Bugün çok kısa ve net bir yazı ele alacağım. Sizleri bilmem ama benim için önemli bir konu ve Eskişehir için de önemli bir vitrin olduğunu düşündüğüm Trafik Lambalarına değineceğim.
Ancak m2’ye düşen lamba sayısının fazlalığı değil, sayıca fazla olan bu lambaların elektrik kesintilerinden sık sık kesilmesinden duyduğum rahatsızlığı dile getirmek istiyorum.
Bir düşünün, gündüz vakti şehrin en merkezi kavşaklarının bulunduğu bir aladan yaya ya da sürücüsünüz ve yoldaki hiçbir trafik lambası yanmıyor. Tedirgin, endişeli ve kaza riski olmadan trafikte seyretmeniz imkânsız. Ancak dakikalarca bu tablo değişmeden trafik akıp gidiyor. İşin garibi bu tablonun sık sık yaşanmasına rağmen pek dile gelmemesi ve herhangi bir çözüm için adım atılmamış olması. Elektrikleri sık kesilen bir şehrin cezası diyerek bu işe bahane bulmak kolay. Amma velakin Trafik bahane kaldırmayacak kadar acı tablolar çıkarabiliyor karşımıza.
Bir köy ya da kasaba olsa neyse diyeceğiz ama 250 bin aracın trafikte yer aldığı Eskişehir’de. Avrupa şehri, Kültür Başkenti dediğimiz bir şehirde, yüzlerce kamerayla takip yapılabilecek kadar teknoloji kullandığımız şehirde hala bu duruma çözüm bulamıyorsak başka sözüm yok. En azından tehlikeli kavşaklara çözüm bulsaydık iyiydi. Yoksa vitrinden yansıyan tabloyu bu şehre yakıştıramıyorum.