" demiş:

"Çalarken zevk alayım!"

 **********************

Sahte bir gizli ajan

Soğuk savaşın en gergin yıllarıdır.

Bir gün Amerikalılar, Rusların yeni bir silahı "Sibirya"da test ettiklerini haber alır.

CIA derhal en iyi ajanını sıkı bir eğitime tabi tutar.   Ajan kısa sürede "Rus" gibi yiyip

içmeyi, giyinmeyi öğrenir. Rusçası da mükemmeldir.   Derhal görevine başlar.

Sibirya'ya gidip bir köye yerleşir, bir düğüne katılır. Fark edilmediğini düşünerek kendi kendine sevinirken ihtiyar bir adam yanına yaklaşır:

"Yoldaş, sen iyisin, hoşsun ama Amerikalısın yahu" der.

Gizli ajan şaşırır ama bozuntuya vermek istemez:

"Saçmalama yoldaş! Ne diyorsun sen? Rus'um! Rusçam’dan belli değil mi?"

Yaşlı adam, "Bak evladım" der:

"Cahilim, fazla gezmişliğim de yoktur ama, bugüne kadar buralarda hiç zenci Rus görmedim!.."

***************

Göz bandı yeter

"23 numaradaki hastanın nabzını ne zaman ölçsem çok yüksek çıkıyor. Acaba sakinleştirici bir iğne mi yapsam?" diye soruyor genç hemşire...

"Hayır" diyor doktor:

"Gerek yok. Nabzını ölçmek için eğildiğinde hastanın gözlerine bir bant tak yeter!"

*****************************

Metro ve tramvay

Atatürk'ün sözüdür :

"Bu millete her şeyi öğrettim,bir tek

metroda inenlere öncelik vermeyi öğretemedim..."

Ve de metro için bir tweet :

-Evet...   Kapıya  yığılıyorlar ve kapı açılınca içerdeki yolcuların boşalmasını beklemeden hurra hücum ediyorlar.

- Ancak kendileri inerken dışındakilerin hücum etmesini hoş görmezler...

-Saygısız, ahmak falan diye söylenirler muhtemelen...

Sebep?

"Şehirli olmamak mıdır?"

Saygısızlığı hayat biçimi haline getirmiş olmak mı?

"Yoksa ikisi de mi?"

Ha metro, ha tramvay diyoruz... Bu yakınmanın, defalarca dile getirdiğimiz tramvaylardaki "kapı bekçileri"nden farkı var mı?

 *******************

Günün Şiiri

Ceylan bakışlı

Çocuklara uzuyor ellerimiz

Muştusu akgünlü sevgilerle

Yanaklarından öperek büyütüyoruz

Diyoruz bu yoldan koşacaksınız

Tül duvaklı ceylan bakışlı günlere

Çocuklar büyütüyoruz mutlu yarınlara

Bir masal oluveriyor gözyaşlarımız

Gülüyoruz nice bayramlarda

Bakışlarda buluyoruz kendimizi

Dudaklarımız gül yapraklarında

Gönül kıyılarında açılıyor

Dalgalar sevgiler büyütüyoruz

Batan   dikenleri unutuyoruz...

                           Şevket Yücel (Varlık-1967)

*****************************

Günün Olayı

Erdoğan Başkan da olabilir...

CHP’miz,    "koalisyon pazarlığı"ndaki basiret ve marifetini sürdürürse bu da olacak...

Sonra bütün dünya görecek...

"El mi yaman, Bey mi?"

                                         Ahmet Tan

Günün Biberi

AKP, "Medyaya sansür şart" diyor!

Haklılar!

Erdoğan'ın binlerce haber kanalına telefon açıp ayar vermesi olanaksız...

                                                                                                                Balthör