Eskişehir’deki trafik sorunu giderek artıyor. Çok değil 4-5 yıl sonra İstanbul trafiğine döneriz. İstanbul trafiği dedim ama son yıllarda İstanbul’da yapılan alt-üst geçitler, kavşak düzenlemeleri sayesinde trafik biraz olsun rahatlamış. Sadece köprülere giriş ve çıkışlarda ve sabah ve akşam saatlerinde çok büyük sıkıntılar yaşanıyor.
Eskişehir’de ise gündüz ve akşam saatlerinde belirli caddelerde araçların gıdım gıdım hareket etmeleri ve iki adım sonra yeniden kırmızı ışığa takılmalarından dolayı sürücüleri isyan ettiriyor. Arabası olan arkadaşlarım, bu çileyi çekmemek için şehre aracı ile gelmek yerine toplu ulaşım araçlarını tercih etmeye başladılar.
Aslında doğrusu da bu, tek başınıza arabanızla çarşıya inip oto park arayacaksınız. Aracınızı şehir merkezine uzak bir yere park ettikten sonra gideceğiniz yere ulaşmak için toplu ulaşım araçlarınızı kullanmak zorunda kalıyorsak. Ki çoğu zaman böyle oluyor. O zaman arabayla şehre inmenin bir anlamı yok.
Önceki gün Vali Güngör Azim Tuna, Vali Yardımcıları, İl Emniyet ve İl Milli Eğitim Müdürünü de yanına alarak basın toplantısı yaptı.
Yaklaşık iki saat süren basın toplantısında Vali Tuna, 2013 Eskişehir Türk Dünyası Başkenti Ajansı döneminde ve 2014 yılının ikinci altıncı ayında kurularak faaliyete geçen Türk Dünyası Vakfı tarafından yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Basın mensuplarının sorularını da cevaplandırdı.
Bu vesile ile bende sayın valimize, zaman zaman Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de,”Trafik Polisleri üzerlerine düşen görevi yapmıyor’ diye yakındığı, şehir içi trafik sorunun çözümü konusunda valilik olarak bir çalışmalarının olup olmadığını sordum.
Vali Tuna’nın cevabı şöyle oldu: ‘Şehir içi trafiği ile ilgili düzenlemeler tamamen Büyükşehir Belediyesi ve Büyükşehir’e bağlı OKOME’nin yetkisindedir. Otopark ihtiyacı konusunda öncü olması gereken kurumlar da belediyelerdir. Uzun vadeli planlamalar yapılmalı. Bu konudaki yetki de Büyükşehir Belediyesi’ndedir’.
KURUMLAR ARASI KOORDİNE YOK
Eskişehir’de sadece bugün değil, yıllardır kurum ve kuruluşlar arasında koordine yok. Kanayan bir yara var. Önemli olan bu kanın durdurulabilmesi için gereken tedavinin yapılması. Bunun için de tüm kurum ve kuruluşlar birlikte çalışması gerekir.
Ama Eskişehir’de,’yetki bende değil’ veya ‘sorumlular kim ise onlar çare arasınlar’ diyerek herkes topu bir birine yuvarlıyor.
Büyükşehir Belediyesi bünyesinde UKOME diye bir birim var. Bu birimde Valiliği, Büyükşehir Belediyesini ve sivil toplum örgütlerini temsilen kişiler var. Bu kurum zaman zaman toplanarak belli kararlar alabiliyor.
Ancak bugüne kadar UKOME’nin şehir içi trafiğinde yaşanan sorunun çözümü konusunda bir çalışma yaptığını duymadım. Duyanlar var ise bana hatırlatsınlar. Veya UKOME’de görev yapanlar ‘şehir içi trafiğini rahatlatılması için şöyle bir karar aldık’ diye belge sunarlar ise onu da bu köşeden yayınlarım.
Allahtan dönemin Maliye Bakanı ve Eskişehir Milletvekili Kemal Unakıtan, her ne kadar çevre yolu olmaktan çıktı ise de, ‘Çevre Yolu’ olarak kullandığımız bu yolu düzenlenmesinde elini taşın altına koymuş.
Yapılan bat-cıklar, yolun genişletilerek gidiş-geliş olarak düzenlenmesi Ankara yolu ile Organize Sanayi Bölgesini çok çok rahatlattı.
Eskişehirliler Kemal Unakıtan’a minnet duygularını ve şükranlarını her zaman ifade ediyorlar.
Şehir içi trafiğinin rahatlatılması için sadece Büyükşehir Belediyesi’nin el uzatması yetmez. Bu konuda devlette elinden gelen desteği yapmalı. Şehir merkezinde bat-cık mı yoksa üst geçitler mi yapılması gerekir.
ŞEHRİN BEYİN TAKIMI PROJE ÜRETMELİ
Şehrin iki üniversitesi, Valilik, Büyükşehir, Odunpazarı, Tepebaşı Belediyeleri. ETO, ESO, ESOB gibi sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri. Milletvekilleri, Milli Eğitim Bakanımız Nabi Avcı ile şehrin beyin takımı bir araya gelerek trafik sorunun çözümü konusunda ortak fikir üretmeli.
Sonra da devletinde vereceği kaynakla şehir içi trafiğinin rahatlatılması için ortaya çıkacak projenin uygulanması için düğmeye basılmalı.
Her yıl şehre giren araç sayısı bugünkü hızla devam etmesi durumunda, çok değil en geç beş yıl sonra Eskişehir’de şehir içerisinde araç kullanmak mümkün olmayacağı konusunda uzmanlar uyarıyor.
‘Odunpazarına yatırım yapın’
Odunpazarı İlçesi Eskişehir’in en eski yerleşim bölgesi olmasına rağmen,“Eskişehir’in yeni yüzü denilen” Tepebaşı İlçesinin çok çok gerisinde kaldı.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’ta, Belediye Başkanı adayı olduğunda bunu görmüş ve ‘Karanlık Odunpazarını aydınlatacağız’ demişti.
Yerel seçimlerin üzerinden 1,5 yıl geçti. Odunpazarı’nda bazı ufak tefek değişikler oldu. Ancak bu ‘Karanlık Odunpazarını’ aydınlatmaya yetmedi.
Zaten 1,5 yılda da yılların aydınlatamadığı Odunpazarının aydınlanmasını beklemek de doğru olmazdı.
Odunpazarı İlçesinin aydınlatmak sadece Odunpazarı Belediyesi’nin görevi değil. Tepebaşı İlçesine yatırım yapan bazı kuruluşlar, yine aynı bölgede ikinci hatta üçüncü yatırımlarını yapıyorlar veya yapmaya hazırlanıyorlar.
Bu kuruluşlar ikinci veya üçüncü yatırımlarını Odunpazarı İlçesine yapmış olsalar, Odunpazarı’nın karanlık yüzünün aydınlanmasında önemli katkıları olur.
Seçim döneminde; ‘Odunpazarını Tepebaşı ilçesi gibi aydınlatacağız’ sözünü veren Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, belediye meclisi üyeleri ile birlikte Emirdağ'a giderek Belediye Başkanı Uğur Serdar Kargın'ı makamında ziyaret etmişler.
Ziyarette Başkan Kurt, Emirdağ Belediye Başkanı Kargın’a Emirdağ'ı memleketleri, Emirdağlıları da kendi kardeşleri olarak gördüklerini söylemiş ve başkandan Emirdağlıların Odunpazarı İlçesinde yatırım yapmaları istemiş.
‘FAHRİ KONSOLOSLUK KURULMALI’
Başkan Kazım Kurt’un, Emirdağ içesi Belediye Başkanı Serdar Kırgın’a söylemiş olduğu şu söz dikkatimi çekti.
"Emirdağlı arkadaşlarımızın da Eskişehir'de kendilerini yabancı gibi hissetmemelerini istiyoruz. Onun için biran önce yapmamız gereken bir projemiz var. Yaklaşık 150 bin Emirdağlı Belçika'da yaşıyor. Doğrudan Eskişehir'den uçak seferleri var, ama konsolosluk hizmetleri ve yahut dışişleri ile ilişkilerde Eskişehir'le bağlantı kopuyor. Bunun için fahri konsolosluk talebinde bulunduk. Eğer böyle bir şey olursa gerçekten Emirdağlıları rahatlatacağımızı düşünüyoruz. Belediyemizin zaten dış ilişkiler müdürlüğü mevcut. Burada personelimiz var. Böylece kurumsal bir bağ kurulur diye düşünüyoruz. Bu projede sizin de desteğinizi bekliyoruz. Yardımcı olursanız seviniriz".
Belçika’da yaşayan Emirdağlıların Eskişehir ile bağlarını daha da kuvvetlendirecek, yatırım yapmalarının önünü açacak olan Fahri Konsolos’luk un açılması da hükümetin görevi.
Bu konuda iktidar partisinin Eskişehir milletvekilleri devreye girerek, Belçika’nın Fahri Konsoluk Bürosunun açılmasını sağlayabilirlerse, Eskişehir’e gelecek yatırımların önünü açmış olurlar. Bu Konsolosluk sayesinde Emirdağlıların Eskişehir’e özellikle de Odunpazarı İlçesine yatırım yapmalarının önündeki engel de kalkmış olur.
Bugün Odunpazarı Belediye Başkanlığı koltuğunda CHP’li Başkan Kazım Kurt oturuyor diye iktidar partisi; ‘Odunpazarına yatırım yapmayın’ diyemez. Eğer böyle düşülüyorsa veya bu düşünce ile engelleniyorsa, bu sadece Odunpazarı ilçesine değil Eskişehir’e de yapılmış en büyük hainlik olur.
Yatırıma siyaset karıştırmayalım.