Geçtiğimiz günlerde bir yazımda tramvaylarda ve halk otobüslerinde seyahat edenlerin cep telefonunu kullanmalarının, diğer yolcuları rahatsız ettiğini yazmıştım.
Gerçekten özellikle yolcu sayısının daha fazla olduğu tramvaylarda peş peşe çalan telefonlar adeta Senfoni Orkestrasındaki çalgıların ayrı ayrı çıkardıkları sesleri andırıyor. Senfoni Orkestrası’ndan çıkan ses kulağa hoş geliyor. Ancak bazı cep telefonlarının müzik sesleri ise insanların kulaklarını, hatta beyinlerini tırmalıyor adeta.
Bu yazımı okuyan kısa il başkanlığı yaptığı dönemde icraatlarını beğeni ile takip ettiğim DSP eski İl Başkanı Ali Osman Dönmez kardeşim, böylesine ciddi bir konuyu gündeme getirdiğimden dolayı hem teşekkür etmiş hem de aşağıdaki eklemeyi yapmış. Kendisine teşekkür ederek, eklemesini değerlendiriyorum.
“Tramvaylarda cep telefonu kullanımı hakkında yazınızı okudum. Beğendim. Ellerinize sağlık. Bir şeyler eklemek isterim. Ben uzunca süre İzmir'de yaşadım. Eskişehir'i çok sevdiğim ve çocukluğum burada geçtiği için Eskişehir’e yerleştim. Fakat İzmir bambaşka bir şehir. İzmir de gerek otobüslerde gerekse metroda yolcuların cep telefonu kullanılması yasak. Konuşan yolcuyu yine yolcu uyarıyor. Zaten alışkanlık haline gelmiş kimse konuşmaya cesaret edemiyor. Birisi hemen uyarıyor, cebi çalan kişi ya kapatıyor ya da açmıyor. Açanların ise İzmir'in dışından gelenler olduğu anında belli oluyor. Sizin yazdıklarınızın dışında hızla ilerleyen bir araçta olunduğu için telefon kullanan kişi daha fazla radyasyon alıyor olması. Kısacası yolda yürürken ya da Estram’da telefon kullanmak fazla radyasyon sebebi. Bunun nedeni cebin sürekli olarak yeni verici (baz istasyonu) aramaya çalışması ya da vericinin değişmesi. Bu kullanıcıya da araçtaki diğer yolculara da zararlı.”
Ben bir rüya gördüm, rüyamı gerçekleştirmek için aday oldum
Yukarıdaki sözler AK Parti İl Başkan adaylarından birisi olan Baki Duman’a ait. Baki Duman en az 30 yıllık
arkadaşım. Ak Parti İl Başkanlığı’na aday olmayı düşündüğünü ilk paylaştığı 10 kişiden birisiyim. Kendisine zor bir yarışa soyunduğunu hatırlattım. Bir kere milletvekilleri, Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe Başkanları ile diğer ilçelerin başkanları ile de görüş alışverişi yapması gerektiğini hatırlattım.
“Sadiciğim kolayı herkes başarır. Önemli olan zoru başarmak. Ben de zoru başarmak için aday olacağım. Ben bir rüya gördüm. Rüyamda şehrimin insanlarına hizmet etmek için bir sorumluluk üstlenmem gerektiği hatırlatılıyordu. Belediye Başkanlığı, milletvekilliği gibi bir düşüncem söz konusu değil. O zaman kurulduğu yıldan beri içinde bir fiil bulunduğum AK Parti’ye İl Başkanı olarak hizmet etmek istiyorum. Bu şekilde de rüyamı gerçekleştireceğime inanıyorum”dedi.
Sevgili Baki Duman, zoru başarmak istiyor. Ne diyelim inşallah gönlünden geçen olur. 41 projesinden bazılarını anlattı. Yer darlığı nedeniyle yazamadım. Sanıyorum önümüzdeki Çarşamba günü basın toplantısı yaparak resmen aday olduğunu açıklayacak. 30 yıllık arkadaşım, dostum olan Baki’ye başarılar dilemekten başka yapabileceğim bir şey yok. İnşallah rüyası gerçekleşir.